Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Eylül '10

 
Kategori
Spor
 

Aykut Kocaman'ın elindeki Alex bombası...

Fenerbahçe elbette yenilecektir. Futbol kesin matematiksel doğrularla oynanmıyor; üstelik Kayserispor hem çok iyi bir takım hem de bu sezon yepyeni bir hava yakaladı. Fenerbahçe’yi yenecek gücü de var, futbolu da yeteri kadardır.

Ancak, dün akşam Kayseri’deki Fenerbahçe’nin oyununda insanın aklını karıştıran bir takım detaylar var.

Nedir bunlar?

Merkezinde Alex var. İlk yarı sahadayken de kötü bir Fenerbahçe izliyorduk, ikinci yarı o çıktıktan sonra takımı tanımak asla mümkün değildi. Sanki futbolcular el frenlerini çektiler, hatta oynamayı da bıraktılar Kayserispor’u izlemeye başladılar.

Bir kere daha altını çizelim, Kayserisporlu okurlarımızı gücendirmeyelim, haklarını da yemeyelim.

Fenerbahçe’nin bu iniş çıkışlı grafiğinde; özellikle milli futbolcuların geçen hafta gösterdikleri performansı Fenerbahçe forması altında tekrarlayamamalarını anlamakta zorlanıyorum. Özellikle rakip Kayserispor dikine toplarla ve verkaçlarla Fenerbahçe defansını açabilirken bu kadar basit bir oyunu sarı lacivertli formayı giyenlerin yapamıyor oluşu çok da normal olmasa gerek.

Aykut Kocaman’ın elinde bir Alex bombası var ve Samandıra’da değişik şeyler oluyor gibi bir görüntü var ortada; bunu da tek başına çözebilmesinin mümkün olamayacağını düşünüyorum. Çünkü onun arkasında duracak yönetim bir anlamda kendi can derdine düştü. Aykut Hoca’ya gösterilen (doğru olduğuna inandığım)medya desteği de yavaş yavaş eleştirilmeye başlandı. Ayrıca takımın içinde de şu an konuşmaya çalıştığımız ciddi bir karşı duruş var.

Aykut Kocaman bu maçta taktiksel hatalar da yapmadı mı?

Yobo-Selçuk Şahin zorunlu değişikliği Fenerbahçe’nin yenilgisinde ön planda göründü. Selçuk bu takım içinde kendi pozisyonunda dahi oynamakta zorlanıyorken ondan bir stoper yaratmaya çalışmak tam bir taktiksel yanlıştı. Selçuk ilk golde sanki halı sahadaymışçasına rakibini uzaktan takip etti ve golün hazırlayıcısı oldu.

Fenerbahçe böyle gol yememeli; Fenerbahçe atamadığı şekilde kalesinde gol görmemeli, bu çok önemli bir detay!

Maçın 63. dakikası oynanıyor; daha henüz Kayserispor’un golü de gelmemiş. Okan sağ kanatta üç rakip oyuncu ile boğuşuyor, yardıma tek bir Fenerbahçeli gitmediği gibi ceza sahasına da girmeye tenezzül etmiyorlar. Oysa rakip üç bazen dört oyuncu ile Fenerbahçe ceza sahasının içinde cirit atıyor.

Fenerbahçe gol atmak için ceza sahasının dışından şutları deniyor. Ne bir kanat akını var, ne bir pas organizasyonu…

Yukarıda matematiksel doğrulardan söz ettik; ancak her sporun olduğu gibi futbolun da matematiği var ve bunun yolu rakibin kalesine ne kadar yaklaşırsanız gol atmanız o kadar kolay olur. Kayserispor’un ikinci gol de bunun ispatı niteliğindeydi.

Fenerbahçe’de futbolun dışında bir takım şeyler oluyormuş izlenimi var. Bunu ne taraftar anlayabilir ne de futbolun içinde soluk alıp verenler.

Fenerbahçe sadece maç kaybetmiyor; koca bir sezonu ciddi bir zıtlaşmaya heba ediyor gibi. Umarız biz haklı değilizdir de takım dün çok kötü günüdedir.

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..