Başbakana Kippa’lı soru

Herkes İsrail maslahatgüzarının sorusuna ve Başbakanın verdiği cevaba odaklanırken benim aklım Kippa'ya takıldı. Başbakan Erdoğan’ın Güney Afrika’da düzenlediği basın toplantısında dikkatten kaçan bu ayrıntı aslında çok dikkate değer bir olaydı.

Büyük resim bir soru ve verilen cevap ama arka planında çok daha büyük ve anlamlı bir resim vardı Kippa'lı sorunun.

Ağlama duvarının olduğu bölgeye giren erkekler, başları açık olarak giremez. Ki İlker Başbuğ, kippa yerine kasketini takarak girmişti hatırlarsanız.

Nedir Kippa?

Kippa yahudi erkekler tarafından, dua ederken, yemek yerken, şükür duası okurken ya da Yahudi dini metinleri üzerine çalışırken, kimi Yahudi erkekler tarafından da her zaman takılan, siperi olmayan, hafif yuvarlak bir takkedir

Bu Yahudi başlığını takmak, tutucu Yahudiler ve sinagoglara giren herkes için bir zorunluluk… Yahudiler, başın tepesini insan zekâsının özünü koruduğunu düşündükleri için örtüyorlar.

Vay beeeee!...

Başbakan “Bana güzel bir pas verdi. Ben de pasın gereğini yaptım” dedi…

Evet, Gazze tünellerinden silahlar geçiyor sorusuna en okkalı cevap bu kadar olurdu. Salonda kopan alkışın şiddeti acaba Kippa ile bağlantılı mı?

Başbakana başında Kippa olmayan maslahatgüzar bu soruyu sorsa acaba başbakanın cevabı aynı sertlikte mi olurdu?

Neden acaba, neden başında Kippa olan bir maslahatgüzar, İsrail maslahatgüzarı böyle bir soru sormuştu?

Başbakan Erdoğana’nın bütün dünyaca bilinen Gazze hassasiyetini kaşımak için sorulmuş bu Kippa'lı sorunun arka planında çok büyük bir hesap var bana göre…

İsrail Rum kesimi ile ortak olarak sondaj çalışmalarına devam ederken, savaş uçaklarının Rum kesimine ziyarette bulunacağı ilan edilirken, Piri Reisin Donanma eşliğinde Akdeniz’de sembolik karşılık verdiği bir sırada nerden çıktı bu Kippa'li soru?

Ülkemizi kana bulayan PKK nin desteklenebileceğini söyleyen İsrail’in canilere tam destek verdiğini bilmeyen yok. Amerikanın çelik kolu İsrail Türkiye’ye prestij kazandıran, kendini yalnızlığa iten bu davranışları neden sergiliyor?

Şimon Perez’in yüzüne inan şamar, maslahatgüzarın kaçacak delik araması Arap dünyasında, İslam coğrafyasında ve dünyanın ezilen sömürülen halkaları nezdinde ülkemizi, Sayın Erdoğan’ı göklere çıkarmıştır.

Batı ve Amerika son elli senede böyle bir prestij kaybı yaşamamıştır.

Batı ve Amerika diyorum, çünkü bu iki güç de belli bir rekabet içersindedir.

Dünya ekonomisinin üçte birini, askeri gücünün nerede ise yarısı elinde bulunduran ABD İsrail'e açık desteğini sürdürürken Başbakan Erdoğan’a ve ülkemize nasıl ve neden tahammül gösteriyor?

Kim ne senaryo yazarsa yazsın. Benim kanaatim halkından güç alan bir yönetimi ve lideri batı toplumları dikkate almak zorunda olduğu yönündedir..

Ki, etrafımızda halkın desteğine mazhar olmuş tek bir lider yoktur.

Ki, bu ülke ve lider Türkiye kadar büyük ve dinamik bir toplum olsun.

Rusya mı, İran mı, Suriye mi, Mısır mı, Pakistan mı Çin mi? Kim?..

Kippa'lı soruyu olta olarak görenler yanılıyor. Batı'nın ve Amerika'nın Ortadoğu ve Müslümanlar üzerine düzenleyici rol almasını istediği varsayımını da kabul etmiyorum.

Kippa'lı soru telaştır. Tıpkı koşa koşa Fransa ve İngiltere başbakanlarının Erdoğan’dan önceki Libya ziyaretlerinde olduğu gibi bir büyük telaştır.

Sayın Ahmet Davutoğlunun yükselen değer Türkiye’nin farkında olmadığı gücünü dünya siyaset sahnesine sürmesi Batı'da yaşanan asrın dalgalanmasında yeni ve önemli boyutlar eklemektir.

Şaşkınlık içindeler ve atsan atılmıyor, satsan satılmıyor ikilemindedir Batı ve Amerika…

Umarım kazanılan bu prestij ekonomide güvenli liman statüsünü kazandırır ve ülkemiz moral coğrafyalarından gelen destekle asrın krizinden yara almadan çıkar.

Yoksa oynanan oyun çok büyük ve tehlikelidir.

Sevgi ve saygılarımla…