Bal Filmi

Semih Kaplanoğlu'nun Yumurta, Süt ve Bal'dan oluşan Yusuf Üçlemesi'nin son halkası olan ve bu yıl Berlin'de Altın Ayı Ödülü alan Bal Filmi de dün vizyona girdi.Yönetmen Kaplanoğlu, bu üçlemeyi; -bu aynı zamanda bir anne-oğul ilişkisinin son günlerinden ilk günlerine uzanan arkeolojik bir kazı çalışması, diye özetlemiş.Bal Filmi'nin başlıca rollerinde, çocuk oyuncu Bora

Altaş, Erdal Beşikçioğlu ve Tülin Özen var.

Muhteşem Çamlıhemşin görüntüleriyle bizi Yusuf'un çocukluğuna götüren filmde, baba-çocuk ilişkisi, bir çocuğun iç dünyası ve okuldaki zorlukları, ağır bir tempoyla sahneye yansıtılmış.Babasıyla alçak sesle konuşan Yusuf, balcılık yapan babası Yakup'un soyu hızla tükenen Kafkas arılarının peşinden ormana gitmesi ve dönmemesi üzerine sessizliğe gömülür.

Anne-oğulun sancılı bekleyişi ve okulda okuma ve kurdele takma yarışı filmde öne çıkıyor.Süt Filmi'nde olduğu gibi Bal Filmi'nde de pek fazla diyalog yok. Yaşanan anlar ve mekan izleyiciye sunuluyor.Köyde yapılan şenlik, halkın horon tepmesi, kadınların aralarında dinsel seremoni yapmaları gibi ilginç sahneler yurtdışında özellikle ilgi çekmiş.Filmde müzik de yok, sadece doğal efektler var.

Durağanlıktan hoşlanmıyorsanız, Bal Filmi size göre değil.Üçlemenin diğer ikisinde sancılı orta yaş ve sancılı gençlik günlerini izlediğimiz Yusuf'un çocukluğu da zorluklarla dolu.Bal Filmi durağan olmasına karşın manzaralar sizi alıp götürüyor.Kişisel olarak bu üçlemeden en çok Süt Filmi'ni beğendiğimi itiraf etmeliyim. Seyredecek olanlara iyi seyirler diliyorum.

Mehtap Dalayman