Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Eylül '10

 
Kategori
Spor
 

Türkiye'nin final yolu şimdi açıldı...

Bu karşılaşma milli takımımızın bir eşiği aşma mücadelesiydi; çok zor oldu ancak 3 puan bizim hanemize yazılmış oldu. Şimdi her şey bizim lehimize gelişecektir. Almanya karşılaşması Belçika ve Avusturya eşleşmelerinden daha kolay olacaktır, bunu yaşayarak göreceğiz.

Çok zor bir eşik maçı oynadık, diyoruz, bu nedenle taktiksel detaylardan çok psikolojik etkenlerin ön planda olduğu gerçeğini de eklemeliyiz. 2’de 2 yaparak bu anlamda avantajlı hale gelmiş bulunuyoruz.

Bu tarafa kadar her şeyi pozitif ve pembe gözlüklerle değerlendirdik. Eleştirilecek taraflarımıza gelecek olursak bu anlamda ciddi bir madde listesi çıkaracağımız ortadadır. Bu notları Hollandalı teknik adamın da aldığını tahmin ediyorum.

Karşılaşmayı bir bütün şeklinde oynayamıyoruz.

2-1’den sonra 2-2’yi hazırlayan pozisyon ve kalecimizin hatası bu zincirin en önemli halkası olarak sonuca direkt olarak etki ediyor. Defansı bu kadar yanlış tercihler kullanan az Avrupa takımı var. Öyle olunca da zaten goller peş peşe kalemize geliyor.

Futbol kaliteli ayaklarla oynandığında güzelleşiyor.

Vasatı aşamayan futbolcularımız çabası ve mücadelesi nasıl olursa olsun sonuca dönük bir katkı sağlayamıyor. Sabri’nin iyi niyetini kimsenin tartışacağını sanmıyorum; ancak bu yetmiyor. Futbolda bazen sadece bir pozisyon yakalıyorsunuz ve onun mutlaka gol olması gerekiyor. Sabri ikinci yarı arka arkaya öyle üç topu kötü kullandı ki bu kadroda ne işi olduğunu sordurdu. Aynı şeyi böyle kritik maçlarda direkt olarak görev aldığında Selçuk için söyleyeceğiz. Bu karşılaşmada oyuna girme zamanlaması doğruydu.

Galatasaray santraforsuz Fenerbahçe de varlık içinde yoklukla oynadı bu hale geldi.

Dünya şampiyonu İspanya bile gol pozisyonuna girmede ne kadar zorluk çekti. Orta sahanız çok yetenekli oyunculardan kurulmuş olabilir ancak bu bazen tamamen ceza sahası dışındaki etkinliğinizi arttırır. Gol atmak için onun içine girmeniz gerekir.

İlk yarıda Hiddink’in Tuncay’ı tek adam olarak ileride oynatması ciddi bir taktiksel yanlıştı.

Tuncay konusunu da ayrıca masaya yatırmamız gerekiyor. Kendi takımında forma giymeyen bir futbolcunun bu kadar merkezi bir rol üstlenmesini anlamak çok kolay değil. Aynı şey Kazım için de geçerlidir. Fenerbahçe takımının üç yılda yapamadığı şeyi önce Fatih Terim şimdi de Hiddink deniyor. Tuncay’ın yetenekleri ayrı konudur, onun hazır oluşu, bir maçı 90 dakika oynayacak güce sahip duruşu bambaşka bir şeydir.

İkinci yarı oyuna giren Semih genel anlamda bir iki pozisyon dışında pek etkin görünmedi. Ancak varlığı hem bir gol yarattı hem de takımın yüzünün rakip kaleye dönmesini sağladı. Hatta Tuncay’ı olası daha şiddetli bir eleştiri bombardımanının içinden aldı çıkardı.

Yan top sorunu devam ediyor.

Takımımızın yediği birinci gol evlere şenlikti. Adam tek başına orada dursa ve başka arkadaşı olmasa da golü atacaktı. Servet rakibinin gerisinde kaldı ve rahatça topa kafa vurma imkanı tanıdı. Fenerbahçe bu yüzden Avrupa Kupalarında mücadele edemiyor. Hiddink bunu çözemezse çok basit olarak gördüğümüz maçlar kabusa dönebilir.

Zor bir gece geçirdik. Bu maçta sonucun belirleyici olduğunu düşünüyorum. Önemli olan 3 puanı alıp Almanya karşısına çıkmaktı. Berlin’de daha farklı bir Türkiye izleyeceğimize eminim. Çünkü takımımız böyle maçları bambaşka hava içinde oynuyor.

Futbol takımımız basketbolcularımıza başarının yolunu göstermiş oldu. Bugün çok kritik bir çeyrek final maçı oynayacağız. Basketbol milli takımımıza başarılar ve şans diliyoruz.

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..