Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ekim '14

 
Kategori
Anılar
 

Basın insanı İsa Kayacan (1943-2014)

Basın insanı İsa Kayacan (1943-2014)
 

 

 

"Herkes beni Ankaralarda sanır,

Burdur'da bir dam çökse içim parçalanır."

İsa KAYACAN

Sevgide iletişim kuralları işlemez,

Gelirken de, giderken de izin istenmez.”

İsa KAYACAN

 

 

 

Prof Dr. İsa KAYACAN, 1943 yılında Burdur'un Tefenni ilçesi Ece köyünde dünyaya gözlerini açtı. İlkokulu köyünde, ortaokulu Tefenni'de okudu. Liseyi Ankara'da bitirdi. AÜ Açık Öğretim Fakültesi Halkla İlişkiler Bölümü'nü bitirdi.

Değişik yayın organlarında yüzlerce şiiri ve köşe yazısı yayımlandı. Değişik gazetelerde çalıştı. Bugün kapanmış olan Anadolu gazeteleri dâhil 3 bin 150'nin üzerinde gazete ve dergide 36 bin 500 dolayında makalesi yayımlandı. Burdur Gazetesi'nin Ankara Temsilciliği'ni yaptı. İsa Kayacan imzası dışında, Mehmet İsa, Ç. Ese  Moralıoğlu, İshak Tefennili, Mehmet İsa Kayaoğulları, Can Kaya, Çiloğlu ve Kaya Burdurlugil imzalarıyla da yazılar yazdı.

Şiir, hikâye, deneme, roman, radyo oyunu, film senaryosu, röportaj, masal, folklor, inceleme türünde ürünlere imzasını koydu. Kitaplarla ve kimi yazarlarla ilgili tanıtım yazılarını kaleme aldı. Yayınladıklarını ilgililere postaladı.

Kooperatifçilik ve antoloji çerçevesinde 5'i kamu kuruluşlarının yayınları arasında çıkan 116 ayrı kitapla, aylık Ece adlı sanat dergisini 28 sayı yayımladı. TRT'de Program-Belgesel ve Genel Müdür Danışmanlığı yaptı, 11 bakanın basın danışmanlığını yürüttü. İsa Kayacan, evli ve üç çocuk sahibiydi.

Kayacan, 15 Ekim 2014 günü yaşama gözlerini yumdu. 16 Ekim günü Ankara Karşıyaka Mezarlığında toprağa verildi.                

Burdur’un kültür elçisi olarak anılan Kayacan, yoğun bakımda iken kaleme aldığı Kadın Destanı adlı 200 sayfalık 131. kitabı, Burdur Ticaret ve Sanayi Odası’nca yayımlanarak, isteği doğrultusunda kitapta adı geçen dostlarına gönderildi.. “Her kadın gizdir/Belki de şiir… Muhsin Durucan” olarak 187. sayfada yer aldım.

Yüz yüze ve sayfalarda birlikteliğimiz oldu. Yeri aydınlık olsun, diyorum . Kayacan’ın şiirlerini  ve Ceylan'ın yazdığını paylaşıyorum:

 

“Çocuklar gibi kavga edip,

Yedik. Bitirdik sevgimizi.

Ne senin kalbin duydu,

Ne benim yüreğim duydu sesimizi…”

 

İsa KAYACAN

 

                                                                                       *

 

Biz neler biliriz

Biz, yıkık değirmenlerde çok un öğüttük
Çarkın dönüp dönmediğini biliriz.
Saçlarımız, aşk-sevda yolunda ağardı,
Bir hanımın, sevip-sevmediğini biliriz.
Issız ovalardaki telgraf direkleri bizi tanır,
Bir yolcunun gelip-gelmediğini biliriz.
Azraille yıllarca omuz omuzaydık,
Bir hastanın ölüp-ölmediğini biliriz.

İsa KAYACAN

 

                      *

 

Ece Köylü Ese Destanı'ndan


Ben eylüllerde doğarım
Damlı evlerin yuvağında yuvarlanan bir dünyam
Damdan akan su boyunca buzlaşan yazgım
Suların dans ettiği bir yörede beşiğim
Köy kökenli çocukların cümlesinde ben varım…

Ben varım,
Asma dallarında gülümseyen üzümde
Sergenlerde, efsunkâr türkülerde
Eşkıyaların gezindiği gecelerde, köy evlerinde
Sipside, curada, bağlamada ben varım…

Ben eylüllerde doğarım
Tefenni’den Burdur’a giden minibüs benim
Karasabanı, pulluğu, çarığı da bilirim
Kağnımın üstünde havaleli yüktür düşlerim
Harman gecelerinden yansır gülüşlerim.

Ben varım,
Asma dallarında gülümseyen üzümde
Sergenlerde, efsunkâr türkülerde
Eşkıyaların gezindiği gecelerde, köy evlerinde
Sipside, curada, bağlamada ben varım…

 

Mustafa CEYLAN

 

 

 

 

 

 

NOT: Slayt görünümlü fotoğraflar aşağıdadır.

 

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 782
: 1295
Kayıt tarihi
: 18.08.08
 
 

Kırşehir Erkek İlköğretmen Okulu'nu, İzmir Buca Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümünü, İstanbul Çapa M..