Ayranım olsun, sinek Bağdat' tan gelir!

Bağdat bugün Irak’ın başşehri bildiğiniz gibi! Ortaasya’dan dağıldığımızdan sonraki önemli duraklarımızdan biri! Irak'ta şehirler Dicle ve Fırat nehrinin çevrelerinde kurulmuştur çoğunlukla! Ülkenin tam ortasındadır Bağdat!

Bir zamanlar bendeniz burada yaşadım! Hemen girişindeki bir bölgede çalıştım. Köprüler yapmıştık orada! Ne çok kurtlu hurmalarını yemişimdir bilseniz? Nerden bileceksiniz ki? Ben bile bilmiyordum!

Arkadaşım arada bir gider hurma ağaçlarının yanına, çantasına hurmaları doldurur getirirdi. Biz de yerdik! Meğer yerden toplarmış kurtlu hurmaları! Karnım doyunca aklıma gelmişti içini açıp bakmak! Serçe parmağımdan az daha küçüktü kurtlar! Baş parmağım kadar da hurmalar! ( az abarttım!)

Sineği çok olur! Daha önceki gidişimde Amara vilayetinde kalmıştık. Tam iki yıl. Akşamları havuzun kenarında sohbetler ederdik. Etrafında sokak lambaları vardı. Lambaların etrafı da sinek kaynardı. Zararsızdılar! Bizde ışık göremedikleri için herhalde!

“ Türklerde ışık yok!”

“ Ayranları da yok!”

“ Tahtırevalli ile gidiyorlar ama!”

“ Bunlar böyle!”

Atasözlerimize çeşitlilik kattıkları için Osmanlı' ya huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum! Bağdat’ı bilmezsek sineğini nereden bilecektik!

Bizim Adapazarı da öyleymiş zamanında! Ovası bataklık! Akova derler ama sinek yuvası! Karadenizden gelen “uşaklar” hep ormanlık yerleri tercih etmişler! Göçmenlere verilmiş bataklık alanlar. Hatta Adapazarı' nın merkezi de böyledir. Depremde bataklık gazı yayılmıştı bölgeye!

Bu anlattıklarımın konumuzla bir ilgisi yok gibi zannetmeyin! Var! Hem de uluslararası boyutu var konunun!

Amerika Irak’ı işgal etti bildiğiniz gibi! Ve gittikleri her yerde yeni bir kültür oluşturuyorlar!

Cola kültürü!

Ben gerek Irak'ta gerek Yemen'de çalıştığım müddetçe şuna şahit oldum. Colalar daha şekerli oralarda. Genelde Pepsi satılıyor buralarda ve şeker oranı çok yüksek! Bizdekilerde daha az şeker var!

Ayran kültürümüzü sabote etmek olarak gördüm bunu! Arabın sineği ne güzel alışmıştı bizim ayrana!

“ Bu ne lan!”

“ Ne bileyim? Cola diyorlar!”

“ Zehirlenmeyelim!”

“ Coni içiyor ama!”

“ Gavur ne olsa içer! Biz dikkatli olalım!”

“ Tatlıymış lan!”

Sineği kaybettik bu tatlı yalanlarla! Kasa kasa yalanlarla!

Ve bunlar şimdi bize veryansın ediyorlar!

“ Kandırdınız bizi bu kadar yıl! Ekşi tuzlu şeyi yedirdiniz bize! İnsan din gardaşına bunu yapar mı? “

Konuya bir türlü dönemedim baksanıza! Kafam karışık da!

Neyse kafamı bir toparlayayım dönerim asıl mevzuya!

“Ayranım olsun, sinek Bağdattan gelir!”

Bu sinek zor gelir!

Ayranın mı kaldı Ahmet!