Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Temmuz '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ayna ayna söyle bana

Gelip geçeceğini hatta bozulup, kırışıp, pörsüyüp, -belki çirkinleşeceğini bile demek gerek- bildiğimiz bir şey için neden bu kadar çok kafa yoruyoruz, milyarlarca dolar para harcıyoruz, saplantılar oluşturuyoruz kafamızda?

Aristo’ dan Pisagor’a, Bacon’ dan Özdemir Asaf’ a kadar bir dolu düşünürün, yazarın, şairin, sanatçının üstüne kafa yorduğu güzellik, o kadar soyut bir kavram ki… Herşeyden önce tamamen göreceli bir kavramdan bahsetmekteyiz. Bunun yanı sıra, yaşlanmak gibi dinamik ve süregiden bir sürecin parçası olan bir mesele güzellik; yani geçici, kalıcı değil. Çünkü insan bedeni sürekli yıpranan, eskiyen bir organizma. Bunu bilip, bunun doğal bir süreç olduğunu ve güzel olmanın salt bedensel güzellikten ibaret olmadığını kabul etmeyince ne oluyor biliyor musunuz? Her on yaşta bir dikilip aynanın karşısına; yüzdeki kırışıklıklara, bedendeki sarkmalara can sıkılıyor, yaşlanıyorum diye oturulup ağlanıyor bile hatta...

Maalesef bizler “bedene tapma hipnozundaki bir çağın” insanlarıyız. Vahşi kapitalizmin insan doğasındaki bütün gedikleri ustalıkla bir bir tespit edip oralardan vurmasına en güzel örnektir; bu çağda dayatılan “güzel ol, yakışıklı ol” dayatması. Bunun için daha çok kozmetik ürünü, daha çok güzellik ürünü, daha çok kıyafet, -alıp evin bir köşesine atacağınız ve asla kullanmayacağınız- daha çok spor aleti, daha çok parfüm vs. vs. tüketeceksiniz ve siz her defasında daha güzel olabilmek için çırpınırken, bedeninizden ve dolayısı ile kendinizden hoşlanmanın ve kendinizi çevrenizdekilere beğendirmenin yolunu ararken, başkaları sizin bu zaaflarınızdan paralar hem de milyarlarca dolar paralar kazanacaklar.

Çünkü hepimizin elinde bir tarif var. Çünkü devir imaj devri. İçi boş dışı boyalı küpler para ediyor şimdi. Erkekler için de dış görünüm olarak ulaşılması gereken, sistemin dayattığı bir dolu model var; kadınlar için de… Güzel olmak istiyorsanız bedeniniz onların bedenine, saçlarınız onların saçlarına, boyunuz onların boyuna, göz renginiz onların göz rengine vs. vs. benzemeli muhakkak. Dikkat edin, güzellik yarışmalarında hepsi aynı makineden çıkmış gibi görünen tipler dolaşıyor podyumda.

Oysa “Güzellik özgünlüktür” bence. Kendi gibiyken, doğal halindeyken, maskesiz, kamuflajsız ve makyajsızken beğenilebilmektir. “Bir bütünün meselesidir, içi bir çok şeyle dolu bir kavramdır güzellik”. Bazen sadece bir gülüşdür, bazen bir bakış, bazen bir yüz ifadesi, bazen bir dokunuş…

Diyor ya Özdemir Asaf usta;

“Bana yalnız güzel yanlarını gösteriyor: güzel.
Bana kendini olduğu gibi gösteriyor: gerçekten güzel
Güzellik bir bütünün sonucudur. Bunun için kolay görünmez,
Kolay varılmaz, kolay anlaşılmaz…”

Sizi göbeğinize, boyunuza, göğüslerinize, kalçalarınıza, dişlerinize, burnunuza, tüylerinize, kıllarınıza, gözlerinize ve daha neresi varsa bedeninizin beğenmediğiniz oranıza düşman eden bu dayatma kavramlara boşverin. Herkesin birbirine benzemeye çalıştığı bu saçma sapan uğraş ortasında siz siz olun kendiniz olun, özgün olun. Kendiniz olmanın, kendinizi beğenmenin ve sevmenin, sizi tanımlayan şeylerin sadece size ait olmasının tadına varın…

D. Dara KILINÇ
ddarakilinc@hotmail.com

 
Toplam blog
: 160
: 2717
Kayıt tarihi
: 16.04.09
 
 

Öykü Şiir Deneme ..