Ay lav yu Filmi (Aşk her yerde yazıldığı gibi okunur)

Yahşi Batı’da Cem Yılmaz faktörünü bir tarafa bırakırsak Kutsal Damacana 2 yine güldüremedi, Recep İvedik 3 espride birincinin aksine kendini fazlasıyla tekrarladı. (Belki kütüphane memuru ile diyalog epey komikti. ) “Eyvah Eyvah” ise –ne yalan söyleyeyim- beni hayal kırıklığına uğrattı.

Ama 12 Mart 2010’da vizyona giren “Ay Lav Yu” filmi diyebilirim ki bu yılın komedi filmleri içinde en iyisiydi bence. Meselenin garip yanı filmin izlenme açısından seyirciden gerekli notu alamaması. Recep İvedik 3, 3 milyon seyirciyi aşmışken Ay Lav Yu 500 bini bile bulamadı. Bu belki de Türk sinemasının seyirci dokusunu ve yaş aralığını gösteriyor. Yazık!

Filmi yazan ve yöneten ve aynı zamanda filmde başrolde oynayan Sermiyan Midyat (İbrahim). Diğer önemli rollerdekiler, Kathıe Gill, (Jessica) Steve Guttenberg, (Christopher) Marıel Hemingway, (Pamela) Meray Ülgen, (Yusuf) Ayşenil Şamlıoğlu, (Xate) S. Fadık Atasoy, (Zisan) Josh Folan, (Danny) Ayça Damgacı, (Fehime) Erdoğan Tuncel, (Ubeyd) Cengiz Bozkurt (Saido) Şener Kökkaya, (Behcet) Muhammed Cangören, (Papaz Hanna) Nihal Yalçın (Rukiye), Sinan Dağ (Aliko)

Güneydoğu’da haritada ve resmiyette adı geçmeyen bir köy: Tinne (Türkçesi yok) Yusuf Ağa’nın bilmem kaçıncı kere devlete mektup yazmasıyla başlar film. Tam da bu sırada şehre okumaya gönderdiği, köyde tek nüfus kağıdına sahip (onu da İbrahim’i papaz Hanna’nın kaydına geçirerek almıştır.)

Üniversiteyi bitiren İbrahim’in Tinne’ye gelmesiyle film renklenir. Mühendistir olmuştur ama Su Ürünleri Mühendisi… Eve doğru yönelirken İbrahim bombayı patlatır: Colaradolu Jessica’ya aşık olmuştur. Ailesi çok memnun olmuştur bu duruma.

İbrahim geçmişe bu aşkın tarihini anlattığı günlerde Jessica ailesiyle birlikte Papaz Hanna’nın kılavuzluğuyla Tinne’ye gelir. Söz ve görüntüye dayanan espri çıtası bu sahnelerde yükselir. Yöreye özgü karşılama ve geleneklerin bunda etkisi büyük elbette.

Nihayetinde düğün dernek başlar. Tam gelin çağrılacakken düğün İbrahim’in beşik kertmesi Zişan’ın babası Behçet’in kızının İbrahim’den hamile olduğunu söylemesiyle düğün birinci kere yarıda kesilir. Jessica ailesiyle tam Colarado’ya dönecekken 11 Eylül patlak verir. Aile Tinne’de kalır.

Bu arada İbrahim DNA testi yaptırır ve Zişan’ın kendisinden hamile olmadığını ispatlar. Düğün dernek tekrar başlar. Her şey yolunda giderken bu defa Jessica’nın Danny’inin Fehime tarafından kaçırılması ile düğün ikinci kere yarıda kalır. Neyse ki Danny’nin ikna edilmesi ile çifte düğün içir şenlik başlar.

Tam murat alma zamanıdır ki bu defa köye jandarmalar gelir. Köyün kayıtlarda olmadığını, askeriyenin burayı kullanacağı söyleyerek köylüden Tinne’nin boşaltılması ister. Sonrasında da köyün ileri gelenleri ilçeye Jandarma Karakolu’na götürülür. Epey bir uğraşıdan sonra köy tescillenir. Tapusu İbrahim’e verilir. Bütün köylü de ( yaş ve cinsiyet pek dikkate alınmasa da) İbrahim ve Jessica’nın nüfusuna kaydedilir.

Final: Aradan 10 yıl geçer. Tinne kayıtlardadır kayıtlarda olmasına ama bu kerede köylü resmiyetin getirdiği problemlerle karşı karşıyadır: Köye gelen jandarmalar Yusuf Ağa’nın kapısını çalar, askerlik çağı geldiğini, Behçet’in kapısını çalar kaçak elektrik kullandığını söyler. Ubeyd’in kapısını çalar ve su borcunu bildirir…

Film, resmi kayıtlarda artık var olan Tinne’yi köy sakinlerinin topluca terk edişi ile biter.

Birkaç not:

1)Özellikle Parmaklıklar Ardında’ki rolüyle diziyi sürükleyen Cengiz Bozkurt (bu filmde Saido), Fehime ve küçük yıldız Aliko komik diyalogların önemli oyuncuları.

2) Ne yalan söyleyeyim, yabancı oyuncuların filme olumlu pek katkısı olmamış. Düz roller çünkü.

3) Filmde Züğürt Ağa’yı çağrıştıran sahneler de yok değil: Yusuf Ağa’nın leğende yıkanma sahnesi, Dede Ubeyd tiplemesi.

4) Yıllardır bu tür filmlerde kullanılan “şive” de komik diyaloglar için önemli bir dayanak.

Kısacası: Ay Lav Yu filmi gidilesi, seyredilesi ve gülünesi bir film.

Meraklısına: Film hala vizyonda mıdır bilmiyorum. Ben bir film paylaşım sitesinden indirdim bu filmi, duvara yansıttım projeksiyonu. Slogan malum: Gelsin patlamış mısır, başlasın evde sinema!