Balkondan inince değişir her şey!

22 Temmuz 2007 Genel Seçim – 1. Balkon Konuşması

“Kime oy vermiş olursanız olun oylarınız bizim için önemlidir. Tercihlerinize saygı duyuyoruz. Farklı tercihlerinizi demokrasinin gereği olarak görüyoruz”

12 Eylül 2010 Referandum – 2. Balkon Konuşması

“Bugün evet diyenler de, hayır diyenler de kazanmıştır. 74 milyonun hükümetiyiz”

13 Haziran 2011 Genel Seçim – 3. Balkon Konuşması

“(Partililerin muhalefete yönelik "Çatlasın" sloganları üzerine) Kardeşler, çatlamasın... Onları da kucaklayacağız, onları da aramıza alacağız... Tüm samimiyetimle, AK Parti'ye oy vermiş olsun olmasın, 12 Haziran 2011 seçimlerinin galibi inşallah hiç şüphesiz Türkiye'dir”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın her balkon konuşmasından sonra ümitle “bu sefer farklı olacak”, “Erdoğan barış mesajı verdi” diye açıklama yapan köşe yazarlarına ve gazetecilere hep gülmüşümdür. Hala da gülüyorum. Neden mi?

AK Parti İl Başkanları'na seslenen Erdoğan, “AK Parti’den, ateist bir nesil yetiştirmemizi mi bekliyorsun? O belki senin işin olabilir, senin amacın olabilir. Ama bizim böyle bir amacımız yok” dedi.

Bu sözleri söyleyen Başbakan 2010 yılı 2. Balkon konuşmasında, “74 milyonun her bir ferdinin yaşam tarzı, inancı, değerleri bizim üzerimizde mübarek bir emanettir. Bize oy verenleri de vermeyenlerin de yaşam tarzını inanç ve değerlerini onurumuz, namusumuz, şerefimiz olarak göreceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın” diyordu.

VELEV Kİ ATEİSTLER
Başbakan Erdoğan’ın kimi zaman Milliyetçi, kimi zaman Devletçi, kimi zaman Laik-Demokrat ve kimi zaman da Muhafazakâr konuşmaları hep olmuştur. Siyasetçinin de zaten ham maddesi budur. Lakin sizi iktidara taşıyan topluluğu memnun etmek gibi bir sorumluluğunuzun yanında oy vermeyen kesimi de göz ardı etmemeniz gerekir. Maalesef Erdoğan, seçim meydanlarında takındığı üslup ile siyaset yapmaya devam ediyor. Nasıl ki AKP’ye oy verenlerin yalnızca “dindar” kesimler olmadığı gibi CHP yönetimini ve CHP’ye oy verenlerin "ateist" olarak gösterilmesi de yanlış bir tespittir. Velev ki ateistler, onların başbakanı değil misin? Balkondan inince değişen şeyler nelerdir?

Bir şiir okuduğu için hapse atıldığını her fırsatta söyleyen başbakan, bir yazar için “Gelsen ne olur gelmesen ne olur” diyebiliyor.

Atatürk’ü ağzından düşürmeyen Erdoğan, Atatürk’ün 1 Aralık 1920 Bakanlar Kurulu’nda Meclis’e “Jean Jacques Rousseau’yu okuyunuz” dediğini de biliyor mudur acaba?

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ