- Kategori
- Gündelik Yaşam
- Okunma Sayısı
- 515
Timsah, Aslan muhabbeti..

Resim : Milliyet
Maç bitmiş, Fenerbahçe kendi sahasında Bursa'ya iki sıfır mağlup.
B takımla çıkmışsın, elin oğlu tanır mı Sevilla mevilla galibini.
Tık-tık asmışlar iki tane filelere.
Hocaya da kızamıyorsun, Çarşamba Cimbomla Ali Sami Yen’de kupa rövanşı, haftaya şampiyonlar ligi rövanş maçı, birilerinin dinlenmesi fena olmaz tabi.
Ama bir takımdan dokuz kişi mi dinlenir?
Neyse, bizim kültürümüzde, terbiyemizde, hocanın tercihine saygı duyulur.
Bu sistem ilk yarıda Antep karşısında tuttu, Bursa’ya tutmadı. Sağlık olsun, Allah daha büyük keder vermesin.
***
Telefon çaldı.
Bana, Mustafa rahmetli olduğundan beri FB-GS muhabbeti için telefon eden pek olmaz da, Hülya amcasında.
Telefonun öbür ucunda tabi ki Hülya, biricik Galalatasaray’lı eşim (burada biricik olan Hülya)
“Ne haber, Fenere ne oldu?”
“Ne olmuş Fenere?”
“İki sıfır yenilmişsiniz”
“Hee, evet yenildik”
Bu meyanda iki üç cümlede biten bir görüşme.
Hani gecenin bir ucu telefon çalar da, sadece duyduğunuz sorulara cevap verirsiniz, öylesine soğuk ve tuhaf bir diyalog.
İnsanın biricik karısı ile arasında bu kadar hukuk oluyor, yani kızdırıp kızdırılacak kadar.
Bu hukukun iki, bilemediniz üç kişiyle olması sağlıklı, fazlası fazla.
Normalde Hülya alınır bu tarz “soruya cevap” tarzı diyaloglara ama hem kızdırmak için ara, hem izzet ikram bul, yok öyle bir şey.
Ama orada bitse iyiydi
.
Pazar sabahı kahvaltı öncesi benzer bir diyalog ama benim sorunum yok evvelallah.
“Ne olmuş Fenere” taktiğine devam.
Ben kızmayınca Hülya patlıyor.
Ben ne biçim adammışım, niçin “ne olmuş Fenere” diyormuşum,
Yahu, zaten kafam bozuk, ne dememi bekliyorsun, nasıl dememi bekliyorsun?
Beni kızdırmaya çalışıyorsun, kızdıramayınca kendin kızıyorsun.
“Kraliçem, bir dahaki sefere kızıcam, söz sana.”
Bu arada ne holiganlığımız kaldı, ne kabalığımız.
Şunu inkar etmiyoruz, duygu bazında holiganlarla aramızda pek bir fark yok.
Fark, davranış biçiminde.
Eh, insanı duygularından dolayı yargılamak hangi insaf, hangi iz’an ölçüsüne sığar, sorarım size.
***
Aaaa o da ne, Kasımpaşa da Pazar günü A.Sami Yen’de Galatasaray’ı paçasından çekmez mi.
Ay, ne üzüldüm, ne üzüldüm!
E, ben şimdi seni nasıl kızdırayım Hülya?
Aman, hadi neyse, bulaşmayayım, bu keyif bana yeter.
Takım muhabbetini fazla ballandırmaya gelmez, maraz çıkar, şaka derken bilmem ne olur.
***
Velhasıl, eğer çok yakınınızda, ezeli rakipten biri veya birileri (can-ciğer dost, eş, kardeş vb) yoksa bu zevki yeteri kadar yaşayamıyorsunuzdur.
Hani demişler ya, “Futbol ölüm kalım meselesi değildir, daha önemlidir” diye
Doğru valla!
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Demek ki hocamızın bir kerameti varmış. Biliyormuş bu hafta puan cetvelinde bir değişilik olmayacağını. Önümüzde iki kupanın iki önemli maçı var. Eğer... Evet ikisinden de tur atlayarak çıkarsak, Zico'yu tutabilene aşkolsun... İnşaallah öyle büyük bir sevinç yaşarız. Selam ve saygılar...
Ahmet YILMAZ 25.02.2008 9:23- Cevap :
- Olacağına bakın, sevgilerimle 26.02.2008 7:45
Hani diyorum yani Allah Fener'i koruyor vallahi de billahi de. 2-0 mağlup olduktan sonra Galatasaray'ın Kaşımpaşa önünde tarihi fark yapar düşüncesindeydim. Onların da bizden hiç farkı yokmuş meğerse üstadım. Çarşamba günü bir de bizde onlara darbe vurduğumuzda keyfimize diyecek yok. Onlar mı? Bana ne onlardan. Selam ve saygılarımla.
Ahmet Üstündağ 25.02.2008 0:21- Cevap :
- Saygı bizden 26.02.2008 7:46
elin oğlu derken?
İsomel 24.02.2008 23:25- Cevap :
- Bursa, veya ligimizin diğer takımları. 26.02.2008 7:47