Baba devlet

Her gün, 2600 eve, haciz geliyormuş. Buna Başbakanımızın oturduğu mahalle de dahil. Ekonomimiz çökmüş. İç borç, dış borç, tavan yapmış. Ekonomik krizin, en çok tahrip ettiği ülkeler sıralamasında dünya üçüncüsü olmuşuz. Teğet geçmeseydi, kesin, rekor kırar ve birinci olurduk. Tuh, kaçırdık. Eğitim çökmüş. Yargı bağımsızlığı tartışılır duruma gelmiş, Uydurma senaryolar, sahte belgeler, Toprak altından çıkarılan, hurda cephaneler, Terör sorununu halletmede, teröristten medet ummalar, PKK, soununun, Kürt sorunu olarak lanse edilmesine göz yummalar, Meslek liseleri, bahanesiyle, puanlama sistemini değiştirip, İmam Hatiplileri, üniversitelere doldurma çabaları. Yolsuzlukla, çetelerle, mafya ile mücadele ediyoruz, diyip, hortumculara, mevki ve makam sağlamalar. Yemin ediyorum, yazının burasında, içime sıkıntılar doldu. Bütün bu olanlara karşılık, iktidardakiler, iktidarlarını sürdürüyorlar.

Kış geliyor. Okullar açılacak, Hacizli evlerin sayısı ikiye katlanacak. Ne olacak? Kömür ve makarna dağıtmaya devam mı edilecek? İnsanları gaza bağlayıp, ardından, kömür dağıtmak, ne kadar mantıklı? Ramazan geliyor. Kaç çadır açmayı planlıyorsunuz? Çadır yerleri belli mi? Ramazan eğlenceleri düzenleyip, karagöz oynatmayı da düşünüyor musunuz? Karagöz işi ile, hangi bakanlığımız ilgilenecek, Milli eğitim mi, Kültür bakanlığı mı, maliya bakanlığı mı? Bu iş için, anket düzenlemeyi ve referanduma gitmeyi düşünüyor musunuz. Bülent Arınçın görevi ne olacak. Bunlar önemli devlet işleri. Diğerleri nasılsa halledilir. Terörü, teröristler bitirecekler. O iş tamam. Yoksulluk, işsizlik, Haciz, maciz, önemli değil. Kimse açlıktan ölmemiş. Okulu düşünmeyin. Kitap bedava, Kıyafet sorununu çözdüler. İsteyen, don gömlekle de gidebilir okula. Kar yağınca zaten tatil ediyorlar. Nasıl rahatladınız değil mi? Devlet dediğin de böyle olmalı, baba olmalı.

Ben de cıvıttım galiba. Önce yazdıklarıma bakın, bir de sonra yazdıklarıma bakın. Bu kadar da iki yüzlülük olmaz ki.