Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mayıs '15

 
Kategori
Futbol
 

Aziz Yıldırım’a, “Aday Olma” çağrısı ve “darbe” hevesi...

Aziz Yıldırım’a, “Aday Olma” çağrısı ve “darbe” hevesi...
 

Aziz Yıldırım’dan kurtulmak!.

Niye?

İstenen kıvama sokulması için Fenerbahçe’yi “ehlileştirmek” gerekiyor!

Ama nasıl?

İş, dönüp dolaşıp “sandık”a gelince, “sandık”, bekleneni vermeyince...

Aziz Yıldırım, kendiliğinden, “Bana eyvallah” demeyince...

“Bütün bunlar, senin yüzünden Fenerbahçe’nin başına geliyor” işe yaramayınca...

“Aziz Yıldırım’dan kurtulursanız, önünüzdeki bütün engeller kalkar, düze çıkarsınız” yollu telkinlere kongre üyeleri kulak asmayınca...

Başta futbol takımına “zarar” vererek, başarısızlıktan nemalanma yolları yıllardır deneniyor. Yayın yasağı olduğu için ne olduğu bilinmeyen 4 Nisan’da  otobüse silahlı saldırının yarattığı “moral” bozukluğu, “psikolojik kuşatma”, kimileri için uygun ortamı hazırladı:

İstemezük!

Niye?

Futbol takımı başarısız!

İşin ilginci, takımları öndeyken bile, puan yitirmesi için moral bozucu türden bağırıp çağıranlar, ekranlarda “Bremen Mızıkacıları” havasındaki “ulema”, gelinen aşamadan memnun.

Sanılıyor ki, Aziz Yıldırım başkan/ aday olmayınca, meydan kendilerine kalacak. Sanki Fenerbahçe köy takımı, üyeler de “biat” edenler...

*****

Fenerbahçe’yi Aziz Yıldırım üzerinden yıpratma çabaları sürüyor.

Aziz Yıldırım, aday olmayacağını dün açıklayacaktı, ama “Adayım” dedi.

Niye ki?

Kimliğini gizleyen, ama kim oldukları belli olanların gazete ilanını görünce bundan vazgeçtiğini söyledi.

Aziz Yıldırım, o bildirideki “Şanlı bir törenle, anlayışla ve iyi niyetle, 'rıza' ile ayrılmanın vakti geldi. Daha fazla riske girmeden, her Fenerbahçeli'nin gönlünde hala iyi bir anı varken, 'hoşcakal' deme vakti geldi.” bölümüne bakarak, “Beni tehdit ediyorlar. Bırakmazsan seni vurdururuz diyorlar.” diyor.

Aziz Yıldırım, gazete ilanı verenleri ciddiye mi aldı; onların büyük güce sahip olduklarına mı inandı?

Aziz Yıldırım,  o “....'rıza' ile ayrılmanın vakti geldi. Daha fazla riske girmeden...” tehdidi karşısında, daha önce verdiği karar doğrultusunda, “Aday değilim” deseydi, teslim olmuş olacaktı!.

Yaşadıkları ve duruşu ile nasıl bir insan olduğu bilinen Aziz Yıldırım, öyle, kendi deyişiyle, “üç tane bacaksız”a pabuç bırakmaz!

Ve sorar:

“O çocuklar Rize'de kurşunlandı. (...) Nerede bunlar, gazeteye ilan verenler mi arkasında? Ankara'da şubeyi taşladılar, yine mi bu ilanı verenler yaptı? Saha dışında destek verenler tribünlerde olan olaylar. Bunlar mı destek veriyor?”

Sorular bitmez:

“Kötü niyetinizi nereye kadar vardıracaksınız? Fenerbahçe Başkanlık Makamı’na karşı göstereceğiniz anlayışsızlığınızın ölçüsü ne olacak ve bu neye mal olacak? Bizler için yeni bir kumpas mı kuracaksınız? Bizler için risk oluşturacak ne planlarınız var? Yoksa bugüne kadar bulduğunuz her fırsatta yaptığınız gibi tribünleri karıştırıp,  futbolcularımızı ve teknik adamlarınızı mı yuhalatacaksınız? Samandıra’ya adamlarınızı gönderip, takım otobüsümüzü mü taşa tutacaksınız? Ne yapacaksınız? Soruyoruz: Rıza göstermememiz halinde kötü niyetinizin sınırı ne olacak ve nerede duracaksınız?”, Fenerbahçe Kulübü’nden yapılan açıklamadan)

*****

Aziz Yıldırım, kendiliğinden bırakır mı?

“Mahkeme olumlu bir karar verirse, biz zaten aklanacağız. Ama olumsuz karar verirse ben zaten istifa ederim. Bu lekeyi taşımam.

Yani?

"Kongre seçerse, mahkeme bitene kadar başkanım."

(Kulüpler Birliği Vakfı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı hukukçuların hazırladığı "Spor Kulüpleri ve Spor Anonim Şirketleri Kanunu Tasarısı Taslağı"ndaki bir madde, tasarı yasalaşırsa, Aziz Yıldırım'ın görevden alınmasını sağlıyor.)

Aziz Yıldırım’ın mahkeme kararını beklemesi, en doğal olanı. Doğal olmayanı ise, “Aday olma”, “İstifa” çığırtkanlığı, futbol maçları dışında voleybol ve basketbol maçlarında bile, “takım aşkı”ndan yola çıkanların tavrı...

Gücüne güvenen, üyelerin karşısına çıkar.

Çıkamayan?

“Darbe”, “atama” yoluyla kendisine yol açılması yoluna girer, bekler...

“Sandık”ın kutsandığı bir ülkede, “sandık” dışı yollara sapmalar niye?

*****

Her yapılan, yapanın yanına kâr kalınca, sonuçta zararı kurumlar çekiyor.

Kulüpleri tribünler/ taraftar değil, üyelerin seçtikleri, “iyi” ya da “kötü” yönetir.

Tribünlere teslim olan yöneticiler, yeni yeni gruplaşmanın yolunu açar, iştahları kabartır!

Son söz:

Sırta geçirilen forma, zor günde değil de, güzel günde taraftar olmayı akla getiriyorsa, o formayı taşıyanın taraftarlığı kuşkuludur.
 

https://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com

 

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..