Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Eylül '10

 
Kategori
Spor
 

Tanjeviç ve 12 Dev Adam dünyaya yeni bir ekol tanıtıyor

Bu eserin sahibi Tanjeviç'tir.

Yunanistan maçının ekstra motivasyon olduğu iddia edilebilirdi. Çin’e karşı atılan açık fark için de rakibin zaten turu geçmeyi garantilemiş olduğu söylenebilirdi. Her şey bir yana grup maçlarının bir sonraki turda rakibi seçme opsiyonunu kullanmak için değişik stratejilerin devreye girebileceğini de tartışmak mümkündür. Ayrıca Yunanistan’ın bu opsiyonu kullanmak için elinden geleni yaptığını da biliyoruz.

Ancak…

Önce Fransa maçında sonra da Slovenya karşısında izlediğimiz bize kendisinin bambaşka bir fenomen olduğunu gösterdi.

Fransa ve Slovenya maçları neredeyse birbirinin kopyası gibiydi.

Çok sağlam bir savunma, dengeli hücumlar sırasında kullanılan isabetli ve doğru atış tercihleri ile daha ilk periyotta rakibin bütün direncini ortadan kaldırmak üzerine kurulmuş bir oyun anlayışıyla oynuyor milli takımımız. Üstelik bu taktiği mükemmel uyguluyor.

Slovenya maçının ilk periyotunda 13 sayılık, ikinci periyotta da 6 sayılık toplamda ilk yarıda 19 sayılık bir avantaj sağladı ve bunu maçın ikinci bölümünde açarak devam etti.

İlk maçlarda Hidayet’in tek başına oynadığından ve top ona geldiğinde bütün takımın statik bir yapıya bürünüp ne yapacağını izlediği, bunun da zaman için de bir dezavantaja dönüşebileceğinin altını çizmiştik. Ancak gözden kaçırdığımız bir detay vardı; aynı Hidayet hem sayısal olarak hem de arkadaşlarına pozisyon hazırlayıp asist yaparak takıma çok ciddi katkı yapıyordu.

23 dakika forma giydiği bu son maçında 10 sayı 7 asistle oynadı Hidayet.

Maçların kopma anında hep onu gördük.

Milli takımımızın artık gerçek bir takım olduğunu da ilan edebiliriz.

Fransa maçının sonunda yazmıştık; rakip bir iki oyuncunun üzerine kurulmuş bir oyun anlayışı ile sahada olurken Türkiye bütün oyuncularını belli bir dakika sahada tutma felsefesi ile oynatıyordu. Slovenya maçının istatistiklerini incelediğimizde 30 ve üzeri dakika oyunda kalan 3 oyuncusu varken bu dağılımın bizim takımımızda 20 ve üzeri dakika oyunda kalan oyuncu sayısının sadece ikide kalmış olmasıdır. Cenk ve Barış’ı bu istatistiğin dışında tuttuğumuzdaysa geri kalan 10 oyuncumuzun neredeyse sahada eşit dakika bulunduğunu görüyoruz ki bu müthiş bir takım oyunu göstergesi oluyor.

12 Dev Adam bu turnuvada ilk dört takım arasına girerek üzerine düşeni yapmıştır.

Avrupa’nın isim yapmış, kupa kazanmış takımlarını bu turnuvanın dışına itmekle kalmamış onları çaresiz bırakmıştır. Bundan sonra hiçbir şey sürpriz değildir. Sırbistan, Slovenya ve Hırvatistan ile birlikte Yugoslavya ekolünü temsil ediyor ve Avrupa’da basketbol denilince hala bu ülkelerin isimleri anılıyor. Ancak ülkemizin de artık Avrupa’da bir ekolleşmeye başladığını görüyoruz. Yani final Kaf Dağı’nın ardında değil sadece 40 dakikalık bir mücadelenin gerisinde duruyor.

Geçen sene Tanjeviç’ten geçmişte kendisine yönelttiğim eleştirilerim için özür dilemiştim. Bu takım kuşkusuz Tanjeviç’in eseridir. Bu bize bir şey öğretmeli, anlatmalıdır. Başarı dediğimiz şey işte böylesi bir süreç sonrasında geliyor. 6 yıl sabredilmiş bir süreçten söz ediyoruz. Tanjeviç bu takıma final oynatır bir de şampiyon yaparsa Türkiye’de bütün taşlar yerinden oynar ve bütün spor felsefemizi sorgularız.

İyi olur mu?

Mükemmel olur.

Eline yüreğine sağlık Tanjeviç ve 12 Dev adam!

İyi bayramlar dilerim...

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..