- Kategori
- Kişisel Gelişim
Babamın doğduğu kent: Gaziantep
Sokaklarında dolaşıyorum, senin doğduğun kentin bir bir, senden yıllar sonra. Belki de bastığım kaldırım taşlarından zamanında sen de geçtin. Kimbilir belki de köşedeki marketten alışveriş yapardın. Tek bir farkla, o zamanlar marketin şirin bir bakkal dükkanıydı herhalde
Amcam, elimden tutmuş dolaştırıyor kenti, sevdiğin mekanlarla tanışıyorum birer birer. Doğduğun, büyüdüğün, ilk gençlik günlerini geçirdiğin , yaşadığın mekanları, evleri geziyoruz.
Dönüş yolunda eski ev sahiplerinden birine uğruyoruz. İsmimi hemen anımsıyorlar.
Amcam , Atilla’nın kızını getirdim size dediği anda hemen? Macide gelmiş, diye seviniyorlar.
Macide babaannemin ismi. Anneni erken yaşta kaybettiğin için ona olan özlemini biraz olsan dindirmek , ona benzemem niyetiyle ilk ismime Macide demiştin biliyorum. Ama ailenin büyüğü olan dedem emekli subay Abdulkadir Fazlı bey 'Aydan 'deyince kimse 'Macide’yi kullanmamış. Kimse bana 'Macide 'diye hitap etmedi senden sonra. Ama beni hiç görmeyen, bilmeyen ev sahipleriniz bana verdiğin ilk ismi unutmamışlar, ne güzel
Etrafı hayranlıkla, şaşkınlıkla ve kendimi bulurcasına izliyorum. Acaba burada ne anılar yaşadınız sen ve diğerleri, yanında kimler vardı, kimlerle arkadaşlık yaptınız? Bir sürü soru işareti, bir yığın merak, bir o kadar da özlem…
Evet, yıllar sonra senin doğduğun kentteyim. Şimdi görsen tanıyabilecek misin?
Her şey o kadar farklı ki?