Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

ismail hakkı özsarı

http://blog.milliyet.com.tr/ihozsari

11 Eylül '13

 
Kategori
Deneme
 

Başkalarını değiştirmek

Başkalarını değiştirmek
 

alıntıdır


Öyküye göre, çok büyük ancak büyük olduğu kadarda aptal bir kral varmış. Bu kral sert zeminin ayaklarını acıttığını söyler dururmuş. Bir gün kendince aklına çok parlak (!) bir fikir gelmiş. Buna göre bütün krallığın topraklarının sığır derisiyle kaplanmasını emretmiş.

Sarayın soytarısı bu fikri duyunca kahkahalarla gülmeye başlamış. Ve demiş: ‘’Kralın fikri çok komik.’’

Bu söz üzerine kral çok kızmış. Soytarıya:’’Bana daha iyi bir seçenek söyle, yoksa öldürüleceksin.’’

Soytarı da: ‘’Efendim küçük bir sığır derisi parçasını kesip ayağınıza kaplayın.’’demiş.

Bu hikâyeden birçok ders çıkarılabilir.

Akıllı insanlar bütün dünyayı sığır derisiyle kaplamaya çalışmaz. Sadece kendi ayaklarını kaplarsa, kendisi için bütün kendisi için bütün dünya kaplanmış olur.

Evet, aynen katılıyorum yaşadığımız dünyada sorunlar vardır. Fakirlik vardır. Şiddet vardır. Geçimsizlik vardır. Eşitsizlik vardır. Çılgınlık vardır.

Çünkü bireylerin ruh sağlığı yerinde değil. Bireyler kargaşa içinde. Herkes kendi kaosunu toplum içine aktarıyor. Böyle olunca da huzursuz bir toplum ortaya çıkıyor.

Karı koca geçimsizliklerin asıl gizlenen nedeni eşlerin birbirlerini değiştirmeye çalışmalarıdır. Değişsin ki kendi zihnindeki kalıplara uysun. Başaramayınca da gelsin boşanmalar. Bu nedenledir ki ayrılmaların büyük kısmı evliliğin ilk yıllarında olur.

Öyle bir dünya ki kadın-kocasını, kocası-karısını, baba- çocuğunu, komşu –komşusunun, siyasetçi-vatandaşı değiştirme çabasında. Bu uğurda öyle çabalar sarf ediyorlar ki, sonunda yorgunluktan bitkin düşüyorlar. Ve de uğraşları boşuna oluyor.

Oysa herkes kendini değiştirirse toplum kendiliğinden değişecek.

Ancak işleri tersinden yapmayı seven insanlar vardır. Onlar önce dünyayı değiştirmek isterler. Sonra da kendilerini.

Yaşlı bir adam Hindistan’ın başkenti Delhi yakınlarında oturuyormuş. Oradan geçen arabalı ve genç adam yanına yaklaşarak: Delhi ne kadar uzakta? ‘’diye sormuş.

Yaşlı adam da :’’Eğer gitmekte olduğun yoldan gidersen ve gittiğin yönde gidersen çok uzakta. Tüm dünyayı dolaşman gerekecek. Çünkü Delhi’yi 3km geride bıraktın’’ demiş

Ve sonra eklemiş:’’Eğer dönersen o zaman çok uzakta değil; sadece birkaç dakikalık yol.

Eğer önce dünyayı değiştirme yolculuğuna çıkar ve sonra kendini değiştirmeyi düşünürsen bunu asla başaramazsın.

Önce kendinden başla. Çünkü değiştirmeyi düşündüğün bu dünyanın bir parçası da sensin.

Niçin başkasını değiştirmeye çalışıyorsun? Onlar bundan hoşlanmayabilirler.

Şayet dünyanın büyük bir değişime ihtiyacı olduğunu düşünüyorsan, kendine en yakın dünya sensin. Önce kendinden başla.

 
Toplam blog
: 291
: 1113
Kayıt tarihi
: 12.07.12
 
 

Emekli öğretmenim. Kitap okumayı ve düşüncelerimi paylaşmayı çok severim. Tarih özel ilgi alanımd..