Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Haziran '10

 
Kategori
Blog
 

Bastıran sıcaklar, değişim, BLOG’a yansısa...

Bastıran sıcaklar, değişim, BLOG’a yansısa...
 



Sıcaklar, sıcaklar...


Başa vurmaya görsün; bir başka alemde sanır kendini kişioğlu. Tepeden vurdu mu güneş, beyni kaynar kimilerinin. Artık, farklı olma, girdiği her ortamda, söylediği her sözde kendini gösterir.

Bilen, geçmişi bugüne taşıyan için, bir “gariplik” söz konusu değildir.

Sıcaklar başına vurdu, der geçer.

Bilmeyen ise, kavrayış gücü insanları okumaya elverişli değilse, söylenenlerin akla yatıp yatmamasına bakmadan “Yahu, ne akıllı adam!” der, “Ağzı da laf yapıyor!” der de, başka bir şey demez.

“Ağzı yap yapıyor”
olmakla, “akıllı olmak” arasındaki ince çizginin farkında olunduğuna nasıl inanacaksınız?

Ağızdan çıkan her sözle yazıya yansıyan söz, aynı etkiyi gösterir mi?

Söz, mimiklerle, sesin yükselmesiyle, konuşmayı tekeline alma gibi bir hevese kapılanlarından ağzında, sıcak asfaltta pişen yumurta gibidir; pişti sanılır, oysa pişme yoktur, katılaşma vardır.

*****

Sıcaklar, sıcaklar...

Biri canlanıyor gözünün önünde; 40 yıl kadar diyeyim de, “Kırk kere maşallah!” dene:

Çukurova’nın sıcağı bastırdı mı, farklılaşırdı; bilenler, bunların soyunda var, derdi. Sorunlar başlardı. Kimileri, fırsatını buldu mu, dalgasını geçer, karşısında kim olursa olsun. Gücünüz, etkiniz varsa, dalga geçilenin durumu üzüyorsa sizi, çıkarsınız ortaya, olumsuzluğa son verirsiniz, hiç değilse gözünüzün önünde olmaz bir “şey”ler.

Yaşam, uçsuz bucaksız bir “deneyim” alanı.

Gün gelir, iyilik yaptığınızı sandığınız biri, sizi hedef tahtasına koyar.

Yakından değil, uzaktan....

Söylerler, duyarsınız!

Yapılan “iyilik”in altında kalmış olmanın ezikliği, psikolojik durum, der geçersiniz.

*****

Sıcaklar, sıcaklar...


Yine bastırdı sıcaklar.

Ağızdan çıkanlar, kaynar su gibi!

Yıllardır tanıdığınız, özellikle görev yaptığı yıllarda, siyasi konularda ne düşündüğü pek belli olmayan, “ağzını kiraya vermiş” derler ya, öyle... Ama insan olarak sevdiğiniz, saygılı davrandığınız, bir yıldır görmediğiniz biriyle, sıcak bir günde/ dün karşılaştığınızda, karşınızda onu, Blogdaş Hüsrev Karagöz’ün deyişiyle, bir “gladyatör” edasıyla bulduğunuzda, bu kısa süreli “değişim” karşısında şaşırmayıp da ne yapacaksınız?

Ben sadece düşündüm!

Bizim Blog’da olsaydı...

Özellikle, daha düne kadar bir iki kelam etmediği siyasi konularda yazacak, yorumlar yapacak, yorumları yanıtlayacaktı.

Siyasi ya da başka konularda “kalemi keskin” olanlar, onun yanında yaya kalırdı.

Yazdıkları, bir de, editörlerin gözünden kaçıp yayımlanmışsa....

Ayıkla pirinci taşını!

*****

Sıcaklar, sıcaklar...

Beni pek etkilemez sıcaklar.

Güneş tepeden de vursa, düşüncelerim kaynamaz!

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..