Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Eylül '16

 
Kategori
Tarih
 

Batı, medeniyetini Doğu’ya borçludur

Batı, medeniyetini Doğu’ya borçludur
 

Osmanlı döneminde İstanbul


Uzun yıllar Akdeniz bölgesinde; Avrupa’da, Afrika’da, Anadolu’da ve Ortadoğu’da hüküm süren Roma İmparatorluğu’nun son kalıntısı, Doğu Roma İmparatorluğu olarak da bilinen Bizans İmparatorluğu 1453 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun yedinci padişahı Fatih Sultan Mehmed Han tarafından yok edildiğinde dünyada yeni bir çağda başlamış oldu. O dönem İstanbul, Bizans adıyla Konstantinopolis şehri yeni bir çağın başlangıç yeri idi. Ortaçağ dönemi kapanmış, Yeniçağ başlamıştır. İstanbul şehri 1922 yılına kadar Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti olarak anılacaktır. 
 
1453 yılı tarihçilere göre “erken modern dönemi”nin de başlangıcıdır. Yeniçağ’ın bitişine dayanak olarak 1800’lü yıllarda gerçekleşen sanayii devrimleri gösterilmekte. 
Bu yıllardan günümüze kadar gelen zaman birimine Yakınçağ denilmekte. Dünya tarihinde “erken modern dönemi” olarak yer alan, daha çok Yeniçağ diye bahsedilen bu dönemi fazla değil, çok az bile irdelediğimizde “erken modern dönemi” nin şanına yakışan ülkenin ve yine bu dönemin öncüsünün Osmanlı İmparatorluğu olduğunu apaçık görebiliriz. 1453 yılında İstanbul’u fethederek dünyaya “erken modern dönem” e geçiş yaptıran Osmanlı, bu şehre ilk geldiğinde katliamlar gerçekleştirmedi, kimseyi zorla Müslüman yapmadı, ahalinin mallarına el koymazken, ırzlarına da göz dikmedi. Günümüzdeki medeni yaşantının neredeyse tamamına  yakınını yüzyıllar önce Osmanlı zaten uyguluyordu. Batı’nın ve Batıcı’ların sıklıkla medeni ve sanayi gelişimlerinden dem vurduğu Yeniçağ’da Batı alemi gerçekten ne yapıyordu bu dönem? Batı mı daha uygardı, yoksa Doğu mu? 
 
1492 yılında; hemen hemen her dinden, her ırktan ve her mezhepten insanlar Osmanlı İmparatorluğu’nda bir arada yaşarken, Avrupalı sömürgeciler “yeni bir dünya” adı altında Amerika kıtasına adım atarak buranın yerlilerini katlediyor, zorla Hristiyan yapıyor, topraklarına el koyup insanları da köleleştiriyordu. Amerika kıtasındaki milyonlarca yerlileri yok eden Avrupalı sömürgeciler, ilerleyen yıllarda köle ihtiyacını Afrika’dan karşılamaya başlamıştır. Utanç verici köle ticaretine dünyada karşı çıkan tek devlet de Osmanlı İmparatorluğu’dur. Erken Modern Dönemi’nde Amerika’dan, Avrupa’ya geçiş yaptığımızda buralarda yaşanılan ve karşımıza çıkan sahne mezhep ve ulus devlet savaşlarıdır. 
Yüzlerce kelimelerle Batı’nın “erken modern dönem”de yapmış olduğu gayriinsani davranışları anlatmak pek ala mümkündür. Müslümanlığın temel ilkesi olan kişisel temizliği bile Doğu’dan öğrenen Batı içinde bulunduğumuz Yakınçağ’ın başlangıcından itibaren -1800’lü yılların başı-  geçmiş yıllarda yaşadığı ve yaşattıklarını bugün Ortadoğu’da sahnelemektedir. Batı’nın bu oyununu sadece Suriye’ye baktığımızda görebiliriz. Hatırlayınız, buralarda kısa bir süre öncesine kadar insanlar katledilirken, köleleştirilmeye kadar varan vahşi uygulamalara dünya şahitlik etti. 
 
MEHMET POYRAZ, Sebîlürreşad Dergisi - Eylül 2016
 
Toplam blog
: 11
: 272
Kayıt tarihi
: 13.03.15
 
 

Gazeteci - Yazar, Ankara ..