Ayşe Taş'a Açık Mektup

Merhabalar Ayşe Hanım;

Güzel bir İzmir gecesinde, keşke denk gelsem diyerek radyoları ve TV kanallarını dolaştım ama ne yazık ki bulamadım. Oysa mehtaba karşı balkonda geçen gecem, sizden bir şarkı dinleyebilseydim, kişisel tarihimin unutulmazları arasına girecekti yasemin kokuları arasında. Kısmet değilmiş.

Konya'da garnizonda düzenlenen bir gecede sizi dinlediğimden beri hayranınızım. Gaziantep'e gelip gittiğinizi, çeşitli programlara katıldığınızı öğrendiğim ve dört koca yıl boyunca o kentte oturduğum halde bir tanesine bile katılamadığım için çok ama çok üzgünüm. Sizi bir yerde canlı olarak dinleme fırsatım olur mu bilmiyorum. Zaman zaman gazetelerde ya da çeşitli sayfalarda katıldığınız programları ve okuduğunuz şarkıları görüyor, kıskançlıktan çatlıyorum!.. (Mehmet Barlas böyle bir programda "Gecenin Matemini" şarkısını okuduğunuzu yazdı sözgelimi, o gün ortamdan çatlayıvermişim)!.. Evde olduğum zamanlar TRT 4 açık, hani bir konsere denk gelir de sizi solo okurken dinlerim diye bekleyip duruyorum. Beklentilerim boşa çıkınca da, sevgili bir dostumun armağan ettiği Hoş Sâdâ kasetlerinden dinliyorum o doyumsuz sesinizi ve yorumunuzu. (Dostum Hasan Barbaros da sizin hayranınızdır ve zamanında Ankara'da çeşitli parklarda verdiğiniz konserleri peşinize takılıp izlemiş olmakla hava atar bana)!.. O da yetmezse, Gaziantep'te telefonla mı kaydedilmiş nedir, biraz kötü ses kalitesiyle de olsa bir iki şarkınızı koyuyorum setime, "Gözlerin Hayran Bakarmış"a kendimce eşlik ediyorum. Youtube da engellendi, sizi oradan dinleme olanağı da kalmadı artık. Ah bir açılsa, ne yapacak edecek, size ait videoların hepsini kaydetmenin bir yolunu bulacağım.

Müzik piyasamızda ne yazık ki bağırganlar, onun bunun yakını ya da sevgilisi olup da "kaset" çıkartanlar, kıymeti kendinden menkul assolistler (bayağı Cingöz oluyor bu tipler) sardı ortalığı uzun zamandır. Bir parça Umut Akyürek dağıttı bu karamsar havayı. Değerli bir ses, Ahmet Özhan da çıkarttığı yeni albümlerle bir kez daha Türk müziğinin aslında nasıl keyifli olduğunu anımsattı bizlere. Samime Sanay, yıllardır süren suskunluğunu nihayet bozdu. Bir de Hülya Sözer gibi, Muazzez Abacı gibi güçlü seslerin 1980'lerde, 1990'larda çıkarttığı çalışmalar yeniden yayımlanmaya başladı. Gönül Telimizi Titretenler, Devlerden Nağmeler gibi toplamaları da sayarsak; nihayet yeniden o ince beğeniyi hatırlamaya başladığımızı söyleyebiliriz. Günümüzün o zevksizliklerinden, şarkıyı yorum yorum yoran o zavallı yorumlardan kurtulmaya başladık sanki. Umarım arkası da gelir, yeniden yeni ve güzel bestelerle tanışırız.

TRT mi? TRT, TV'deki müzik programlarını bir grup genç üzerine kurdu ve popüler olmak adına tavizler verdi. Bir tek Radyo 4'ten keyif alıyorum artık, TRT eski TRT değil çünkü. Geçen haftalarda Akşam Sefası'nı izliyorum. Arkada gümbür gümbür çalan sazlar, baktım, hoş bir hanım ekranda. Tanıyamadım, annem söyledi, Linet'miş. Şarkı güzel bir şarkı ama hanımefendi okumaya başlayınca afalladım resmen!.. Dayanamadım, başka kanala çevirdim, o kadar berbat bir yorum!.. Sözcüğü tamamlamadan nefes almalar, usülü kendine göre çarpıtmalar, hepsinden öte, bir sürü nota kaçırması, hangi birini sayayım?!? Beklediğimiz bir dizi vardı Akşam Cefası'ndan sonra, gaflete düşüp bir kez daha TRT 1'e çevirdik. Bir baktım, İsmail Bergamalı taksim yapıyor. Arkasından da her duyduğumda gözlerimi ışıldatan ve de dolduran, geçenlerde yitirdiğimiz değerli bestecimiz Semahat Özdenses'in "Her Mevsim İçimden Gelir Geçersin"i başlamaz mı?!? Yine gözlerim ışıldadı, yine içimde bir şey cız etmeye başladı ki, Linet hanımefendi girdi şarkıya!.. Elini kolunu sallaya sallaya, bağırgan bir edayla tribünlere oynarcasına!.. Bir yapmacıklık, bir "ben yaptım oldu" havası!.. Yine acı bir kaybımız olan Perihan Altındağ'dan dinlerim bu şarkıyı hep, nakaratına gelince dayanamayıp kanalı değiştirdim, çıktım balkonda kendime gelebilmek için biraz hava aldım. O kadar değerli sazın önünde, böyle berbat ötesi bir yorum!.. Hani hanımefendi kendi sazlarıyla çalsa söylese neyse de, TRT'nin şefi, TRT'nin sazları var arkasında. Bir Allahın kulu da çıkıp demedi mi bu hanıma, "Kızım, bu şarkıyı böyle söylersen olmaz. (Ben olmaz yerine, katledersin demeyi seçerdim, o ayrı). Kulağın sazlarda olsun, sazlara uysan bile yeter." demedi mi yahu?

Eminim o akşam, Özdenses de, Sözeri de mekanlarından biz fanilerin dünyasına şöyle bir bakıp iç geçirmişler ya da biraz acı gülümsemişlerdir.

"Falanca zamanda filanca için çıkartılan bir albüm vardı, Ayşe Taş orada bir şarkıyı söylüyordu." gibi bilgiler alırsam, başlıyorum piyasayı alt üst etmeye ama ara ki bulasın. İstanbul'da Hoş Sâdâ'yı çıkartan bankanın kültür müdürlüğüne kadar çıktım ama 1997'deki bu çalışmayı CD baskısı olarak bulamadım bir türlü. (Kasetler dinlemekten eskidi, özellikle de Gamzedeyim Deva Bulmam'ın bulunduğu 3. kaset a yüzünün başı)!.. Velhasıl, yakında bir şehir efsanesine dönüşeceksiniz benim için; "Ayşe Taş'ın Selahattin Pınar için basılan albümünde seslendirdiği şarkıyı dinlersen, 3 gün içinde bir konserine katılıyormuşsun, üstelik senin yaptığın isteği okuyormuş. Bir arkadaşımın annesinin başına gelmiş!.." gibi...

Eminim bu görüşüme katılacak olan vardır, eminim benim gibi hayranınız çok ama pek çoktur!.. Ne olur, bizi bir albümünüzden mahrum etmeyin. TRT'ye ödeme yapmak gerekiyorsa, ben bir kampanya başlatıp gerekirse bir maaşımı hemen teslim etmeye hazırım!.. Yapımcı bulunamıyorsa, yine elimden geleni yaparım!.. Yeter ki, sizden bizlere güzel bir emanet kalsın; eşimizle dostumuzla, doğmuş ya da ileride doğacak çocuklarımızla, sevenlerimizle, sevdiklerimizle oturup dinleyelim, "İşte Türk Sanat Müziği budur!.. Bak, Ayşe Hanım nasıl güzel okuyor görüyor musun?!? Bu şarkıyı doğru okumak istersen, bu albümden dinle, öğren." diyebilelim. Ben kendi adıma, "Gecenin Matemini", "Gönlümün Şarkısını", "Ettiğin Cevri Kendime Nimet Bilirim", "Yalnız Bırakıp Gitme Bu Akşam", "Söyle Derdini" gibi eserleri sizden emanet almak isterdim bir albümünüzle birlikte. Ben hüzzam ve de hicaz adamıyım ama biliyorum ki siz hüseyniyi de, nihavendi de, daha doğrusu makamların tümünü de güzel okursunuz. Şarkılar da size yakışır, türküler de!.. (Emel Taşçıoğlu'yla karşılıklı şakıdığınız Haydar Haydar'ı unutmak mümkün mü? Ya da katıldığınız bir programda, programın başından sonuna okuduğunuz o türküleri)? Ben şu yazdığım şarkılardan birinin albümde yer alması için dua ederim, sizden gelecek olan ne olursa olsun, nimet bilirim!..

Bunca seveninizin, sizden bir albümü edinebilmeye hakkı olmalı. Kişisel arşivlerimizde yer alabilmelisiniz. Bu yalnızca benim düşüncem gibi görülebilir ama eminim, benim gibi düşünen pek çok insan, pek çok Türk müziği sever var.

Allah size uzun ve sağlıklı ömür versin!.. Seyrek de olsa ekranlarda görüyor, radyolarda dinliyoruz ama eminim çağrımı duyacak birileri olacak ve biz sizi daha çok dinleme olanağına da kavuşacağız!.. İyi ki varsınız Ayşe Hanım!.. Siz ve siz gibiler eksik olmasın yaşamlarımızdan!..

Hakan, Bir Hayranınız