Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

salih haluk reşat şentürk

http://blog.milliyet.com.tr/shr

17 Haziran '07

 
Kategori
Babalar Günü
 

Babalar, oğlum ve kızım...

Babalar, oğlum ve kızım...
 

Sevgili Babacığım,

Geçen gün araba ile bir yerden,diğerine doğru koştururken seni düşündüm…

Kendimi bildim, bileli beraberiz ama aslında son 10 yıldır galiba daha çok dostum, ağabeyim ve arkadaşım oldun.
Kimse ile paylaşmadığım çok şeyi seninle paylaştım, görüşlerini aldım, danıştım. Belki çocukluğumdan bu yana senden doğrudan aldığım bilgi ve tavsiyelerin daha fazlasını son on yılda aldım.
Sonra bir an ağzımdan şu sözcük döküldü; Keşke...

Can Dündar bir yazısında;" Bu sözcüğü kaç konuşmanızın başına eklemişseniz, onca ıskalamışsınızdır hayatı? Mağlubiyetin takısıdır "keşke"..." demişti.

Hayatımızın uzun dönemeçlerinde hızla yol alırken, bu sözcüğü olabildiğince az kullanmış olmayı sanırım hepimiz isteriz. Hep yapmak isteyipte yapmadıklarımız, düşünüp düşünüp ertelediklerimiz, önümüze gelen ve reddettiğimiz fırsatları düşününce aklımıza hep "keşke" sözcüğü geliverir. Bir yazımda vefat eden kayınpederimin "Emirgan'da bir çay içelim!" sözü ile hatırladıklarımı ve ertelenmemesi gereken hayatı paylaşmıştım sizlerle... Ama ne yazık ki geriye dönülmüyor. Dün babamla tüm gün dolaştık, sohpet ettik, yemek yedik, denizi seyrettik. Güldük, yaptıklarımız ve yapamadıklarımızla dalga geçtik. Harika bir gündü.

"Keşke"nin panzehiri "İyi ki"dir. Demişti Can Dündar yazısında; ilki ne kadar pısırıksa, ikinci o denli yiğittir. "Keşke" çoğunlukla bir "ahh" ile kopup gelir ciğerden, esefler, hayıflanmalar, yerinmeler sürükler peşinden. "iyi ki" ise muzaffer bir "Ohh "la büyür; cüretiyle öğünür."Keşke"li cümlelerde nasıl yaşanmamışlığın, yarım kalmışlığın o ezik tuzu kuruluğu varsa, "İyi ki" lilerde de göze alabilmişliğin, riske girebilmişliğin, tadına varabilmişliğin mağrur yaraları kanar." diyerek tamamlamıştı sözcüklerini..

"İyi ki" hayatımda bu değişiklik oldu, babamla ve tabii annemle, kısa bile olacak olsa beraber geçen bu zamanları asla unutmayacağım. 26-27 yaşında ayrıldığım evde tekrar o günleri yaşamak çok özel bir duygu oldu benim için...

Bugün,"Babalar Günü" ben bir babayım aynı zamanda, kocaman bir oğlum var. Ayrıca evliliğim sırasında eşimin kızı da benim kızım oldu. Oğlumla zaten tanışıyorsunuz. Biraz da ondan söz edeyim sizlere;

Öncelikle itiraf ediyorum. Benim bir kızım var!
Bundan dokuz sene önce bir kız çocuğu gördüm. Kızıl saçlı, koyu kahve gözlü, beyaz tenli ve o zaman ki lakabı ile hırçın kız... O zaman 4,5 yaşında olan ve geçen pazar OKS sınavına giren tatlı ve akıllı kızım benim.
İlk karşılaştığımızda yapmadığı hırçınlık kalmayan, annesini üzen ve yanımızdakileri şaşırtan küçük kız ile neler yaşadık, neler... Onunla ilk kez Polenezköy'de gezmeye gittik. Salıncakta sallandı, top oynadık, renkli kalemler ile resimler yaptık. O ilk teması hiç unutmadım.
Aradan ortalama bir ay geçtikten sonra artık aynı mekanda yaşamaya başlamıştık. Birgün onu anaokulundan almaya gitmiştik. Kapıda beni görünce "-Babam gelmiş..." diye haykırarak bana doğru koşmuş ve elimden tutarak arkadaşlarına tanıtmış, sınıfını, yemekhanesini, oyun alanlarını gezdirmişti.
Bana "-Baba.." dediği ilk gündü, o gün... O günü unutmadım, unutmayacağım.

Şimdi artık benim kızım değil galiba, ya da şartlar değişince bazı şeyler toprağın altını boyladı. Üzgünüm, çünkü kızım olması çok güzel bir duyguydu. Tüm dostlarım ve arkadaşlarım benim bir oğlum, bir de kızım var, diye biliyorlardı. Şimdi içim çok kötü, bu kadar benimsenen hatta biolojik babamı, yoksa beraber yaşanan babamı söylemlerinden sonra kızı elinden alınmış bir baba gibi hissettim kendimi...

Ama şunu söylemeliyim ki; "Keşke " değil, "İyi ki"sözcüğü aklıma geliyor bu yaşananları düşününce, "İyi Ki" tanıdım o tatlı kızı ve "İyi ki" bana baba dedi...

Offf,babacığım seninle konuşurken bak sözcükler nerelere kadar gitti.

"İyi ki" leri topluyorum hayatımdaki ve "Keşke"lerden çıkarıyorum."İyi ki"ler o kadar çok ki, yaşasın kardayım bu yaşadığım hayatta... "Keşke"ler hiç önemli değil babacığım, daha gencim değil mi? Telafisi için hemen faaliyete geçerim ve onlarıda hayatımın "iyi ki"lerine eklerim.

Tek dileğim, bu hayatı yaşarken, hatırladıklarım karşısında gözlerimin "keşke" diye yaşlarla dolmaması..

Bak babacığım, biraz sonra torunun da gelecek yanımıza, yani sen, ben ve oğlum...Üç nesil yanyana olacağız.

Nice güzel günlere babacığım.

" İyi ki " varsın...

Seni seviyorum…

Salih Haluk Reşat Şentürk
17 Haziran 2007 Göztepe

 

 
Toplam blog
: 136
: 750
Kayıt tarihi
: 18.02.07
 
 

Devlet Güzel Sanatlar Akademisi mezuniyeti ve askerlik sonrasında başladığım iş hayatım aynı kuru..