Salt bir ezberin ritüelinde, şekil-şartı mekaniği çerçevesinde, değildir aydınlarımızı anmaklığımız...
"Ödev", zaten bu kadar basite inse, emperyalizmin "tek ayak üstünde nöbete dikme kumpasını" algılamazdı/seçemezdi akıllarımız...
Kaldı ki öylesi de böylesi de, en çok o aydınlarımızın anısına saygısızlık olurdu.
Bundan daha çok bir bilinç işidir yaptığımız... Elbet yürek de koyarsanız arkasına daha iyi yansır derdiniz toplumda...
Necip Hablemitoğlu'nu da o metodoloji ve mantık dolayımında andık. www.insancilsol.com
Kaldı ki Hablemitoğlu sevgiyle de anılmayı haketmiş bir akademisyen, örnek bir eş ve baba idi...
Asıl soru şudur, bu insanlarımızı yitirilmesinden ötürü ne büyük kayıplara uğradığımızı biliyor muyuz?
Mesela Hablemitoğlu tek başına bir borsadan fazla katma değer sağlayabilrdi Türkiye'ye; eğer sözleri gerçekten Kemalist ve halkçı bir kadro ile çakışsaydı, bir yerlerde..
Uğur Mumcu gibi aydınlar olsaydı aramızda mesela..
-Türkiye, Bor madenine, toryum çalışmalarına ne kadar duyarsız olduğunu,
-Afrikanın boynuzdan bağımlı siyasası kadar bile kendi altını üzerinde rezervi olup olmadığını sorgulardı derinden...
Ahmet Taner kale gibi "kültür emperyalizmini" yüzlerine vururdu.
Bahriye Üçok mesela çoğu mürteci adamdan daha sıkı basardı sözcüklere ve Türk kadınının temsil referansı olurdu canlı ve sıcak birer heykel gibi mesela Suna Kan ile, İdil Biret ile, Yıldız Kenter ile... Bir sessiz birçok sesli koro oluştururdu.\u003c/div\>\n\u003cdiv\>\u003cstrong\>\u003c/strong\> \u003c/div\>\n\u003cdiv\>\u003cstrong\>Muammer Aksoy ekolünden gelen hangi hukukçu topluma deli gömleği giydirilmesine izin verirdi? \u003c/strong\>\u003c/div\>\n\u003cdiv\>\u003cstrong\>\u003c/strong\> \u003c/div\>\n\u003cdiv\>\u003cstrong\>Nazilerin kristal gecelerinin benzerlerinin bu devranda yaşanacağından şu ya da bu şekilde korkuya kapılan Fazıl Say'lar mesela Sivas'ta yakılan aydınların anısına olsun sahip çıkılsa, bu kadar yalnız hissederler miydi kendilerini...\n\u003c/strong\>\u003c/div\>\n\u003cdiv\>\u003cstrong\>\u003c/strong\> \u003c/div\>\n\u003cdiv\>\u003cstrong\>Aydınına halk ağlıyor mu? \u003c/strong\>\u003c/div\>\n\u003cdiv\>\u003cstrong\>\u003c/strong\> \u003c/div\>\n\u003cdiv\>\u003cstrong\>işte asıl soru bu! anlamasak da bire bir, "bu namuslu adam ve kadınların" bizim aile bütçelerimiz için, kitaplıklarımız için, çocuklarımız için, önemini seziyor muyuz? elbette ama aydınların ölüsünden önce bin dertle gömülen biz değil miyiz?\n\u003c/strong\>\u003c/div\>\n\u003cdiv\>\u003cstrong\>\u003c/strong\> \u003c/div\>\n\u003cdiv\>\u003cstrong\>Yazgılar koşut gerçekte..\u003c/strong\>\u003c/div\>\n\u003cdiv\>\u003cstrong\>\u003c/strong\> \u003c/div\>\n\u003cdiv\>\u003cstrong\>Bu bağı anlatmak için çabalamak aydının borcu değildi ; siyasetin yükümüydü...\u003c/strong\>\u003c/div\>\n\u003cdiv\>\u003cstrong\>\u003c/strong\> \u003c/div\>\n\u003cdiv\>\u003cstrong\>TELEKOM, TÜPRAŞ ve sırada PETKİM bu kadar kolay düşürülür müydü? o yükümün gereği incelikle birleştirilmiş bir beceriyle sergilenseydi... \u003c/strong\>\u003c/div\>\n\u003cdiv\>\u003cstrong\>\u003c/strong\> \u003c/div\>\n\u003cdiv\>\u003cstrong\>Ve bir başka can alıcı soru da şu: aydın-halk bütünleşmesini sağlayabildik mi gerçekten? \u003c/strong\>\u003c/div\>\n\u003cdiv\>\u003cstrong\>\u003c/strong\> \u003c/div\>\n\u003cdiv\>\u003cstrong\>Köy Enstititüleri, Halkevleri ile Cumhuriyet devriminin en önemli ereğini öenmsedik mi gerçekten?\u003c/strong\>\u003c/div\>\n\u003cdiv\>\u003cstrong\>\u003c/strong\> \u003c/div\>\n\u003cdiv\>\u003cstrong\>Hiç yakışıyor mu toprağa, Anadolu'nun soylu uygarlıklarına, birkaç ampüllük aydınlık, pırıl pırıl sözleriyle halkçı aydınlar ışıl ışıl yansıması gerekirken halkın gözlerinde?..\u003c/strong\>\u003c/div\>", 1]);//>
Muammer Aksoy ekolünden gelen hangi hukukçu topluma deli gömleği giydirilmesine izin verirdi?
Nazilerin kristal gecelerinin benzerlerinin bu devranda yaşanacağından şu ya da bu şekilde korkuya kapılan Fazıl Saylar, mesela Sivas'ta yakılan aydınların anısına olsun sahip çıkılsa, bu kadar yalnız hissederler miydi kendilerini...
Aydınına halk ağlıyor mu? İşte asıl soru bu!..
... anlamasak da bire bir, "bu namuslu adam ve kadınların" bizim aile bütçelerimiz için, kitaplıklarımız için, çocuklarımız için, önemini seziyor muyuz? Elbette ama aydınların ölüsünden önce bin dertle gömülen biz değil miyiz?
Yazgılar koşut gerçekte...
Bu bağı anlatmak için çabalamak aydının borcu değildi; siyasetin yükü müydü?
TELEKOM, TÜPRAŞ ve sırada PETKİM bu kadar kolay düşürülür müydü? O yükümün gereği incelikle birleştirilmiş bir beceriyle sergilenseydi...
Ve bir başka can alıcı soru da şu: aydın-halk bütünleşmesini sağlayabildik mi gerçekten?
Köy Enstititüleri, Halkevleri ile Cumhuriyet devriminin en önemli ereğini önemsedik mi gerçekten?
Anadolu'nun soylu uygarlıklarınca, pırıl pırıl sözleriyle halkçı aydınların, ışıl ışıl yansıması gerekir halkın gözlerinde...\n\u003cdiv\>\u003cstrong\>\u003c/strong\> \u003c/div\>\n\u003cdiv\>\u003cstrong\>\u003c/strong\> \u003c/div\>\n\u003cdiv\>\u003cbr clear\u003d\"all\"\>\u003cbr\> \u003cbr\>R.Bülend Kırmacı\u003cbr\>\u003cbr\>\u003cbr\>*Bu e-posta'nın içerdiği bilgiler (ekleri de dahil olmak üzere) gizlilik içerebilir. Onayımız olmaksızın içeriği kopyalanamaz, üçüncü kişilere açıklanamaz veya iletilemez. Bu mesajın gönderilmek istendiği kişi değilseniz lütfen yollayan kişiyi haberdar ediniz ve mesajı sisteminizden derhal siliniz. Bu e-posta bizce bilinen tüm bilgisayar virüslerine karşı taranmış olup alıcının sisteminde virüs nedeniyle doğabilecek zararlardan sorumlu tutulamayız.\n\u003cbr\>\u003cbr\>*This e-mail and any attachments accompanying this transmission may contain information which is or may be confidential and /or legally privileged. This e-mail can not be copied or transferred to the third parths without our permission. If you are not the intended recipient of this e-mail \npls.remaind the sender and the original and any copy or print-out thereof. This e-mail and any attachments are believed to be free of any virus and no responsibility is accepted about your system. \u003c/div\>\n\u003c/span\>", 0]);D(["ce"]);//>
