Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Şubat '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Timsah, Aslan muhabbeti..

Timsah, Aslan muhabbeti..
 

Resim : Milliyet


Maç bitmiş, Fenerbahçe kendi sahasında Bursa'ya iki sıfır mağlup.

B takımla çıkmışsın, elin oğlu tanır mı Sevilla mevilla galibini.

Tık-tık asmışlar iki tane filelere.

Hocaya da kızamıyorsun, Çarşamba Cimbomla Ali Sami Yen’de kupa rövanşı, haftaya şampiyonlar ligi rövanş maçı, birilerinin dinlenmesi fena olmaz tabi.

Ama bir takımdan dokuz kişi mi dinlenir?

Neyse, bizim kültürümüzde, terbiyemizde, hocanın tercihine saygı duyulur.

Bu sistem ilk yarıda Antep karşısında tuttu, Bursa’ya tutmadı. Sağlık olsun, Allah daha büyük keder vermesin.

***

Telefon çaldı.
Bana, Mustafa rahmetli olduğundan beri FB-GS muhabbeti için telefon eden pek olmaz da, Hülya amcasında.

Telefonun öbür ucunda tabi ki Hülya, biricik Galalatasaray’lı eşim (burada biricik olan Hülya)


“Ne haber, Fenere ne oldu?”


“Ne olmuş Fenere?”


“İki sıfır yenilmişsiniz”


“Hee, evet yenildik”


Bu meyanda iki üç cümlede biten bir görüşme.

Hani gecenin bir ucu telefon çalar da, sadece duyduğunuz sorulara cevap verirsiniz, öylesine soğuk ve tuhaf bir diyalog.

İnsanın biricik karısı ile arasında bu kadar hukuk oluyor, yani kızdırıp kızdırılacak kadar.

Bu hukukun iki, bilemediniz üç kişiyle olması sağlıklı, fazlası fazla.

Normalde Hülya alınır bu tarz “soruya cevap” tarzı diyaloglara ama hem kızdırmak için ara, hem izzet ikram bul, yok öyle bir şey.

Ama orada bitse iyiydi
.

Pazar sabahı kahvaltı öncesi benzer bir diyalog ama benim sorunum yok evvelallah.

“Ne olmuş Fenere” taktiğine devam.

Ben kızmayınca Hülya patlıyor.

Ben ne biçim adammışım, niçin “ne olmuş Fenere” diyormuşum,

Yahu, zaten kafam bozuk, ne dememi bekliyorsun, nasıl dememi bekliyorsun?

Beni kızdırmaya çalışıyorsun, kızdıramayınca kendin kızıyorsun.


“Kraliçem, bir dahaki sefere kızıcam, söz sana.”


Bu arada ne holiganlığımız kaldı, ne kabalığımız.

Şunu inkar etmiyoruz, duygu bazında holiganlarla aramızda pek bir fark yok.

Fark, davranış biçiminde.

Eh, insanı duygularından dolayı yargılamak hangi insaf, hangi iz’an ölçüsüne sığar, sorarım size.

***

Aaaa o da ne, Kasımpaşa da Pazar günü A.Sami Yen’de Galatasaray’ı paçasından çekmez mi.

Ay, ne üzüldüm, ne üzüldüm!

E, ben şimdi seni nasıl kızdırayım Hülya?

Aman, hadi neyse, bulaşmayayım, bu keyif bana yeter.

Takım muhabbetini fazla ballandırmaya gelmez, maraz çıkar, şaka derken bilmem ne olur.

***

Velhasıl, eğer çok yakınınızda, ezeli rakipten biri veya birileri (can-ciğer dost, eş, kardeş vb) yoksa bu zevki yeteri kadar yaşayamıyorsunuzdur.


Hani demişler ya, “Futbol ölüm kalım meselesi değildir, daha önemlidir” diye


Doğru valla!

 
Toplam blog
: 130
: 2132
Kayıt tarihi
: 28.06.06
 
 

İnsanın kendini anlatması zor, gereksiz de! Yaptığı işlere bakmak yeter, ne gerek var fazla i..