Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ocak '12

 
Kategori
Güncel
 

Bak şu konuşana !..Silah,Kürtlerin güvencesiymiş !..

Bak şu konuşana !..Silah,Kürtlerin güvencesiymiş !..
 

Kanco & Zana Aşiret reisleri...


Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana, 'Ben silahların bırakılmasını asla tartışmıyorum. O Kürtlerin sigortasıdır. Bu sorun var olduğu müddetçe o silahlar Kürtlerin güvencesidir' demiş...

Aslında eksik söylemiş...
İkiyüzlülük yapmış...
 '' Silah ,benim gibi ,kandan nemalananların garantisidir...
O gençler kandırılıp dağa çıkarıldıkça, benim saltanatım sürecektir...Ben sahibimin sesiyim... '' demeliydi...

.. . . . .


Bunlar,yıllardır şımartılmış,devletin sırtına bindirilmiş organize duygu sömürgenleridir...

Şimdi soralım bakalım !..

Güneydoğudaki çocukların eğitimi,beslenmesi,barınması, kaçakçılığın önlenmesi,Türk Askerinin sırtından hançerlenmemesi için bugüne değin ne yaptınız ?..

.Bunlar,hangi taşın altına elini sokmuştur ?..Hangi yaralı parmağa işemiştir ?..


Yoksulluğun topyekün önlenmesi için ,mecliste ya da başka platformlarda hangi projeleri gündeme getirmiştir?..


Bileniniz varsa kanıtlasın ...


1976 'da Ergani çimento fabrikasının temelleri atıldığı sırada ben oradaydım...,Mühendisleri taşa tutan ,hafriyat makinalarını yakanlar bunlar ve yandaşlarıydı...
Zamanında,Diyarbakır'a görev yapma şevk ve heyecanıyla gelen  ben ve arkadaşlarımı, '' Batı'dan geldiniz ''  diyerek  linç etmek isteyen zihniyyettekiler işte bunlardı.

Zavallı yöre halkına gelecek olan devlet hizmetinin de önünde hep takoz oldu bunlar...

60 yıldır,kaos yaratmaktan,kandan nemalanmaktan,kargaşadan ,anarşiden,terörden faydalanıp '' Malı götürmekten '' başka ne yapmışlardır ?..

Davası uğruna hapis yatana;idama gidene hep saygı duymuşumdur...

Bunlar, hep ayaklanma,isyan, molotof,çocukları dağa kaldırma,uyuşturucu ve silah kaçakçılığıyla anıldılar... Bunların  çoğu da feodalitenin bölgede dans etmesinin mimarı olan toprak ağası ,zengin aşiretlerin mensubudurlar..

Doğu'yu ''Sürgün yatağı '' olarak belleyen,eski ,köhne devlet adamı (?) zihniyetinden bir farkı var mı bunların ?..Al birini vur diğerine...

35 kişinin öldüğü gün kameralar karşısında kıkırdaşarak sözde beyanat verenler bunlar değil miydi ?..


Türkiyenin en güzel kentlerinde,Ege'de,Akdeniz kıyılarında ,İstanbul'da,Bursa'da ''Köşe olan '' Kürt kökenli - kebapçılar, müteahitler, gazino kralları-  kumarhane işletmecileri , trilyoner vergi kaçakçıları , uyuşturucu baronları, kuyumcular,fabrikatörler  gökten zembille mi indiler ?..

Bunların yanında sigortasız,köle gibi çalışan Türk çocuklarının sayısı milyonlarca değil midir ?..

Türk çocukları da Kürtler tarafından eziliyor,sömürülüyor mu diyelim şimdi ?..Ayaklanalım mı ?..

Devletin en hassas makamlarını kullandılar ve halen de kullanıyorlar...

Hangisi gelir yanınıza,çağırın bakalım ?.

Külâhıma anlat sen bunları...

Hangi ülke vardır ki bugün Genelkurmay Başkanına ,hakaret edilmesine göz yumar ?..

Hangi ülke vardır ki katır sırtında bomba taşıyıp ,binlerce masum askerinin katledilmesine göz yumar ?..

Yöre halkının kaçakçılık yapmasından ,bölgenin geri kalmasından mutlu olan ve nemalananlar da bunlardır...

Bu ve yandaşlarının ,askeri darbelerin yarattığı acıları ve travmayı sadece Kürt halkı yaşamış gibi anlatması da çok abes.

Benzer acıları Devrimciler  ve ülkücüler de yaşamadı mı ?.. Şu an hükümette olsun ya da muhalefet partilerinde olsun bir çok kişi bu dönemlerde acı çekti. Ama bunlar bittiğinde kimse devlete küsmedi.

Yanlışlıkları düzeltmek için mücadelelerine devam ettiler.

Bugün milyonlarca Çerkez, Arnavut, Abaza , Boşnak , Giritli vatandaşımız var...Bugüne değin ,angisi devlete karşı silahlı ayaklanmaya girişti ?..

Üstelik Rus Çarlarının ,alçakça uyguladığı katliamlarla , Dünyanın en büyük Soykırımına uğrattığı Kafkasya Çerkezleri bu mezalimi bile doğru dürüst anlatamadılar...Anayurtlarından sürgün edildikleri halde ,Türkiyemizin bir ferdi olarak çalışıp dört elle sarıldılar bu ülkenin ekmeğine...

Zana ve yandaşlarının beslediği, PKK olmasaydı şimdiye kadar ,çok daha ileri bir demokrasi düzeyinde olacaktık...Kürtçe eğitim falan da bahis olmazdı. Doğu ve Güneydoğunun tüm kentleri ,Antep gibi parlayan yıldızımız olabilirdi...

Burada problem bu insanların devleti içselleştirememeleri. Dolayısı ile bir anlaşmaya bir barışa ulaşmak çok güç. Yoksa Leyla Zana gibi kişiler TBMM' ye milletvekili olur; ama halen statüsünü kavrayamaz. Silahı sigortası yapar; ama bir taraftan da '' silahlar sussun '' der.

Tiyatroda basit bir kanun vardır. Duvarda silah asılıysa mutlaka oyun içinde o silah patlar. Bunun gibilerinin ürettiği  tiyatroda da durum pek farklı değil...

PKK varsa, bunlar var...Yoksa yok olup gideceklerini biliyorlar...Çünkü, mayalarında barış harcı hiç karılmamış !..

 Bunların 'perçemlerinin düşüp kelleri görüleli 'yıllar oldu...Bir de '' Üç Maymuncularımız '' görebilse !..

 
Toplam blog
: 1521
: 1639
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

İnsan yontmakla geçti ömr-ü baharı... Güzel ve canlı heykeller yaptı... Kimisinin içi çabuk boşal..