Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Aralık '09

 
Kategori
Futbol
 

Aziz Yıldırım'ın her cümlesi sportmenlik (!) dolu..

Aziz Yıldırım'ın her cümlesi sportmenlik (!) dolu..
 

Mor forma demişken.. (Kaynak: Vatan gazetesi)


Aziz Yıldırım beni yanıltmadı ve centilmenliğin sadece yarışta önde oldukları sürece var olduğunu yine tüm çıplaklığıyla gösterdi. Yaptığı açıklamalarla davranışları arasında ne kadar çelişki olduğunu, hatta açıklamalarının bile çelişkilerle dolu olduğunu, olayları hep kendisine doğru yonttuğunu daha önce de yazmıştım. Eskişehirspor maçı sonrası son davranışı ile daha yakın tarihteki kendi açıklamalarının nasıl inanılmaz bir çelişki içinde olduğunu daha sonra vaktimiz olduğunda açıklamalı bir şekilde yazacağız. Biz bugün sadece son maç sonrası açıklamalarını inceleyelim. Ki anlaşılsın, onu konuşturan sadece hazımsızlık, başka bir sebebi yok.

Beşiktaş maçında son gol ofsaytmış, ya Galatasaray maçındaki ilk gol? O zaman konuşmadıydın?.. Efendim penaltıları verilmemiş, ya Manisa maçında olanlar? Ya Eskişehirspor'un verilmeyen penaltısı? Bu liste uzar gider. Ben Galatasaraylı olarak diyorum ki; FB-GS maçında atılan ilk ofsayt gol sayılmasaydı bile o maçı fener alırdı. Maçı kaybetmeyi hakeme bağlamak, pek adaplı olmaz.. Kasımpaşa ve Eskişehirspor maçlarında resmen dökülen bir takımın başkanının böyle bir açıklama yapması Türk sporu adına utanç vericidir ve çok acıdır. Daha dün kendin diyordun resmi yayın organında "ama" diye başlayan açıklamalarla bu iş olmaz diye. Maçın hemen ardından tansiyonu yüksek açıklamalar yapmayacağız diye. Bugün yaptığın nedir? Rakibi tebrik et bir kere de ("tebrik ediyoruz ama" şeklinde değil), onların emeklerine saygı duy. Adamlar seni çok güzel ağırlamış, teşekkür ediyorsun, sonra da emeklerine haksızlık ederek nankörlük ediyorsun. Yani seni hakemle mi yendiler? Bir inceleyelim bakalım öyle miymiş?:

Metin Tokat'ın yorumlarından faydalanalım bugün:

"1-Maçın başında köşe vuruşu sonrası El Saka, hiç topla oynama niyeti olmadan Lugano’yu çekerek tuttu. Pozisyon penaltıydı. (Erman Toroğlu'na göre aynı pozisyonda Selçuk da El-Saka'yı tutuyor, hatta daha erken tutuyor, pozisyonda penaltı yok) Hadi Erman Toroğlu'nu haksız bulalım, penaltı var olsun.

2-Bülent Ertuğrul’a gösterdiği sarı kart doğruydu. Ancak benzer hareketleri yapan Bilica ve Cristian’a kartını çıkarmadı.

3-Vederson’un yardımcı hakemine yaptığı aşırı itirazda sarı kartını gösterememesi yüzünden oyundaki otoritesini kaybetti.

4-İlk yarının son dakikası içinde FB kale alanı önünde topa hareketlenen Youla'yı dengesini kaybeden ve topa yetişemeyeceğini anlayan Bilica kolu ile itekledi. Bu da penaltıydı.

5-Ivesa’ya topu tuttuktan sonra Alex’in yaptığı kontrolsüz hareket sonrası sarı kart gerekirdi.

6-Eskişehirspor’un ilk golü öncesi Bilica-Youla ikili mücadelesindeki kararı doğruydu. Faul verilecek bir pozisyon yoktu. Ancak oyun alanında benzer pozisyonlarda düdük çaldığı için oyuncular tepki gösterdi. (Buna E.Toroğlu da faul değil dedi, e artık bunu yok sayalım.)

7-Gökhan Gönül hem rakibini tuttu hem de yardımcı hakemin üzerine giderek şiddetli şekilde itiraz etti. Abitoğlu’nun bu pozisyona kart gösterememesinin tek nedeni oyunun skoruydu."

Geçen yazımda yazdım; hakemi dövecek gibi itiraz eden G.Saray'lı futbolcuları ve büyük takım futbolcusunun psikolojisi dedim. İşte bakın, hakemlerin otoritesini zayıflatan ve sporu spor olmaktan çıkaranlar kimler: Bilica, Cristian, Vederson, Alex, Gökhan.. Fenerbahçenin tam 5 oyuncusuna kart gösterememiş hakem. Penaltılar ise 1-1..

Ve diyelim ki golden önce faul olsun. Yahu o pozisyon bitti artık, kornerden golü yeme sen de. Sanki her kornerden gelen gol oluyormuş gibi kornere sebebiyet veren hakem gole de sebep olmuş gibi. Pozisyon bitmiş artık. Hatta kornerden gol olmasın, top açılsın, geri gelsin, golü ye ve ona da bağır: Kornerden önce faul vardı diye.. Sanki adama faul yapılmış, verilmemiş ve topu alan adam golü atmış gibi.. Hani hakemler kötüydü? Neden yenilince bağırıyorsun? Herkesi tehdit ediyorsun? İlahi centilmenlik timsali Aziz Yıldırım. Ve fenerbahçeliler; yine gündem değişikliğiyle oyalanıyorsunuz, benden söylemesi..

Gördünüz değil mi? Türk sporu neden "spor" değil.. Başta büyük (!) dediğimiz kulüplerin yöneticileri, bu işten ve milyonlarca taraftarın sevgisinden nemalanan basın ve onların kandırdığı cefakar taraftarlar.. Hangi takımı tutarsan tut, şapkayı önümüze koyup düşünmemiz gerekmiyor mu artık? Dur dememiz gerekmiyor mu? Başta cumhuriyet olduğu iddiasında olan ve kimse tarafından sevilmemeyi güzel bir şey sayan ve bundan onur duyan fenerliler. Bu komediye dur demenin zamanı, eğer hafta sonlarını nefret değil heyecan içinde geçirmek istiyorsak..

Saygılarımla..

 
Toplam blog
: 293
: 1063
Kayıt tarihi
: 07.11.08
 
 

Sporun bir kavgadan çok; ahlak, mücadele, eğitim, zeka ve dürüstlük olduğuna inanıyorum. Doğaya, ..