Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Aralık '12

 
Kategori
Futbol
 

Aziz Yıldırım: Suskunluğumuz bitmiştir; konuşmaya başlıyoruz!..

Aziz Yıldırım: Suskunluğumuz bitmiştir; konuşmaya başlıyoruz!..
 

Kim, hangi durumda, niye susar?

Susmak, yerine göre “konuşmak”tan daha etkilidir; bir başka açıdan da “çaresizlik”in anlatımıdır. Susmak öncesi bilinmiyorsa, bunun çağrıştırdığı/ yaydığı anlam, “çaresizlik” olarak algılanabilir.

Susmak, karşı tarafı ciddiye almama biçimindeyse, diyecek söz yoktur. Ancak, “haklı” olduğu halde susuluyorsa, bu da “süreklilik” kazanıyorsa, oturup düşünmek gerekir.

Öyle bir toplumda yaşıyoruz ki, sussan bir türlü, konuşsan bir türlü ...

İşi gücü “laf üretmek” olanlar, görev başındadır:

Bak, susuyor; çünkü suçlu!

Bak, yine esti gürledi; demek ki işler kötü!

Her konuşan, “laf üreten”, söylediklerini tutarlı/ tutarsız gerekçelere bağlar.

*****

Aziz Yıldırım’ın, FB TV ekranlarından “Suskunluğumuz bitmiştir. Artık hakkımızı savunmak için konuşmaya başlıyoruz. Bu, bir milattır.” demesini, susmanın yarattığı olumsuz algının önüne geçmenin anlatımı saymak gerekecektir.

Niye susuldu?

“... susmamızın sebebi: yöneticiler çok konuşuyor, başkanlar çok konuşuyor, kamuoyu, taraftarlar geriliyor birbirlerine giriyorlar, spor sporluktan çıkıyor şeklinde yapılan değerlendirmeler, suçlamalar, dolayısıyla bunlara mahal vermemek adına adım atmak istememizdir.”

Susmak, nasıl algılanıyor?

“... sessiz kalma, sağduyulu davranma durumu, bazı çevrelerce ve hatta taraftarlarımızca da sanki bizim bir beklentimiz var gibi yanlış anlaşıldı ve bir oluşum başladı, zihinlerde, hareketlerde, tavırlarda. Bunun böyle olmadığını herkes bilsin. (...) 3 Temmuz’dan önceki, 3 Temmuz sürecindeki Aziz Yıldırım neyse, bugün de aynıdır. Hiç değişen bir şey yok.”

“Suskunluğumuz bitmiştir.” diyen Aziz Yıldırım’ı, Fenerbahçe’yi bu yola götüren dayanak nedir?

"Fenerbahçe’ye oynanan oyunların devam ediyor" olması.

Nedir onlar?

Fenerbahçe’ye karşı tavır alınması, başka takımlara karşı kollayıcı olunması...

6222 sayılı yasanın sadece Fenerbahçe taraftarına uygulanması, tutuklamaya kadar gidilmesi; ama başka takım taraftarlarının Fenerbahçe’ye saldıranlarında uygulanmaması, dolayısıyla saldırganların serbest bırakılması...

Hakem raporların maçtan hemen sonra basına sızdırılması, raporların sonradan değiştirilmesi, bu yolla Fenerbahçe’ye, futbolcularına ceza verilmesi için kamuoyu oluşturulmaya çalışılması...

TFF’de belli kişilerin  “hem kulüplerin, hem tahkimin, hem disiplinin avukatlığını” yapıyor olması...

Bazı teknik direktörlerin kurullara bile sevk edilmemesi...

Söz konusu Fenerbahçe olunca, “algı tetikçiliği” yapılması...

Bazı takımların cezalarını tam da Fenerbahçe maçı gününden önce kaldırılması...


*****

Aziz Yıldırım, başka konularda da konuştu.

Sözgelimi, “taraftar yasağı”nın kaldırılmasıyla ilgili girişimlerinin, Galatasaray tarafından olumlu karşılanmaması, buna karşılık durumun dışarıya farklı yansıtılması...

Ve Aykut Kocaman’ın istediği doğrultusunda kesin olarak 2-3 transfer yapılacağı...

Önemlisi, Aziz Yıldırım’ın “suskunluğu bozma”, bir başka deyişle “konuşmaya başlayacak olma” konusunda söyledikleri, bunun uygulanmasıyla yeni tartışmalara yol açacak olmasıdır.

Aziz Yıldırım neyi kanıtlamak istiyor olabilir?

Susmak; “çaresizlik”, "beklenti içinde bulunmak" hiç değildir!

Susmak, haksızlıkların sürmesinin bir gerekçesi olamaz!


Lig, ikinci yarıda, yeşil sahalar dışında da renkleneceğe benziyor.


http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutc@ttmail.com

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..