10 Haziran '13
- Kategori
- Siyaset
Başbakan bir şiir de Gezi için okursa
Bir gece ansızın Gezi Parkı’na gelse onu Çapulcu Kafe’de ağırlasak hep beraber çay içip sohbet edip turlarken sinemacıların çadırından bisküvi alsak, Beyder’in çadırına selam versek, öğrencilerin çadırında durup, her şey iyi güzelde vizeler ne alemde dese. Her gün ton balıklı sandviç yok mu diye sorduğum sivil inisiyatif çadırında Ayşe Teyze’nin evden yapıp yolladığı kekleri bir kez de başbakanla beraber yesek.
Türkiye’nin tüm renklerinin din, ırk, mezhep ayırmadan betonların arasında kalmış bir avuç çimde Çanakkale’deki dedeleri gibi nasıl yan yana yattıklarını görüp ağzından şiir gibi şu cümleler dökülse; Arkadaşlar bu güzelliğe bir Gezi Parkı yetmez , gelin geziden Maçka Parkı’na kadar olan bütün yeşil alanları birbirine bağlayalım yapabildiğimiz büyüklükte bir park yapalım dese. Tabi ki aramıza provokatörler katıldı, sevgi hareketimize sevgisizlik kattılar ama başarılı olamadılar. Aynı provokatörler havalimanına sizi karşılamaya gelen kalabalığın arasına girip halkı tahrik ettiler. Biz onları Kahramanmaraş’tan, Çorum’dan, Taksim’den tanıyoruz. Bize başka bir Türkiye yok bir gece ansızın kalk gel geziye gelen herkes nasıl karşılandıysa sende öyle karşılanacaksın. Doğadaki tüm renklerin bir araya geldiği Gezi Parkı’nın siyaha dönüşmesine müsaade etme. Gel bir bardak çayımızı iç sonrada polisimizle meydanda helalleşip halay çekelim. İşte o zaman diğer %50 ninde gönlünü fethedersin. Çarşamba günü dünyaya getireceğim bebeğimin yarınları aydınlık olan bir Türkiye’ye bakmasını diliyorum.
Saygılarımla
Seral Elder