Ayna

İhanet yaşamın her döneminde vardı, hep var olacağa benziyor… Hele günümüzde… Yalnız evliliklerde görülmüyor. Her türlü ilişkide, flört sırasında, tüm beraberliklerde ihanet yaşanıyor. Günümüzde, kadın ve kızlar da artık, tıpkı erkekler gibi kolaylıkla aldatabiliyorlar. Özellikle evli erkeklerle ilişki giderek yaygınlaşıyor. Bu da sonsuz bir mutsuzluk yaratıyor…

İhanetin kökeninde tatminsizlik yatıyor. “Daha iyisini bulabilir miyim?” düşüncesi baskın ihanetin her türlüsü, insana asla mutluluk getirmez. Yalnız eşler arasında emin olmadan, ihanet ediyor diye birbirlerini suçlamak çok yanlıştır. Aşağıdaki fıkra bu açıdan düşündürücü.

AYNA

İlk kez Erzurum köylerinden birinde, bir adama arkadaşı bir ayna hediye eder. Adam aynaya bakınca aynen kendisine benzeyen birisini görünce, ağlamaya başlar ve: “vay kardeşim buradan bana mı baharsan, seni çok özlemiştim diyerek aynaya sarılır. Aynadaki görüntüyü ölen ikiz kardeşine benzetir ve uyur. Karısı gelir. Bakar ki kocası bir şeye sarılmış uyuyor. Bu ne! Diyerek aynayı eline alır bakar. Kendisini görünce başlar dövünmeye ve: “gözün kor ola herif aha bu şırfıntı ile beni aldatırsan he. Ağlayarak köyün muhtarına gider  ve”Muhtar efendi ihanete uğradım kocam beni aha bu şırfıntı ile aldatır” diyerek aynayı muhtara verir. Muhtar aynaya bakar kendisini görür ve “Bacım bu şırfıntıdan ziyade gavata benzer.”der.

NAHİDE ÇELEBİ