Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Temmuz '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ayna taktiği çözüm mü?

Ayna taktiği çözüm mü?
 

Birkaç gün önce, boğucu bir gecede genç yaşta evlenen ve evlendiğinden beri fazla görüşemediğim bir bayan arkadaşım ulaştı bana. Onu görünce mutlu olmuştum ama o benim kadar mutlu görünmüyordu.

Kısa bir selam sabahtan sonra, esas konuya gelmiş, ''Kafam çok karışık, sen anlarsın, o kadar zor durumdayım ki...'' diyerek dert yanmaya başlamıştı. Hamile olmasına rağmen kocasından istediği ilgiyi göremeyen bir kadın vardı karşımda.

İnsan böyle anlarda ne söyleyeceğine hemen karar veremiyor elbette.

Kocası gerçekten ilgisiz mi yoksa kadın çok ilgili olduğu için aynı dozda karşılık mı bekliyordu, onu da bilemezsiniz..

Aklıma gelen ilk şey, ayna taktiği olmuştu. Düşününce gayet mantıklı geliyordu bu fikir. İnsana empati yeteneği de kazandırırdı. Tiyatro eğitimim sırasında sıkça kullanırdık.

''Sana nasıl davranıyorsa sende öyle davran'' dedim bir çırpıda. Sevdiği erkeğe ilgisiz davranmak zor bir durum ama çözüm için bir süre katlanacaktı. Ona da mantıklı gelmişti.

Yine de şüpheler vardı içinde. Olmaması da mümkün değildi zaten. Söylediklerimi düşünürken birden atıldı:

''Onu çok seviyorum ama...''

''Sevgi herşeyi çözseydi keşke..''

Ertesi gün geldiğinde eskisinden daha mutluydu. Söylediklerim işe yaramıştı, teşekkür üzerine teşekkür ediyordu. Söylediğine göre kocası boşanma lafını duyunca birden iyilik meleği kesilmiş.

Yaptıklarıyla karısını nasıl üzdüğünü farketmiş.

***

Erkeklerin evlilikten çok boşanmaktan korktuklarını bilirdim ama bu öylesine basit bir genelleme mi yoksa hakikat mı emin değildim.

İlişkilerin çözümü bu muydu yoksa? Yani karşı taraf nasıl davranırsa öyle davranmak. Nereye kadar? Ya da bu çözüm uzun soluklu olur muydu? Adam kısa süre ilgi gösterir ardından da yine eski haline dönerse ne yapılabilir?

Bazı şeyler bittikten sonra ne kadar telafi edilir?

Bu soruları daha da arttırabiliriz elbette ama cevapların aynı olacağına eminim.

Karşı taraf nasıl davranıyorsa sende öyle davran, ilişkinde mutlu ol. Bir taktik olarak kulağa güzel geliyor değil mi?

Oysa bir de karşındakini olduğu gibi davranmak yok mudur? Aradan geçen zamanı bahane ederek ''Ne yaparsa yapsın'' demez miyiz bazen?

Yeri geldiğinde onu olduğu gibi görüp, o şekilde alışırız ya, değişince şaşırırız. Alışamayız yeniye.

Yıllarca kafasına göre davranan taraf birden ideal eş görüntüsüne bürünürse bunun kimseye faydası olmaz sanırım. Evet, zararın neresinden dönülürse kardır ama vergileri de unutmamak lazım.

***

Erkek ya da kadın olsun ortak bir yaşamı paylaşan herkes, sorunları da ortak yüklenmek durumunda.

İçi kapalı bir kutu gibi olan evliliklerin kilidi yine iletişimden geçiyor, bunu tam anlamıyla kavradık artık.

İletişimi güçlü kurarsa çiftler sorunların üstesinden daha çabuk geliyor.

Gerisiyse sadece hoş bir temenni olarak kalıyor..

 
Toplam blog
: 278
: 1369
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

Küçük bir kız çocuğu masumiyetidir yazmak, her satırı her cümleyi her kelimeyi tekrar tekrar gözden ..