Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Eylül '09

 
Kategori
Bayramlar
 

Bal şeker tadında nice bayramlar kutlayalım

Bal şeker tadında nice bayramlar kutlayalım
 

Yarın erkenden kalkacak; iyice demlenmiş çayın yanında, sıcacık ekmek, sucuklu yumurta, incir reçeli, üç çeşit beyaz peynir, börekler, çörekler, kömbeler, çerezler ile bir kahvaltı yapacaksınız!

Arada bir kapıya gelen yüzleri gülücüklü çocuklara çeşit çeşit bayram şekerleri vereceksiniz!

Biliyorum aramızda ''bu gibi yiyecekleri ben, hiç bir zaman birarada yemedim'' diyenlerimiz de olacaktır.

Belki:
''Güzeller güzeli annem öğlen ayrı, akşam ayrı bulgur pilavı pişirirdi. Biz isyan etmeyelim diye birini domatesli yapardi, birini de sade! İkinci yemek olarak ekşili suya kuru nane katardı, pilavın yanında katık olsun diye.'' hatırlayabilir, bugünlere şükredersiniz.

Ayrıca:
''Sabahları peynir olmazdı soframızda. Birkaç zeytin, dörder dilim ekmek ile çaydı kahvaltımız. Çoğu zaman da çorba içerdik! Liseye giderken, her gün bir kese kağıdına iki dilim ekmek, bir salkım kabarcık üzümü ile az da çökelek koyardı anacığım'' diyenlerimiz de olabilir aramızda.

Beşparmağın beşi bir olabilir mi?
Evden okula, okuldan eve dere tepe aşarak saatlarca yürüyerek gidip gelenler; yalnızca soğan ekmek yiyerek ilköğretimlerini bitirenler de vardır aramızda.

Sınırlarımızı, yollarımızı, köylerimizi, kentlerimizi bekleyen nice canlar da bu bayram coşkusunun burukluğunu duyacaklar; o gencecik engin gönülleri sıla hasreti ile bir kez daha dolup taşacaktır! Unutmayalım ki onlar MEHMETÇİKLER'den başkası değildir.

Nice anasız babasız büyüyenler ile binlerce onbinlerce kader mahkumu da bu bayram günlerine; nice karamsarlıklarına rağmen, en umulmadık ümitlerle başlayacaklar yine! Onlar ki unutulmuşluklarının pençesinde acı tatlı ne varsa yüreklerinde duyacaklar; kini, nefreti bir yana bırakarak yaşamak adlı bilmeceye binbir ümitle bağlanmaya çalışacaklardır. Onlar ki özgürlüğü yalnızca kutlu bayram günlerinde solumak, koşaradım namaza gidip gelmek isteyeceklerdir yeniden.

Yine bu bayram sabahı evlerde, yollarda, çarşılarda, camilerde erkenden bir koşuşturma başlayacak, her kafadan bir ses çıkacak, televizyonlarda çığırtkanlıkların bini bir para olacaktır!

Siz eve gelecek olanlar için biraz tedirgin, öğleden sonra da bazı arkadaşları, akrabaları görmek için ise biraz telaşlı olacaksınız!

Düşüneceksiniz: Eski Bayramlar vardı, bazı büyüklerimiz vardı, eskiden yollarda topluca yürünürdü diyeceksiniz. Yollarda büyüklerin eli öpüldüğünde bir kaç parça şeker alındığını, iyi mi kötü mü diye incelendiğini de hatırlayacaksınız!

Bayram günlerinden önce karşılaştığınızda üşenerek, sıkılarak elini öptüğünüz öğretmenlerinizin ellini bu bayram günü kendinizden geçerek öpeceksiniz.

Artık büyüdünüz: Hısım akrabanın mezar ziyaretine birinci gün değil de üçüncü gün akşam üzeri gideceksiniz yine!
Eğer var ise bazı kırgınlıklarınız, bazı küskünlükleriniz için; yeniden sebep sonuç ilişkilerine dalacak, ister istemez kadere boyun eğecek, bir an önce barışmaya can atacaksınız!

Büyük olsun küçük olsun, kimselere gitmek yerine, onların ayağınıza gelmesini bekleyebilir, kendi kabuğunuza çekilmek isteyebilirsiniz! Birbirinizle karşılaştığınızda göreceğiniz sevgiden, saygıdan dolayı mutluluktan uçabilirsiniz de!

Uzaklarda olan sevdikleriniz için, bir telefon açamasanız bile, en iyi dileklerinizi biriktirir durursunuz için için! Onlardan biri aradığında ise kim bilir ne kadar mutlu olursunuz! Ben de seni arayacaktım, sen benden çok yaşayacaksın, diye onun gönlünü almaya çalışacaksınız.

Bu bayram günlerinde yaşadığınız onca değişimi, uzaklıkları, hısım akrabayı, özlemleri, varsılları, yoksulları düşünecek; ister istemez nice beklentilerinizi, nice ümitlerinizi bir kez daha gözden geçireceksiniz.

Ellerinizi gökyüzüne doğrultarak ya da içinizden bir zikir gizliliği içinde peşpeşe nice dualar okuyacaksınız!

Kutlu Ramazan'ın bitmemesini isteyebilir: Ne kadar da alışmıştık sana, gitme ey onbir ayın sultanı diyeceksiniz!

Her konuda sabırlı olmayı öğütleyen bu kutlu ibadeti bile oya tahvil etmek, en umulmadık alanlardan en büyük çıkarları sağlamak, maddi kazançlar uğruna her türlü hileye başvurmak gibi yolları denemekten bir an bile çekinmeyenleri; hiçbir şey olmamış gibi yine yanıbaşınızda görebilirsiniz!

Bence bütün bunlara rağmen:
Bayramın getirdiği dinlenme için mutlu olanlar kadar mutlu olmayanlar da bulunabilir aramızda! İnsanlık durumu, geçim dünyası bu!

Herşeye rağmen Yüce Yaratıcı'ya karşı bir nebze de olsa oruç tutarak, kulluk yarışında bulunmuş olmanın gönüllere yerleştirdiği esenliği yaşamak size büyük bir dinginlik vermiş olabilir. Bunu uzak yakın nice canlar ile paylaşmanın mutluluğu ile karşılaştığınız sorunlara karşı direncinizi artırmak, daha güvenli olmak, artık sizin de hakkınız!

Karşı konulamayan değişimlere karşı direnmek, o saf vicdanlardan yükselen sesleri duymak, yer yer başkaldırmak, herşeyi iyice düşünmek, çevrenizdeki canlı cansız herşeyi düşünerek, birbirimize nice iyilikler ve hayırlar dilemek için bugünler kadar güzel bir fırsat olabilir mi?

Geçmişten gelen bir birikim ile acı tatlı her şeyi belleğimizde bir kez daha iyiden iyiye tartarak, içinde pek çok ortak değelerimizi de saklayan her türlü farklılığımızı ak ile kara derekesine indirgemeden:

Ülkemizdeki her türlü maddi ve manevi baskının ortadan kaldırıldığı, insan hak ve özgürlükleri konusunda eşitlikçi; her türlü harcamanın şeffaflaştırılmış olduğu, adaletin hiçbir ayrım yapılmadan uygulanabildiği tam bağımsız bir TÜRKİYE için hepimize sağlık esenlik içinde nice mutlu bayramlar dilerim.

 
Toplam blog
: 570
: 1034
Kayıt tarihi
: 14.09.08
 
 

1974'te H.Ü. Sosyoloji ve İdare Bölümü'nü yüksek lisans tezi ile bitirdim. 1976 yılında yapımcı y..