- Kategori
- Blog
Bağ (..ve EymirMayıs'26)
Ahmet Aydın - İstanbul
Akdenizli - Mersin
Alev Meisel - Almanya
A-siyazar - Ankara
Ayrıntıda gezinmek - Antalya
Barış - Kocaeli
Beenmaya - İstanbul
Celal Çelik - İstanbul
Deniz - Bursa
Düş - İstanbul
Feyhan - İstanbul
Fulya - Osmaniye
Gugukkuşu - İstanbul
Gülçin - Ankara
Hoşsada - Osmaniye
H.Levent - Muğla
İlyas Bayram - İzmir
Latif - İstanbul
Mehmet Eren - İstanbul
Meltem - Ankara
Neşe Evrim - Uşak
Nezom - Ankara
Nihal Yetkin - Ankara
Pirmete - Ankara
Sabiha Rana - İstanbul
Semra Çetinkaya - İstanbul
Solohan - İstanbul
Tuğba - Osmaniye
Yağmur zamanı - Kütahya
ve can dostların değerli aileleri.
Biz toplam BİR kişiydik. Tam BİR dostluktuk. Tam BİR sevgiydik. Tam BİR özveriydik.
Aşık Veysel'in dediği; "dünya iki kapılı bir han", bir kapısından girdik diğerinden çıkıp gideceğiz birgün. Hanın bahçesinde bir 'an' için durmak adına çıktık yollara. Dört bir yönden geldik Eymir'e.
Eymir bizleri gölü, kuşları, sazlığı, güneşi, ayı, rüzgarıyla karşıladı.
Neden mi Eymir'di?
Atamızın çok sevdiğim iki resmi vardır Eymir'de çekilmiş: Karların üzerine uzanmış kalpaklı resmini anımsayacaksınız, hepimizin ortaokul yıllarındaki okul kitaplarımızdan. Diğeri ise, bir ağaç dibinde bağdaş kurmuş şarkı söyleyen gülümseyen resmi. İşte o iki resim büyüler beni.
O'na yakışır güzelliklerle tam 11 saat oradan kopamadık. Tam 11 saat yeni gelmiş gibiydik, doyamadık.
Atatürk'ün çocukları oradaydık. Nasıl doyardık sohbetlere, dostluklara...
BİR yürek olduk ve gelemeyen tüm dostlarımıza BİR iz bıraktık Eymir'de. Günün birinde yolunuz düşerse diye; Eymir'in güneşine, ayışığı gölüne, sarısıcak Ay'ına, sazlıklarına, kuşlarına, yüzümüzü yıkayan rüzgarlarına...
"Gece aydınlık ve sıcakken",
Mavi Gözleri gülümsedi BİR olmuş saf yüreği izlerken ayın şavkında ve dedi ki; "Cumhuriyet, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür, CESUR nesiller yetiştirmiş, bahtiyarım."
bahtiyardık...