Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Nisan '10

 
Kategori
Güncel
 

Başsavcı Yalçınkaya, “az söz” ile “çok şey” anlattı...

Başsavcı Yalçınkaya, “az söz” ile “çok şey” anlattı...
 

Halkımız, çok konuşan, kendini tiyatro sahnesinde “rol kesen” olarak görenleri sever. O kişileri över de över; ağzı iyi laf yapıyor, diye. Bu kafada olanlara göre, az konuşmak, konuşana “itibar” sağlamaz. Üstelik, o kişi, bir şey bilmiyor, diyeceğini ifade edemiyor, diye eleştirilir.

Böylesi bir yaklaşım, kuşkusuz, “laf ebeliği”ni iyi konuşma sanan bir toplum için çok normal. Ama normal olmayan, böylesi bir “normallik” içinde yer alanların, “anormal”, gerçekle bağdaşmayan tutumlarıdır.

Oysa “az söz”le “çok şey” anlatmak önemlidir.

Ne yazık ki, bunun farkında olanların sayısı az!

Az olduğunu her ortamda/ durumda görmek mümkün!

“Az söz”le anlatmayı “yetersizlik” görenlere, “anlamda yoğunluk”un önemini vurgulayan Yunus Emre’nin diliyle seslenmekte yarar var:

Az söz erin yüküdür

Çok söz hayvan yüküdür

*****

Yargıtay Cumhuriyet Başsvcısı Abdurrahman Yalçınkaya’yı dinlerken bunları düşündüm.

Yalçınkaya, açık/ anlaşılır/ kesin konuştu.

Konuşma sonrası, soru almayışı, sorulacak sorularının yanıtlarının konuşmasında olduğunu söylemesi bile, konuşmanın “ciddiyet”ini gösterir.

Yalçınkaya’nın, “şov”a dönük sorular, yanıtlar bekleyenleri hüsrana uğrattığını da düşünebiliriz.

Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın kısa/ anlaşılır/ yoğun konuşmasından çıkarılacak dersle var. Ancak, bu konuşma, ders almaya gereksinimi olmadığını düşünenlere, öncekilerde olduğu gibi, yine hiçbir şey anlatmayacaktır!

*****

Başsvcısı Yalçınkaya’nın konuşmasından satırbaşı niteliğinde cümleler:

  • Anayasa Mahkemesi ve HSYK’yi siyasallaştıran düzenlemeler getiriliyor.
  • Bakan ve müsteşarın HSYK’de kalması demokratik toplum düzenini bozar.
  • Adil yargı, gerekli tedbirleri almak görevi, HSYK’ye verilmelidir.
  • Siyasi etkiyi önlemenin tek çaresi, HSYK ile Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçilmesi usulünde getirilecek kuralların siyasi amaç gözetmemesi gerekmektedir.
  • Venedik Komisyonu'ndan hiçbir görüş alınmadan anayasa değişikliğine gidilmesi de soru işaretleri yaratmaktadır.
  • Hak ve özgürlüklere saygı gösterilmesi gerekmektedir.
  • Üye seçimine her üyenin bir adaya oy kullanması kuralı demokrasiye aykırıdır.
  • Bağımsız olmadan tarafsız olmak mümkün değildir.
  • Tarafsızlık olmazsa, bundan milletimiz zarar görecektir.
  • Siyasi etkiden uzak mahkeme olmazsa, yüce millet haklarına kavuşamaz.
  • Hakim ve savcılar kendileriyle ilgili konuları tartışıyor, bu, siyaset değildir.
  • Değişiklik yapılmak istenen kurumların görüşü her zaman alınmalıdır.
  • Adayların demokratik olmayan bir tarzda seçilmesi niteliklerini değil siyasi görüşlerini ortaya çıkaracaktır.
  • Din vicdan ve inanç hürriyeti demokratik toplumun ayrılmaz parçasıdır. Devlet bütün dini inançlara saygı göstermelidir. Laiklik anayasal bir ilkedir. Anayasa Mahkemesi'nce bu ilke korunmalıdır.
  • Avrupa ülkelerinin uyguladığı sistemde, siyasi partiler hakkında dava açmak için izin sistemi yerleşik bir durumda değildir.
 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..