Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Haziran '11

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Bağımlı mısınız ?

Bağımlı mısınız ?
 

bağımlılık


Bağımlılık söz konusu olduğunda, otomatik davranış ya da durum, birincil olarak önemli değildir. Çünkü ancak bağımlılık durumunun kendisine yönelmek ve bu duruma son vermekle soruna kalıcı çözüm sağlanabilir. Oysa geleneksel yaklaşımlarda, asıl hedef bağımlılığın nesnesidir, bağımlılığın bizzat kendisi olan zorlanımlı durum üzerinde pek durulmaz. Nesneler suçludur. Örneğin sigara paketlerinin üzerindeki yazılar bu yaklaşımın ürünleridir. Suçlu sigaradır, o kansere yol açan, erken ölüme neden olan bir canidir!Yüksek bağımlılık yapıcıdır. Sigara içenler sadece kurbandır ve sigara suçludur! 

Bir NLP Uzmanı olarak benim içinse durum bunun tam tersidir. Asıl kurban tütündür! tütün bitkisinin sarılıp sarmalanıp sigara haline getirilmesi yetmiyormuş gibi bir de ona insani suçlar atfetmek gerçekten sonuç getirmeyecek mizahi bir yaklaşımdır aslında. Önce sorunun kendi içimizde olduğunu görüp kabul etmeliyiz. Bağımlı mısınız? Öyleyse çözüm kolay. Çünkü bunu görmek sorunun içsel olduğunu kavramaktır. Ancak bu şekilde bir tutum bizi sorunun gerçek kaynağına götürebilir. 

Bağımlı olduğunuz şey ister bir madde olsun (sigara alkol vs.), ister bir davranış (bir şeyler atıştırma, kumar oynama…vs.), bağımlılık hep aynı şekilde karşımıza çıkar: gizlenmiş olarak. Bağımlılık, kendini gizleyerek erkini sürdürebileceğini bilir ve bu nedenle bu yönde önlemler alır. Bu önlemlerin başında hedef saptırma gelir. Zorlayıcı olanın bizzat bağımlılığın kendisi olduğunu görmemizi engellemek için yapar bunu. Böylece biz, bizim için asıl zorlayıcı olanın, sigaranın içindeki nikotin olduğunu düşünürüz örneğin. Böyle bir saptırma, toplumsal düzeyde de gösterir kendini.Sigaraya, alkole, kumara karşı savaş açarız. Sonuç? Sizce?

BAĞIMLILIK GERÇEKTE NEDİR? 

Bağımlılık bilincin küçük bir bölümünün, bütünden koparak hareket etmesidir. Kısmen bağımsızlaşan bölüm kendisi de bizzat ayrı bir zekaya sahiptir ve bu zekasını varlığını sürdürmeyi garanti altına almak için kullanır. Sinsi bir zekadır bu. Kendini gizler ve hedef şaşırtır. 

Bu nedenle biz “sigarayı seviyorum” deriz ; ama sigara kendiliğinden sevilebilir bir şey midir düşünmeyiz? Asıl sevdiğimiz şeyin, ona atfettiğimiz bir duruma ulaşmak, yani “bir nefes almak arada bir” olduğunu unuturuz. Bu unutma tesadüfi değildir. Bu unutma bağımlılık bilincinin bir marifetidir. Dolayısıyla, doğruyu anımsamak, bağımlılığa karşı ilk ve en önemli adımdır, gerisi bir ölçüde kendiliğinden gelir.Çünkü ancak bu anlayış düzeyinde tam olarak bağımlılıktan kurtulmak mümkündür. Bu farkındalık sonucu, bilinçte kısmi ve küçük olarak da olsa, bölünüp bağımsızlaşmış olan bağımlılık bilinci, bütün içine tekrar kazandırılıp dağıtılacaktır.

BAĞIMLILIK BİLİNCİ NASIL OLUŞUR? 

Her şeyden önce bilmemiz gereken şey şudur: Bağımlılık bilinci de bizim hayrımıza çalışmayı hedefler. Hatta bu nedenle özerklik kazanmıştır. Amacı bizim için çok önemli olduğu düşünülen bir sonuca ulaşmayı sağlamak. Bu nedenle, müdahele ederek bu sonuca ulaşmayı engelleme girişimlerini önlemek için, kendi özerkliğini kazanmıştır. Yani bu bilinç örgütlenmesi aslında tamamıyla yasaldır başlangıçta. Çünkü o hedeflenen sonuca ulaşmak için, o an ki akıl düzeyimize göre geliştirilmiş bir çözüm şeklidir bağımlılk davranışı. 

Sorun bizim akli düzeyimizdeki gelişmeyle ortaya çıkar. Örneğin sigaranın fiziksel olarak bize zararlı olduğunu gördüğümüzde, sigara içmek sorun yaratmaya başlar. Çünkü sigara içme eylemi çoktan yasal özerkliğini almış, kendi başına hareket etme gücü kazanmıştır. Bu eylemi kesme girişimimize karşı direnç gösteren bağımlılık bilinci, bizim bu istemimize karşı savaşır. Sonuçta gelinen durum hep aynıdır. Ya bu eylemi kesmek için ömür boyu bir mücadeleye girişiriz veya “Atın ölümü arpadan olsun” deyip tamamıyla, bağımlı davranışla ulaştığımız sonucun tadını çıkarmaya bakarız. Tabii en yaygın olan durum ise, “şu meretten kurtulamadım” diyerek, sigaraya teslim olmanın ezikliği içinde suçlu suçlu devam ederiz onu içmeye. 

Bu, bütün bağımlılık durumlarında, hep aynı şekilde işleyen bir bilinç mekanizmasıdır, ister madde bağımlılığı olsun, ister davranışsal bir bağımlılık (kumar, sürekli bir şeyler yeme…vs). Bizim için son derece önemli olduğu düşünülen bir sonucu üretmek için kendisine bir özerklik (merkezi otoriteden bağımsız hareket edebilme) verilmiş bir bilinç örgütlenmesi var karşımızda: BAĞIMLILIK! Eğer bu bilinç yapılanması dağıtılmazsa, hiçbir güç onun eylemlerini(sigara içmeyi, kumar oynamayı..) nihai olarak yok edemez.

BAĞIMLILIK BİLİNCİ NASIL YOK EDİLİR! 

Önce göreceğiz böyle bir bilinç olduğunu. Bu bilincimizin kendi başına hareket ettiğini. Bizi bir eylemi yapmaya zorladığını! Bu görüş, bize, ulaşmak istediğimiz durumun, o duruma ulaşmak için kullandığımız araçtan(sigara içmek, alkol almak..vs) daha önemli olduğunu anımsatır. İşte bu noktada da aklımız devreye girer ve bize, ulaşmak istediğimiz durum için seçtiğimiz yolun ne kadar “aptalca” olduğunu söyler. Böylece biz artık boynumuzu bükerek “ben sigara içmeyi seviyorum” diyemeyiz! Yeni bir yol bulamayıp geriye dönmenin rahatını ve rahatsızlığını yaşarız bir süre belki. Veya bu işi çözmenin bir yolunu aramaya başlarız. Her ne olursa olsun, “bağımlılık bilinci” artık eskisi kadar rahat bir zihinsel ortamı asla bulamayacaktır bu anlayış düzeyinde.

BAĞIMLILAĞA SON VERME, ZİHİNSEL BİR AYDINLANMAYLA GERÇEKLEŞİR HER ZAMAN! 

Çünkü, bu durum, zihinde bir büyüme, bir genişleme şeklinde tezahür eder.Bundan sonrası basittir, NLP teknikleri veya herhangi bir geleneksel yöntemle, otomatik davranışları nasıl değiştirebileceğinizi, size öğretmek için, her yerde bir kaynak çıkmaya başlar karşınıza!Böyle kaynaklarla dolu, zihinsel aydınlanmalara gebe bir gün olsun hepimiz için! 

izzetbalci@ziprotek.com 

 
Toplam blog
: 75
: 1163
Kayıt tarihi
: 06.06.11
 
 

Zihinsel Programlama Teknikleri(NLP, Hipnoz, Meditasyon..vs.) alanında, uzun yıllardır araştırma ..