Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Mayıs '10

 
Kategori
Siyaset
 

Başbakan büyük hatip midir?

Başbakan büyük hatip midir?
 

Başbakan hakkında şaşırtıcı olacak şekilde bir yanlış bilgi var. Bu ne kadar kesime hakim bilemiyorum, ancak, haksız bir nedenle övgüye konu oluyor.

Başbakan neredeyse bütün konuşmalarını, bir yazılı metinden okuduğu halde, sanki, irticalen, o anda kurduğu cümlelerle konuşuyor gibi sanılıyor ve bunun büyük bi hitabet gücü olduğu düşünülüyor.

Başbakan, irticalen, basın toplantılarında, TV izlencelerinde ve, kürsüden yazılı bir metni okurken, arada, uygun gördüğü yerlerde kendi diliyle konuşuyor, onun dışında yazılı metin okuyor.

Erdoğan'ın elbette dili, fonetik, artikülasyon vs. açısından iyi kullandığı kesindir. Ancak bu, bir TV spikerinde olması gereken bir özellik.

İçerik yaratmak bambaşka bir şeydir, başbakan, kendisine verilen hazır metni, teatrel ve şairene bir şekilde okumaktadır.

Bu politikacıların uyguladığı bir yöntemdir. Ancak Erdoğan'ın durumunda başka bir özellik vardır. Benim gözlediğim ve değerlendirdiğim kadarıyla, bu hazır metin, aslında, kendi oluşturduğu fikirlerin, ya da bildiği konuların, başkaları aracılığı ile redakte edilmesinden oluşan metin değildir. Eğer böyle olsaydı, okuduğu metin yine kendine ait olabilirdi. Başbakan, benim gözlemime göre büyük ölçüde, bir ekip tarafından yaratılmış, onların bilgi dağarcığında yer alan bilgilerle oluşturulmuş metinleri okumaktadır. Örneğin, sanatçı buluşmalarında bir sürü filmi ve kişiyi referans olarak kullandı. Büyük ihtimal bunlar hakkında fikri olmadığı halde kullandı. Oysa bunu kullanmaya hakkı yoktur. Bunu kullandığında, bilmediği ve kendine ait olmayan bir şeyi pazarlıyor olur. Ancak o bunu yapıyor. Ve bu yazılı metin okuma işini o kadar iyi yapıyor ki, insanlar onun, durduğu yerde konuştuğunu sanıyor. Oysa o bırakın bir yazılı metin okumamayı, içerik olarak kendisinin dahi oluşturmadığı bir metni okuyor.

Bunu prompter denen bir aygıt kullanarak yapıyor. Konuşma yaptığı kürsünün iki tarafına, saydam, camdan çok ince bir ekran konuluyor. İzleyici, onun ne olduğunu algılamıyor, oysa hatip tarafında, sadece hatibin göreceği şekilde konuşma metni akıyor. Her iki ekranda da, hatibin konuşma hızına göre aynı yazı akıyor. Böylece hatip ne tarafa dönerse dönsün, oradaki metni görüyor ve okuyor. Bazılarıda, a, adama bak ya, hiç teklemeden konuşuyor diyor, oysa, keklendiğinin farkında değil. Ya da iyi bir kek olduğunun.

Bu konuda daha önce de bir blog oluşturmuştum.

 
Toplam blog
: 467
: 1012
Kayıt tarihi
: 21.10.07
 
 

Ankara'da yaşıyorum. Çeşitli güncel konularda, zaman zaman "Neden olaya böyle bakılmıyor?" diye düş..