Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Nisan '18

 
Kategori
Aile
 

Baba Olmak Çınar Olmaktır

Baba Olmak Çınar Olmaktır
 

Ailenin gücü, evin direği, kahramanınız, rol modeliniz… 

Baba Olmak

Baba olmak belki de hayatınızda sahip olabileceğiniz en güzel statüdür. Kendinizi evrenin hakimi gibi hissetmenizi sağlar. Düşünsenize, size saygı duyan ve size güvenen bir çok insan var çevrenizde, aileniz… Tabii öncelikle evlatlarınız var, size sorgusuzca ve aşkla inanan… Onların ilk aşkı ya da kahramanısınız her zaman. Ailenize göre siz ne yapsanız doğrudur, ne derseniz kabulleridir. Çünkü siz babasınız, yanlış yapmasınız…

Çınar Olmak

Gölgesinde serinleyip, kendimizi dinlediğimiz yerdir çınarın altı… Babanın omzudur ağlamak için huzur bulunan yer, göğsüdür onun kalbindeki sevgisini sizinle paylaştığı yer… Baba dediğiniz her an içinizde canlanan o yavrumsu beden kaç yaşında olursanız olun genceciktir. Ona sırtınızı yasladığınızda başınıza hiç kötü bir şey gelemeyecek hissi hücrelerinizin her birinde barınmaktadır. Sizi koşulsuz bir aşkla sevendir, sizin koşulsuz bir aşkla sevdiğinizdir.

 Kızları İçin İlk Aşktır

Baba demek, kız çocukları için aşk demektir. Onunla tanıştığınız ilk andan itibaren aşık olacağınız tek gerçek erkektir ve sizi her zaman, her koşulda sevecek olandır. Sizin prensiniz, beyaz atı olmasa da kurtarıcınız, koruyucunuzdur. Büyüdükçe sizinle beraber büyür ona olan aşkınız, anladıkça ona olan saygınızın kıymetini başkası olamaz dersiniz. İlk aşkınızdan sonradır aslında ilk başka aşkınız. Babanızı ararsınız, onun gibi şefkatlisini, onun gibi sevecek olanını… Saçlarınızı onun gibi okşayıp sizi dizinde uyutacak olanı arasınız. Ve evleneceğiz erkek ile karşılaştığınızda onun kalbini babanızın kalbi sayarsınız. Huzur dolu olması dileği ile… Babalar, kızları için ilk aşkı ve ilk gözyaşıdır.

Oğulları İçin İlk Kahramandır

Erkek çocukları büyümelerinin her evresinde kendilerine bir çok kahraman edinirler. Hepsininde ortak özelliği büyüklükleri ve koruyuculuklarıdır. Ancak onlarında kalbinde yatan gerçek bir kahraman vardır ki onun eşi benzeri yoktur. Baba… Ondan öğrenirler erkek olmayı, adam olmayı, insan olmayı ve baba olmayı. Sevmeyi ondan öğrenirler, kadınların hassaslıklarını ve bilirler ki o kahraman asla yenilmeyecektir. Erkek çocukları bilmez çünkü babalarının zayıf noktalarını, onlar için babaları hep güçlüdür. Ölümsüzdür hatta, bir ömür yanlarında olacağına inanırlar. Erkek çocukları ile babaları arasındaki bağın temeli saygıdır. Büyüklerimize gösterdiğimizden farklıdır onların arasındaki. Kanlı bir saygı duyarlar, canlı gibi. Babalar, oğulları için kahramandır, ilk yenilmez…

Evlat Kokusudur Babayı, Baba Yapan

Kadınına aşık olduğunda başlar babalık hissi, artık bir ailenin temel taşı olacaktır. Kadınını mutlu edecek, onu o kadar çok sevecek ki kıymetlisi olacak. Bünyesinde ki bütün aşkı onunla paylaşacak. Oysa bilmez ki babayı, baba yapan evlat kokusudur. Evladını kucağına alacağı günü tarifsiz bir duygu ile bekler babalar. Annelerden başkadır onların hissettikleri, anlatamazlar. Kucaklarına ilk aldıklarında anlattıkları her şey gözyaşlarında gizlidir. Gururlu ve huzurlu… Burunlarında hissettikleri o pamuğumsu kokuda saklıdır onların babalık duyguları. Bir ömür evlatlarına sarıldıkları her an alacakları tek kokudur. Kalplerine yerleştirirler ve her yorulduklarında ona sığınırlar. Ciğerlerine çekip, rahatlığın sıcaklığını yaşarlar. Babaları için evlatları, pamuk kokusudur.

Ailenin Babası…

Sayısız kişiye güven sağlamakla yükümlüdür baba kelimesi. Peki herkesi koruyurp, herkesi sevebilir mi? Hem korur, hem sever hiç merak etmeyin. Babalarda ki yürek yangın yeri gibidir. Yandıkça genişleri sevdikçe büyür. Küllerinden doğar onların sevgileri, şefkatleri. Bütün aileye kol kanat gerecek kadar büyüktür göğüs kafesleri… Bakışlarında aşk, ellerinde sıcaklık saklıdır. Sarılıp, göğsüne her bastığında kalp atışlarında bulursunuz kendinize ait olan yeri. Babalar, kendi başlarına hükümdarlıktır.

Baba’nın Doğuşu

O da bir annenin kuzusu, yavrusu… Asla kaçmayacağı ve bıkmayacağı sorumluluklarının sahiplenicisi… Babalar sever, babalar koklar, babalar sizi pırlanta bilirken eşlerini taç bilirler. Babalar, başkadır. Annenizi düşünün, babanızı anlamak için. Anneniz ne kadar üzerinize titriyorsa babanız o kadar sakindir. Onun sakinliği sizi huzurlandırırken, annenizin tedirginliği size güven verir. Şimdi burun direklerinizde hissedin ikisinin kokusunu, içinize çekin ve her şeyi unutun. Nasıl, tarifsiz bir tat kaldı değil mi damağınızda?

Baba İle Ne Zaman Tanışıyoruz?

Tamam, annemiz ile daha dünyaya gelmeden onun sizi özenle karnında büyütmesi ile tanışıyoruz da peki baba ile ne zaman tanışıyoruz? O, bizi 9 ay karnında taşıyıp, besleyip, okşamıyor ki… Baba ile ta anne karnına düşmeden önce tanışıyoruz aslında. Annemize aşık olduğu ilk anda… Sonra annemizin bize gösterdiği bütün sevginin, şefkatin sağlayıcısı olduğunu öğreniyoruz. Çünkü babamızın, annemize olan aşkıdır her şeyin başlangıcı… Onlar erdi muradına evlatları boğulacak sevgiye… Baba ile tanışma yaş dinlemez, aşk dinler.

Kapısını Her Zaman Çalabileceğiniz Bir Dost

‘’Baba ben geldim’’ diye her seslendiğinizde duyacağınız o içten karşılık… ‘’ Hoşgeldin evlat’’… Evlat demek, canımın parçası demek. Düşünsenize size tek bir kelime ile ona ait olduğunuzu ve bir ömür ona ait olacağınızı anlatıyor, ne büyük bir tutku. Delicesine bir sahiplenme, benim demenin babalık hali. Şimdi elinizi tutup onun la dışarıda yürüyorsunuz ve etrafta ki herkesin dikkati üzerinizde, neden mi? Çünkü elinizi o kadar aidiyetli tutuyor ki melekler bilr şahit oluyor, onun olduğunuza. Korkmayın, babanız size sarılabiliyorsa…

Peki Ya Babanın Olmaması…

Çınarımız, güven kapımız bir gün elinizi o kadar da aidiyetli tutmazsa ya da size içten sarılmazsa… Babanızın kalbini kırmayın ki her zaman sığınabileceğiniz bir limanınız, sizi koruyabilecek bir kahramanınız ve her zaman bir ilk aşkınız olsun…

 

 

 

 
Toplam blog
: 99
: 120
Kayıt tarihi
: 30.03.18
 
 

Merhaba :) Herkesin yazmaya olan isteği ve hayranlığı ile burada buluşabiliyor olmasından çok büy..