Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Haziran '08

 
Kategori
Blog
 

Babalar Günü hediyesi

Babalar Günü hediyesi
 

Gelenekler, adı üstünde dünden bugüne uygulanan sosyal hadiselerin tekrarlanmasıyla meydana gelir. Günlük hayatımızda sıradan bir alışkanlık halinde hiç sorgulamadan yaptığımız bazı hareketler ve davranışlar vardır. Bunu niye yapıyoruz diye düşünmek hiç aklımızdan geçmemiştir. Çünkü küçükken babamızdan öyle görmüşüzdür, büyüyünce biz de çocuğumuza böyle davranırız.

Babasından dayak yiyen çocuğun, bu insanlık dışı harekete karşı bir mutluluk duyduğu söylenebilir mi? Hayır... Ama bu acıyı yaşadığı halde, aslında çocuğunun mutsuz olmasını da istemeyen pek çok baba, yaptığının doğru olup olmadığını düşünmeden çocuğunu dövebilmiştir.

Yeni yeni anneler babalar, Basın aracılığıyla yapılan uyarılar sayesinde bazı şeyleri düşünmeye başladılar.

Benim kanaatim odur ki, düşünmek, yarı yarıya hayatın problemlerini çözmektir. Düşünmeyen kimseye "insan" demeye benim dilim varmıyor. Yaratan bizi düşünecek kapasitede yaratmış ve bu yolla pek çok doğruyu bulacak, yanlışları ayırt decek bir özelliği kalbimize ve zihnimize yerleştirmiş.

*****

Babalar gününün geçmişi o kadar eski değil. Türkiye'deki uygulamasının üstünden de ancak bir nesil geçti. Batı'dan gelen her âdeti hiç düşünmeden kabul etmeyi içlerine sindiremeyenler, ilk başlarda birazcık bocalamışlardır. Ancak bugünkü nesil, olayın içinde doğup büyüdüğü için, doğal olarak bugünü bir âdet ve gelenek çerçevesinde devam ettirecektir.

Ben babamın "Babalar günü"nü hiç kutlayamadım. Ona hediye de alamadım. O yüzden oğlumun bana karşı nasıl davranması gerektiğini de hiç bilemedim ve düşünmedim.

Baba olarak geçirdiğim ilk "Babalar Günü"nde (yıl 1998), oğlum henüz 10 aylıktı. Eşim oğlumla çekilmiş güzel bir fotoğrafı çerçeveletip bana hediye etmişti. Şu anda evimizin duvarını süsleyen bu güzel anıyı her gördüğümde duygulanırım.

Bebeklerden elbette bir hediye beklentimiz olamaz. Bunun yerine anneler babalar birbirlerine hediye alarak bu özel günü kutluyorlar. Buna söyleyecek bir sözüm yok. Ancak bir çocuğun kendi başına bilinçli olarak annesine babasına hediye alıp anneler ya da babalar gününü kutlayabilmesi için belli bir yaşa gelmesi gerekiyor değil mi?

Peki bu yaş kaçtır, diye sorarsanız, düne kadar bunun cevabını bilmiyordum. Ama şimdi size söyleyebilirim.

Bir çocuk 11 yaşında, babasına çok beğeneceği ve çok seveceği bir "Babalar Günü" hediyesi verebilir. Çünkü ben bugün böyle bir hediye aldım. Ne kadar mutlu olduğumu anlatamam. Ümit Culduz ve Mustafa Mumcu beyler bana biraz kızacaklar belki ama, ben de daha çok paylaşmak için yazanlardan biriyim.

Mutlulukların paylaştıkça çoğalacağı söylenir. Dertlerin de azalacağı...

Bu varsayımdan yola çıkarak yaşadığım mutluluğu Blog yazarı arkadaşlarımla paylaşmak istedim.

Evet, bugün biliyorsunuz okullar kapandı ve Can Beşinci Sınıflar Birincisi oldu. Benim için bundan daha güzel "Babalar Günü" hediyesi olabilir mi?

Onu bir kere daha kutlayarak öpüyor, emeğini esirgemeyen annesine de teşekkür ediyorum.

Milliyet Blog'un değerli babaları.. Babalar gününüz şimdiden kutlu olsun.

Benzer sevinçleri hepinizin tatması dileğiyle...

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..