Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

kevser şekercioğlu akın

http://blog.milliyet.com.tr/kevser

06 Nisan '12

 
Kategori
Aile
 

Baba olmak da çok güzeldir eminim

Baba olmak da çok güzeldir eminim
 

Tosun Uraz Paşa hoş geldin, senin resmin yoktu bunu koyduk


İbrahim, annen sana hamile olduğunda ben lise bire gidiyordum. Annen baban akraba olduğu için, geceleri sana bir şey olmasın diye dua ederken ağlardım. Allahım ona bir şey olmasın benim canımı al diye yalvarırdım daha seni tanımadan. Sen benim yeğen olarak ilk göz ağrımsın. Sırasıyla doğan bütün bebekleri-bebeklerimi çok sevdim.

Bebekler güzellikleri dışında, bir enerji getirirler bulundukları ortama. Sevgi yoğunluğunun yanında inanılmaz bir yorgunluk da gelir beraberinde. Anneler korku-endişe-büyüme-çoğalma-yetememe-kaybetme-kazanmanın ve isimsiz bir sürü duyguyla bir karmaşa yaşarlar bebeklerini doğurdukları ilk bir kaç ay. Karınlarına düştüğü anda bir bağ oluşur bunu ancak yaşayarak anlar kadın.

Babalık daha sonra gelişen, geliştikçe güçlenen bir duygudur. Her duyguda olduğu gibi mutlaka beslenmesi gerekir. Kadının yanında kim olursa olsun, onun gözleri bebeğinin babasını arar sınırsızca. Kim yardım ederse etsin, babanın varlığıdır kadını hafifleten. Kadının programında sevmek olduğu kadar sevilmek de baş sıradadır.

Kadın olarak varlığının unutulmaması da çok önemlidir ama yeni gelen bebekle bu biraz zordur ki burada en fazla görev babaya düşer. Kim ne derse desin babadır başrol oyuncusu bana göre. Kadın, sevdiği ve özellikle güvendiği adamla mutlu eder bebeğini. Kadın, ne kadar mutlu olursa o kadar mutlu eder ailesini. Kendimden biliyorum, çocuk anne ve babasını birbirlerini severken-korur-kollarken görürse sağlıklı olur her açıdan.

Benimle bire bir yaşadınız benim bebeklerimle yaşadıklarımı. Ben kocamı ilahi bir duyguyla sevdim ama özellikle sınırsız güvendiğim için bu yaştan sonra anne olmak istedim. O bana bir gün seni şuraya götüreceğim demişti. Duyduğum sevinçten yalan söylüyorsun dedim. Bana kızdı sana hiç yalan söylediğimi gördün mü diye. Boynuna sarılmıştım, yalan söylediğine hiç şahit olmadığım için sevgim daha da büyüdü. Yanımda olduğunu hissettiğim her an, dile getirilmiş ya da getirilmemiş çok ama çok kıymetli. Bu kıymeti değere dönüştürmek için elimden gelen herşeyi yaptım ama bebekler doğunca elbette ertelemek zorunda kaldık bir süreliğine birbirimizi, birbirimizin yanındayken bile uzaktaydık ve de kalabalık.

Bazen yetemez kadın bütün bu karmaşanın getirilerine. Kendini bile erteler bir süreliğine. Doğa kadına daha fazla yük yükler doğan her çocukla birlikte. Lohusalık sanıldığı kadar sevimli değildir emzirme hariç her açıdan. Uykusuzluk, yeni dönemin getirdiği stresler bu durumu biraz zorlaştırır ama sevgi dolu, güvenli bir ortam biraz olsun rahatlatır kadını. Ben sana güveniyorum ama dikkatli ol lütfen.

 

Bunlar sabırla tüketilmesi gereken süreçler, bu süreci işkenceye çevirmek de sakince atlatmak da senin elinde biliyor musun? Kadın kendine sunulanı yoğurur evlilikte, ne verirsen o. Çok severim “At sahibine göre kişner” sözünü. Kadın için bu zor süreci kolay ve sakin geçirmesi kendi kişiliğiyle birlikte bebeğinin babasının davranışlarına göre şekil alır. Sana sinirle bakıyorsa senden bekledikleri vardır ve yerine gelmiyordur ki bu beklentiler zaten senin sorumluluk alanlarını kapsıyordur. Annenin üstüne yıkılırsa bütün sorumluluk kadın o noktada yıllarca sürecek bir birikim yapar ki her tartışmada önüne yenmesi zor-acı bir yemek gibi sunulur. Kadın kısmı yıllar geçsede kalp kırıklığını unutmaz canım, unutmuş gibi davranabilir normale dönmüş gibi hareket eder ama unutmaz. Unutmadıklarıyla birlikte yeni bir şekil ve kişilik sergiler ki bu her iki açıdan da hoş bir durum değildir. Ananenin 56 model Chevrolet arabası buna en iyi örnek.

 

Sizin için yeni güzel bir dönem başlamakla beraber güzel bir dönemde bitiyor. Artık istediğin zaman giyin çık, hadi şuraya yemeğe, hadi buraya tatile biraz zor gidersiniz en azından uzun bir süre. Hoş bana ikizlerden sonra tek çocuk, çocuk oyuncağı gibi geliyor ama bu bilmediğiniz-tanımadığınız bir durum olduğu için zor anları olacak. Sabırlı olun, birbirinizi kırmadan-yüklenmeden-acıtmadan-çizmeden-kanatmadan geçirin.

 

Kadın için de erkek için de zor bir süreç. Sen kendini sakın kenarda kaldın sanma, olmaz öyle şey eğer bu süreci akılcı bir dengeyle atlatırsanız hiç bir şey olmaz, herkes kendi yerinde korur yürekteki yerini. Yere göğe sığdıramadığım, yüreğimin çekirdeği dediğim adamın bir kere yalanını yakalasam-sorumluluklarından kaçmaya çalıştığını hissetssem bu duyduğum sevgi anında yön değiştirir ve bir daha asla aynı yere oturtulmaz bir şekil alır. Hayır hiç de hemen pes eden bir insan değilim. Elbette herkes hata yapabilir, kaçmak isteyebilir ama bu süreç bir süreliğine kısmi felç durumudur kadın için. Bu süreçte yapılan her davranış bir kaç kat fazla acıtır insanı.

 

Daha sabırsız, daha ağlamaklı, daha tahammülsüz davranışlar sergileyebilir, duyduğu annelik hormonu bile engel olmaz bu duruma. Asıl o kendini, ayakları bağlanmış, kapana sıkışmış, çaresiz hisseder. Ben bile bu yaşımda –Tamam benim ikizlerle yaşadığım daha ağır bir felç durumuydu- bir kaç kez nasıl ağladım ben ne yaptım ne yapacağım diye. Sanki bir daha giyinemeyecek, bir daha gezemeyecek, bir daha rahatça nefes alamayacakmışım gibi hissetmiştim. Hepiniz elinizden geleni fazlasıyla yaptınız ama ben en çok bebeklerimin babası bir yere gittiği zaman panikledim ben onsuz ne yaparım diye. Çok ama çok zor bir süreçti hala da geçmiş sayılmaz ama şükürler ediyorum bu hallerine sanki daha az yoruluyormuşum gibi.

 

Afşin Bey bile kendi kızının doğumunda “Dışarıdan bir şey isteseler de kaçsam” diye düşünmüş. O bize nasihatler veriyor bebeklerle nasıl yaşanır diye doktor diplomasıyla, elbette seninde bunalacağın, kaçmak istediğin anlar olacak. Sabırlı ol canım, geçecek bu da kısacık bir süreç. Geçecek bu zaman sürecinin sonunda mutlu olmak istiyorsan ortalardan sakın kaybolma. Hayır, asla anneliğin yarısı statüsünde yazmıyorum bunları taptaze olmayabilirim ama yeni bir anne olarak söylemek istedim. Sen ne yapacağını zaten bilirsin ama içimden geldi bunlar.

 

Kısmi felç durumunun tek çaresi fizik tedavisidir. Sen yanındaysan felç durumu o kadar kolay kalkar ortadan. Ellerin hep üstlerinde olsun, gözlerin hep karının gözlerinde olsun. Tosun Uraz Paşa’nın gözlerine hiç gölge düşmesin. Ailenin güzelliği hiç eksilmesin ilk göz ağrım.

 

Bu arada benim kızlarımı da ihmal etme darılırım valla.

 
Toplam blog
: 374
: 869
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

1965 Akçakoca doğumluyum. Evli ve dört kız annesiyim, küçük bir kızın  anneannesiyim. A.Ü. Halkla..