Avrupa Birliği, Türkiye'ye Girdi!

Avrupa Birliği, Gümrük Birliği Anlaşması ile Türkiye’ye 300 Milyar dolar kazık attı!   AB, mülteci anlaşması ile de Türkiye’yi kandırarak ülkemizi mülteci cennetine çevirdi.

Gümrük Birliği Kazığı!
Türkiye ile AB arasında imzalanan Gümrük Birliği anlaşması, 1 Ocak 1996 yılında yürürlüğe girdi.

Türkiye-AB Gümrük Birliği, anlaşması sadece sanayi ürünlerini ve işlenmiş tarım ürünlerini kapsamakta, geleneksel tarım ürünleri ise kapsam dışı bulunmaktadır.

Türkiye ile Avrupa Birliği arasında imzalanan Gümrük Birliği anlaşmasının kazananı kuşkusuz AB olmuştur. Sanayisi gelişmiş AB, sanayi ürünlerini gümrüksüz, vergi ödemeden çok rahat bir şekilde Türkiye piyasasına sürebilmiştir. Gümrük Birliği anlaşmasına göre Türkiye, tarım ile ilgili ürünlerini AB’ye satarken yine gümrük vergisi ödemeye devam edecektir. Yani Gümrük Birliği anlaşmasının Türk çiftçisine hiçbir katkısı olmamıştır. Öte yandan AB’den gümrüksüz olarak gelen sanayi malları da yerli küçük sanayi malları üreticilerini piyasadan silmiş, Türkiye piyasası AB’li şirketlerin tahakkümü altına girmiştir. Yerli sanayi malı üreticilerinin piyasadan silinmesi istihdamı da olumsuz yönde etkilemiştir.

Gümrük Birliği Kazığı 300 Milyar Dolar
Geçtiğimiz günlerde Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Gümrük Birliğinin başlangıcından günümüze kadar olan dönemde; AB’nin Türkiye'yle ticarette 300 milyar dolarlık fazla verdiğini ifade etti. Yani bir diğer deyişle Avrupa Birliği, gümrük birliği anlaşması sayesinde Türklerin cebinden 300 Milyar doları aldı. AB ile olan ticaretimiz Türkiye aleyhine işledi.

AB ile yapılan Ticaret Dengesiz
2017 yılında Türkiye’nin ihracatı toplamda 157 Milyar dolar, ithalatı ise 234 milyar dolar olarak gerçekleşti. Türkiye’nin dış ticaret açığı ise 77 milyar dolar düzeyindedir. Dış ticaret açığımız çok fazladır.

İthalat ve İhracatımızın neredeyse yarısını AB ülkelerine yapıyoruz.
Ancak AB ülkeleri, gümrük birliği anlaşması sayesinde sürekli olarak Türkiye aleyhine bu anlaşmadan kazançlı olarak çıkmaya devam ediyorlar.

İngiltere: Gümrük Birliği Anlaşması Berbat Bir Anlaşma
Öte yandan İngiltere’li yetkililer, AB’den çıkmak için yaptıkları müzakerelerde Türkiye ile AB arasında imzalanan Gümrük birliği anlaşmasının kötü bir anlaşma olduğunu ve Türkiye’yi AB’ye bağımlı hale getirdiğini ifade ediyorlar. İngiltere’nin böyle bir anlaşmayı kabul etmeyeceğini ifade ediyorlar.

Türkiye, son günlerde AB’den   Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi için talepte bulunuyor. Ancak AB, Gümrük birliği anlaşmasının güncellenmesini pek istemiyor, çünkü anlaşma bu haliyle AB’ye yarıyor.

Gümrük Birliği anlaşmasının bir diğer olumsuz tarafı ise AB ülkeleri, AB dışındaki 3.(Üçüncü) ülkelerle serbest ticaret anlaşması imzalarsa, o ülkelerin malları da gümrüksüz olarak Türkiye pazarına girebiliyor. Türkiye’nin kendisi AB’den ayrı olarak bu ülkelerle de serbest ticaret anlaşması imzalaması gerekiyor. Ancak her ülke bu anlaşmayı Türkiye ile de yapmak istemiyor. Bu durumda Türkiye, Gümrük birliği anlaşmasından zarar görmeye devam etmektedir.

Ne Yapılmalı?
Türkiye’nin gümrük birliği anlaşmasını ya güncellemesi ya da bu anlaşmadan çekilip AB ile yeni bir serbest ticaret anlaşması imzalaması gerekiyor. Ticarette sadece AB’ye bağımlı olmak Türkiye’nin AB’ye karşı politikalarında elini kolunu bağlıyor.

AB’nin Türkiye’ye Attığı Mülteci Kazığı!
Diğer taraftan Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlığı döneminde şaşalı bir tören ile Türkiye ile AB arasında Mülteci anlaşması imzalandı.

AB ile imzalanan bu anlaşmaya göre;
·      Türkiye, mültecilerin AB’ye geçişini engelleyecek, mülteciler Türkiye’de kalacak, sınırlı sayıda mülteciyi de AB kabul edecek,
·      AB, mültecilerin Türkiye’de kalması şartıyla Türkiye’ye 6 milyar Euro para verecek
Ve AB, Türklere vize uygulamasını kaldıracak.

Maalesef AB, verdiği sözlerin hiç birisini yerine getirmedi. Ne Türklere vizeleri kaldırdı ne de mülteciler için söz verdiği parayı verdi.
Türkiye, mülteci anlaşması ile adeta AB’nin tampon bölgesi haline geldi. Türkiye, bir anlamda mülteci cennetine dönüştü.

Türkiye AB ilişkileri Yeniden Ele Alınmalı
Sonuç olarak Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin yeniden tanımlanması ve biçimlendirilmesi gerekiyor.

Türkiye, Gümrük birliği anlaşmasını iptal edip, AB ile serbest ticaret anlaşması imzalamadır.

Türkiye ile AB arasında imzalanan mülteci anlaşması derhal iptal edilip, AB’ye gitmek isteyen mülteciler engellenmemelidir.

AB, Türklere vizeleri kaldırmadığı müddetçe Türkiye’de AB ülkelerine mütekabiliyet esası gereği karşılıklı olarak vize uygulamalıdır.

AB ile Türkiye arasındaki üyelik müzakereleri sonlandırılmalı ve Türkiye ile AB arasında yeni bir ortaklık modeli kurulmalıdır.


Dr. Ekrem ÇELİKİZ