Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Haziran '11

 
Kategori
İnançlar
 

Başbakanı kıskandım !

Başbakanı kıskandım !
 

RESİM INTERNETTEN ALINMIŞTIR


Balkondan yaptığı konuşmada, ülkenin başbakanı olduğu için kazandığı şanstan ötürü onu kıskandım. Başbakan olması yahut dünyada tanınması gibi noktalar değil yaşadığım hissiyatın nedeni.  

Çocukluk yıllarımdan aldığım öğreti, yaşam tarzım ve inanışım gereği yapmak istediğim hatta gerçekleştirebilmek için üzerinde kafa patlattığım planımı yapabilmesini kıskandım.  

Yaşam sahnesinde aldığım roller ve karşılaştığım olaylarla meydana gelen istemli, istemsiz yaptığım hatalar için yolculuğa çıkmadan, burada bırakacağım insanlardan özür dilemek ve affedilmek istedim.  

İsteğimi dile getirdiğimde yakınımda olan insanlardan ve özellikle eşimden tepkiler de gördüm. Ama ben bunu yapmadan gitmek niyetinde de değilim. Planlar yapıyorum kendimce. Çözümler üretiyorum aklımca.  

Neticenin vardığı merhalede; bir miktar tasarrufta bulunup hiç dokunmamaya karar verdim. Böylelikle, benim yolculuğa çıkacağım kesinleştiğinde, toprakla kucaklaşıp harmanlanmadan duyurulsun istedim.  

Şöyle ki; yayınlanan tirajı yüksek bir gazete için hazırlanmış bir ilanla, köyümden kopuşla başlayan ve İstanbul ile tanışma anından, ruhumla bedenimin birbirlerini özgür bırakıp ebedi nefes ile taçlanacakları o güne kadar ki zaman. Bu zaman diliminde, ilk okuduğum okullar, öğretmenlerim. Okulların isimleri ve sınıf listeleri yayınlanmalı ki kendilerinden istekte bulunmak niyetiyle harekete geçtiklerim haberdar olmasa da onların isimleri ve okullarını listede görenler en azından haber verebilirler. Okulların ardından dahil olduğum sosyal çalışma gurupları, spor yaptığım takım arkadaşlarım, antrenörlerim ve gittiğim kursların isimleri. Çalıştığım firmalar ve çalışma arkadaşlarım.  

Çocukluğun güzelliklerini birlikte karşıladığım arkadaşlarım. Uzaklarda olsalar da onları haberdar etmeliyim. Komşularımız, bakkalımız, kuruyemişçimiz, pastaneci amcamız. Kuru temizlemeci amcamız, kırtasiyeci amcamız…  

Uzaklarda oturan akrabalarımız, kardeşlerimin arkadaşları vs vs… liste uzadıkça uzayacak.  

Sadede geleyim. Hayatımıza internetin girmesiyle daha hızlı iletişimi yakalamış olmak bu bağlamda beni rahatlattı. Böylelikle internet üzerinden iletişim kanallarını kullanıp daha çok insana daha kolay ulaşabilecektim. “Gidiyorum, lütfen hakkınızı helal edin.” Diyebilecektim. Bu cümleyi yüzüne sarf etme şansına sahip olamayacağım yüzlerce insana ulaşacaktım.  

İşte ben böyle hayaller ve planlar peşinde koşarken, Recep Tayip Erdoğan’ın bulunduğu konum gereği ve doğallıkla sahip olduğu şans karşısında, kıskançlık krizlerine girdim.  

Sayın başbakan acaba sahip olduğu şansın ne denli kıymetli olduğunu biliyor mu?  

Ben ki asla politika ile uğraşmak istemeyecek kadar politikanın insanın kişilik özelliklerinde deformasyona sebep olacağına inanırım. Vallahi, yolculuğa çıkacağım zamanı bilsem, kısacık bir zaman için başbakan olmaya da razı oldum.  

Doğal olarak başbakan olmak ve dünyanın gözünü üzerinde tutan bir ülkenin başbakanı olmak, yaptığın konuşmanın büyük kitlelere ulaşmasını sağlıyor. Ve ne güzel bir olgudur ki bunu Sn. Recep Tayip Erdoğan düşünmüştür.  

Kendisini insan olarak tanımamakla birlikte, basından izlediğim ve yapılan uygulamaların bazılarının bende yarattığı olumsuz hatta umutsuz çağrışımlara karşın sarf etmiş bulunduğu “Helallik almak” cümlesi bunca yıllık politik hayatı boyunca bir vatandaş olarak bana ilk defa yakın ve içten gelmiştir. 

Dileğim; dudaklarından dökülen bu cümlelerin bende yarattığı sempatiye karşılık, balkonda yaptığı konuşmanın özünden hareketle farklılıkların zenginleştirdiği ülkemde, yaşam koşullarımızın dayatmalardan uzak olmasını desteklemesi. Demokrasi ve özgürlüğün her katmanda aynı ölçüde uygulanması ve bu güne kadar oluşan “Bizden-Bizden değil” polemiğinin artık “BİZ” olarak değiştirilmesidir. 

Sayın Recep Tayip Erdoğan; sizi daha önce içinde sempati besleyecek bir cümle ile hiç hatırlamadım. Ta ki tabanda sizinle aynı cümlede buluşana kadar. Şahsınızdan rica ediyorum, bir anne olarak çocuklarım için, bir kadın olarak kadınlar için, insan olarak insanlarım için ve hayvan sever olarak hayvanlarım için; ayırımcılığa yönelik bir tartışmanın ülkemizde yaratacağı kaosa lütfen izin vermeyin.  

Kullandığınız bir cümlenin bende yarattığı etkiyle sizinle ilgili ilk defa bir yazıyı kaleme alma heyecanını yaşıyorum. Düşünün, küçük bir ifade insanda oluşan düşünceler üzerinde nasıl da güzel bir etki bırakıyor.  

Hazır helallik almış ve beyaz bir sayfa açmışken, bunu benim gibi düşünerek yaptığınızın samimiyetine inanmak istiyorum. 

 

 

Sağlıkla ve mutlu kalın.  

 

 

 
Toplam blog
: 247
: 709
Kayıt tarihi
: 11.03.09
 
 

Buradayım işte. Yaşamın tam içinde. Her anın benim olduğunu bilerek. Yaşamın sadece "Şimdi" olduğun..