Başarı bedel ister

Tekerrürden ibaret olan yalnızca tarih değil. Yani yalnızca tarih tekerrür etmiyor. Hatalar da tekerrürden ibarettir. Bakıyorsunuz göz göre göre işlenen hatalar tekrar ediliyor. Demek ki hem tarihten hem de hatalardan ders alınmıyor.

Kölelerin ellerine bağlanan zincirler zamanında kırıp atmadıkları demirlerden yapılmıştır. Bugün kırılıp atılmayan demirler, yarın size kelepçe olarak geriye dönerse şaşırmayın. Cenap Şahabettin; “Zincirlerini kıramıyorsan, hiç olmazsa kemir” diyor, demesine de kölelerde onu kemirecek diş kalmış mı ki kemirebilsin.

Eğer gül bahçeniz varsa, ellerinizde gül kokusuyla birlikte diken izleri de var demektir. Gülü seven bülbülün sadece dikene katlanması yetmiyor. Gül yetiştiren bahçıvan da dikenlere katlanmak zorundadır. Bülbülün güle şakıması, bahçıvanın gül içerisinde yaşaması görenlere hoş gelebilir fakat biri güle aşık olmanın, öteki de gül yetiştirmenin bedelini ödüyor. Günümüzde herkes güllere talip oluyor da, bedeline gelince geri çekiliyor. Bahçıvan kalkıp da öyle yağma yok madem gül istiyorsunuz öyleyse gelin hep beraber yetiştirelim, dikenine birlikte katlanalım deyince ondan kötüsü olmuyor.

Nasreddin Hoca ile Timur arasında geçen fil hikâyesi bugün de halâ bütün canlılığı ile yaşanıyor. Kazanılırsa hep beraber, kaybedilirse yalnız bir kişi mantığı sürdürülüyor. Yani gülersek birlikte gülelim, ağlanacaksa sen git yalnız başına ağla der gibi. Birilerinin omuzlarına basarak üst katlara çıkanlar, daha sonra onları merdiven teper gibi tepiyorlar.

Yani işin çilesini çekenleri her devirde yalnız bırakıyorlar. Sonra da koca koca kelimelerle vefadan, adamlıktan, insanlıktan, değer yargılarından söz ediyorlar..

Anlatmaya çalıştığım aslında ne yapraklar ne de çiçeklerdir. Dünden bugüne toplumumuzda değişmeyen acı gerçeklerdir. Hani bir toplantı sırasında, o yörenin en bilge kişisine; " Zaman nedir?" diye sorulunca o da şu cevabı vermiş:
- Şimdi zamanı anlatacak kadar zamanım yok.

Tıpkı onun gibi bizim de burada daha fazla yazacak yerimiz olmadığına göre şimdilik hoşçakalın.