Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Temmuz '10

 
Kategori
Haber
 

Bartın ve Amasra'yı kaybediyor muyuz?

Bartın ve Amasra'yı kaybediyor muyuz?
 

Misafir yazarımız Yardımcı Doç. Dr. Mustafa Artar. Bartın Üniversitesinde öğretim görevlisi


Amasra ve Bartın yas’lara bürülü bu günlerde. Karadeniz'in bu incilerinin geleceği, karanlık görülüyor. Sebep? “Buralara Termik santrali’nin” yapılması.Bartın M. Vekili Rıza Yalçınkaya, daha dün konuştu TV’de “ Biz yaptırmayız santral” diyor. Detay vermiyor. Bu kadar önemli meselede yüzeysel kendisi.

Dağlar, denizler, koca koca makinelerle, kabak oyulur gibi oyulacaklar. Her yerde kömür aranacak. Doğal gaz sondajları ile arazi delik deşik edilecek. Çıkarılacak kömür ile termik santralleri çalışacak. Karadenizlileri bu sıralar , karalar bağlamış. Kara kara düşünüyorlar: ''N'olacak halimiz!'' diyerekten. Karadeniz, karaları oynuyor! Karalar giymiş!

Karadeniz’de; bir zamanlar çaylar içildi, milletin vekili, milletin gözü içine baka baka, milletin ağzını sulandıra sulandıra içti o çayı. Hala daha radyasyon etkisinin izleri var.

Rusya’nın, çocuklar karşısında boyunları bükük. Çernobil’den sonra, onları ‘’Ölüme çeyrek kala’’ tur tertipleyip ‘’Hızlandırılmış hayat’’sundular. Son günlerini iyi yaşasınlar diye.

Eşek çamura batınca, yol gösteren çok olur. Felâketler Bartın ve Amasra’da da başlayınca, “ Biz size; yapmayın, etmeyin, demedik mi” diye dövünüp, topu yine birbirimize atacağız ama, nafile. Atı alan, Üsküdar’ı geçmiş olacak. Böylelikle de, Amasra ve Bartını da kaybetmiş olacağız. Olacağı bu!

Bu duruma göre, yandı gülüm, keten helva. Paçayı, yanık helva ile de kurtarsak, yine iyi. Turizm 3-5 seneye kalmaz biter bu Karadeniz şeridinde. Zaten yaz mevsimi de kısa buralarda.

Santralle birlikte mahsulün verimi de düşecek. Doğal su kaynakları kirlenecek, tarlalar, ovalar, güzelim oksijenli ormanlar, asit yağmuru altında, geceli gündüzlü inleyecekler, kuruyacaklar. İşte görüyoruz. Muğla 'YATAĞAN 'Termik Santrali önümüzde. Hala ölüm kusuyor çevreye.Yıllarca ihmal edilmiş filtreleri bile bozuk çıktı. Oraya filtre bile dayanmıyor.

Amasra ve Bartın Belediye Encümenleri hop oturup, hop kalkıyor. Vekillerinin kapılarını aşındırıyorlar. Kararlar alınıyor. Vekiller esas şimdi imtihan ediliyorlar. Bu işe gönül koymayan vekilin buralarda esamisi anılmayacak. Vekil, şimdi lazım onlara.

Başkan Akın’ın mantıki tepkisi de şöyle: “ Hema, Amasra’da kurmak istediği santral, bölgemize çok zarar verecektir. Kömür çıkarabilirler, satabilirler. Ancak, 600 metre derinden dinamit atarak büyük zorluklarla çıkarılan taşkömürünün, hem de 6-7 bin ton çıkarmanın mümkün olmadığı bir tarafa, tonu 300 TL. olan bu kıymetli kömürün termik santralde yakılarak elektrik üretiminde kullanılması da hangi ekonomik anlayış ve özel sektör davranışı ile bağdaşır? Almanya’da gördüm. AB’nin baca gazlarından “solunum parası almaya başlayacağını öğrendiğini” de sözlerine ilave etti.

Öteden beri, bu konuda yazarız bu sütunlarda. Konuk yazar olarak yukarıda resmi görülen Yardımcı Doç. Dr. Mustafa Artar, aynı konuda, Bartın’dan yazı yollamış bize. Kendisi Bartın TMMOB’ liğinden MYK üyesi. Kendisinden resim istedik. Yazısından da izin. Sayfamıza konuk ettik. Şöyle diyor Sayın Dr. Artar:

AMASRA’DA, TERMİK GÜNDEMİ DURULMUYOR

“Şiirlere konu olmuş 67 nci vilâyet Zonguldak’tan 1991’de Bartın ve 1993’te Karabük’ün koparılması ile başlıyor hikayemiz. “Böl-Parçala-Yönet” anlayışının cılız doğmuş yavrusu bugün yeniden kimlik arayışına girmiş, sanayi mi, tarım mı, turizm mi kısır tartışmaları arasında kaderine terk edilmişliği yaşamaktadır.

Karabük’te Demir Çelik fabrikalarının özelleştirilmesi sürecini, Amasra ve Zonguldak’ta Taşkömürü İşletmelerinin belirli kısımların peşkeşi izlemiş, sanayinin başkenti Zonguldak yeni diye dayatılan planlama anlayışları ve bölgesel kalkınma hikâyeleri ile oyalanmış da oyalanmıştır.

Son günlerde bölgemizde Taşkömürü işletmelerinde yaşanan ve ölümle sonuçlanan gelişmeler, süreci özelleştirme ve gerçeklerinin bir kez daha gözden geçirilerek halka açıklanmasını gerektirmektedir.

1. Bölgeyle ilgili olarak hazırlanmış olan mevcut plan ve raporlarda termik santral kurulmasına kesinlikle yer yoktur,

2. İlgili plan ve raporlarda Bartın ili için; (organik) tarım, ormancılık, ticaret, tarım ve ormancılığa dayalı sanayi ve eko-turizme dayalı bir kalkınma modeli önerilmektedir.

3. Adı geçen şirketin samimiyeti, taahhütlerini yerine getirmemiş olması nedeniyle sorgulanmaktadır.

4. Bartın Halkı Bartın’a zarar verecek her türlü girişime karşı çok duyarlıdır. Gerektiğinde tepkisini örgütlü olarak topluca verebilmektedir. Bartın Halkı Amasra Termik Santrali’nden 26.5 kat daha küçük Mobil Santrali Bartın’da kurdurmamıştır. Amasra Termik Santrali’nin kurulmasına karşı olduğunu, toplanan 25 000 imzanın yanı sıra yapılan çeşitli etkinliklerle göstermiştir.

5. Bölgenin kurulacak bir termik santralden elde edilecek elektrik enerjisine gereksimi yoktur. Rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının inşası bölge için daha yararlı olacaktır.

6. Şirketin sahada kömürü çıkarmasında ve tüm ülkeye veya ülke dışına pazarlamasında bir sakınca görülmemektedir.

7. Şirkete kömür çıkarması için devredilen Amasra ve Kandilli yer altı maden ocaklarının rezervi termik santralin 49 yıllık üretim gereksinimini karşılamaktan çok uzaktır.

8. ÇED Başvuru Dosyasın'da belirtildiği şekliyle Şirketin Amasra'da Amasra’daki 350 kişilik yer altı işçi sayısıyla termik santralin yıllık kömür gereksiniminin karşılanması mümkün değildir.

9. Farklı veriler değerlendirildiğinde termik santralde kullanılacak yerli kömür miktarı oransal açıdan kullanılacak ithal kömürden daha az olacaktır.

10. Bartın Halkı termik santralin ekonomik, toplumsal ve çevresel etkilerinden olumsuz etkilenecektir. Bu durumu kullanılacak kömürün yerli veya ithal olması değiştirmemektedir.

11. Termik santral teknolojisinin ve kullanılacak kömürün ithal olması ulusal ekonomiye, dolayısıyla tüm topluma yarardan çok zarar getirecektir.

12. Termik santral flora, fauna, deniz, akarsu ve yer altı suları üzerinde yıkıcı etkiler yapacaktır. Yörede bulunan 7 endemik bitki türü tehlike altında kalacaktır. Dünyaca önemli Küre Dağları Milli Parkı termik santralden yoğun miktarda zarar görecektir.

13. Termik santral insan sağlığı üzerinde ölüme kadar uzanan zararlı etkiler yapacaktır. Bunlar; Astım, amfizem, akut ve kronik akciğer hastalıkları, damar hastalıkları, sinir hastalıkları ve kanserdir. Termik santralin olumsuz etkilerinin yaşam kalitesini bozması ve ortalama yaşam süresini kısaltması muhtemeldir.

14. Santralin Kurulacağı yerde bulunan Tarlaağzı ve Gömü köylerinin boşaltılması veya köylülerin göç etmek zorunda kalması olasılığı vardır.

15. Santralin kurulmasıyla birlikte yöredeki konutların (özellikle İnkumu ve Amasra’da bulunanlar) değerinin düşmesi beklenmektedir.

16. ÇED Başvuru Dosyasın'da cevher zenginleştirme (Lavvarlama) işleminden ve bu işlem sonucunda oluşacak atıkların (Muhtemelen 318,5 milyon ton) nasıl depolanacağı konusunda bir bilgiye rastlanmamıştır. Bunun yanı sıra 49 yılda 72 ile 108 milyon ton arasında birikmesi beklenen kül ve cürufun da nereye depolanacağı şüphelidir.

17. Şirket yetkililerinin termik santral ve yer altı maden işletmelerinde 10-11 bin işçiyi çalıştıracaklarını vaat etmesine rağmen, ÇED Başvuru Dosyası’nda tüm bu tesislerde toplam 1200 işçinin çalıştırılacağı açık bir şekilde yazılmaktadır. Yani 10-11 bin işçi alınacağı vaadi bir aldatmacadır.

Planda “Batı Karadeniz Kıyı Koridoru” Şile ve Sinop arasındaki 500 km lik alan olarak tanımlanmıştır. Bartın ve Amasra anıldığı üzere turizm kenti olma yolunda planlama ve stratejilerin önerildiği bir antik yerleşimdir. Doğasını ve çevresini kirletici hiçbir faaliyete izin verilmemesi gerektiği gibi, 3000 yıllık tarihiyle geleceğe taşınması gereken kültürel bir mirastır. Başka Amasra yoktur, tıpkı ona sahip çıkmaktan başka çıkış yolu da olmadığı gibi.”

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..