Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mayıs '11

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Bahar temizliği

Daha önce hiç kimse bana hayal kurmayı öğretmedi, umut etmeyi de..

Kimi zaman ailem ve çevrem ''çok hayalperestsin '' deyip, küçümsediler zevkimi.

İçimdeki güneş, yüreğimden fışkırarak gözlerimden ışırken ve tebessümümden yansırken öteye çok gülmekle suçlandım.

''İyi kızlar, terbiyeli kızlar çok gülmezler öyle olur olmaz şeylere.''

Aldırmadı kulaklarım bu seslere. Neş'e doluydu içim taa tepeme kadar. Gün doğdu diye sevinir, kıpkırmızı batıyor diye coşardım. Rüya göreceğim diye uykuya koşar, sabah yeni bir gün başlayacak diye sığdıramazdım içimi içime.

Erken yattım kimi zaman, erken kalkıp günü yakalamak için. Hayallerim beni hiç yanlız bırakmadı.

Kuşları, ağaçları, kuzuları, çiçekleri, şimdi şehirde zor bulunan tüm doğayı, doğallıkla arkadaş ettim yüreğime, elime ve dilime. Tüm hücrelerim kokularını içine çekti, dilim doğadan konuştu, gözüm görüntüler taşıdı beynime.

Bugün yetişkin bir insan olarak çocuklar yetiştirirken, topluluk içinde, sarılırken hayata hayatlarla birlikte, Sevgi ihtiyacı, sevgisizlik, anlaşılmak, huzur, huzursuzluk, depresyon, mutsuzluk, umutsuzluk. bu kavramların tümü kulaklarımızı zihnimizi dolduruyor. Sistemin stresi ve bununla baş etmek için yeniden kurulan pek çok mutlu olma sistemleri. Hatta teknikler ve inançlar ve''düşünce kirliliği'' ve düşüncenin gücü üzerine sayısız söylenmiş sözler.

Günümüzde ne yapmalı sorusuna herkesin verecek cevabı var. ufak tefek ucundan, yamacından ''ne yapılmalı?''biliniyor kolayca. Ya ''nasıl yapmalı?'' sorusuna cevap. İşte bu biraz zorluyor bizleri. İş nasıla gelince değiştirmek ve ardından da değişmek gerekli oluyor ve bizler adem oğulları değişmeyi sevmediğimizden değiştirmek için çaba harcamıyoruz.

Oysa bir an durun ve dil uzmanlarına kulak verin: sürekli kullandığınız olumsuz bir cümleyi olumlayarak değiştirdiğinizde veya sadece çirkin bir sıfatı kullanmama kararı aldığınızda ya daha ileri gidelim; bir süreliğine de olsa eleştirmeme, suçlamama, aşağılayıcı en az bir kelimeyi kullanmama kararı aldığınızda, birşeyler farklı olmaya ve değişmeye başlıyor. Ancak bu kararı uygularken baş etmek zorunda olduğumuz kendimiz olduğumuz için, yeni aldığımız ayakkabının ayağımızı vurması gibi, alışana kadar biraz zorlana biliyoruz.

Hani perhiz yapar gibi; bizi yoran ve açılımlarıyla hiddet ve öfkemizi arttıran kelime yada cümleler. Bu bir kelime ile başlıyor, birini temizlediğinizde sıra bir diğerine, sonra bir diğerine gelirse işte ozaman enerjiniz de ona göre değişiveriyor. Bir ''Bahar Temizliği'' gibi açılıyor birşeyler, ışıklanıp parlıyor adeta, DENEMEYE DEĞMEZ Mİ? 

 
Toplam blog
: 8
: 638
Kayıt tarihi
: 15.01.11
 
 

Ankara doğumluyum. 1959 ODTÜ İşletme bölümünde eğitimi ile iç içe psikolojiye olan ilgi, davranış bi..