Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Kasım '08

 
Kategori
Dünya
 

Başkanlık Seçimi ve Türkiye

Başkanlık Seçimi ve Türkiye
 

Yarın, dünyanın geri kalanını ilgilendirdiği gibi, ülkemizi de yakından ilgilendiren Birleşik Devletlerin başkanlık seçimi yapılacak. Güneydoğu, doğal gaz zamları ve işsizlik kriziyle boğuşan Türkiye’yi doğrudan etkileyecek bu seçim üzerine biraz düşünmek gerek. Sonunda dünyanın pek çok ülkesi gibi, bizde de her yol Amerika’ya çıkıyor!

Yerli ve yabancı siyaset yorumcularının yazdıkları ve çizdikleri üzerinde yaptığımız okumalar sonucunda ortaya çıkan noktaları aşağıdaki şekilde özetlemek mümkün. Hangisinin bizim için daha iyi olacağını ise yorumlarınıza bırakıyorum; sonuçta içerde ve dışarıda tam bağımsızlığını kazanamamış bir ülke için hangisinin başa geldiğinin çok da büyük bir önemi yok. Önemli olan kimin neyi, nasıl yöneteceği değil, başkası tarafından yönetilmemek! Yine de, böylesine bir bağımsızlık şu an için mümkün olmadığından, olayı en az zararla atlatmayı umuyoruz.

McCain’in, cumhuriyetçi olması, mevcut Bush yönetimiyle anlaşmazlık içinde olmasına rağmen, en büyük handikabı. İki dönem üst üste cumhuriyetçiler tarafından yönetilmek, Irak’ta yaşananlar ve son ekonomik kriz, Amerikan halkının değişime duyduğu ihtiyacı arttırdı. Demokrat aday, Obama’nın bizi doğrudan etkileyecek olan yönleri ise oldukça can sıkıcı. Öncelikle, Ermeni soykırım tasarısına verdiği destekle bize karşı nasıl bir tutum içinde olduğunu, olacağını gösterdi. Güçlü Ermeni lobisini arkasına almak için, Türkiye gibi bir müttefikini karşısına almak, pek de akıllı bir siyasetçi işi değil. İkinci olarak, Irak’taki yönetim sorununu “üçlü Irak” modeliyle çözmek istediğini biliyoruz ki, bizim bu konudaki düşüncemiz Irak’ın üniter yapısını korumasından yana. Türkiye-ABD ilişkilerini her zaman, Türkiye’nin komşuları üzerinden değerlendirmek gerekiyor. ABD’nin, Gürcistan, Suriye, Irak ve İran’la olan mevcut sorunları meselenin önemini ortaya koyuyor. Obama’ın dünya siyasetinde izleyeceği tutum, Demokrat olmasından dolayı, çok taraflı bir dış siyaset anlayışını yansıtıyor. Bu tutum, çözüm üretiminde belirgin bir yavaşlamanın işareti olacaktır. Bu da doğrudan, Türkiye’nin söz hakkının azalmasına neden olacaktır.

Gelelim McCain’in seçilmesi halinde bizi bekleyenlere. McCain’in özellikle İran ve Rusya karşıtı bir dış siyaset izlemesi, bu iki ülkeyle, hem enerji hem de dış ticaret bağı olan ülkemiz açısından pek de memnuniyet verici değil. Bunun yanında ise, McCain’in dış siyasette bire bir ilişkileri tercih etmesi, mevcut ilişkilerin devamı açısından daha uygun bir yapı gibi gözüküyor. Sonuç olarak, bizim açımızdan, ya mevcut durumun devamı ya da tamamen değişmesi gereken, yeni bir ABD ilişkileri dönemi başlayacak. Hayırlısı olsun!

 
Toplam blog
: 47
: 991
Kayıt tarihi
: 10.10.08
 
 

1980 İstanbul doğumluyum. Boğaziçi Üniversitesi'nde felsefe ardından Yıldız Teknik Üniversitesi'nde ..