Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Haziran '09

 
Kategori
Deneme
 

Bayan Anet...

Bayan Anet...
 

Buralardan bir şekilde giden azınlıklar; gittikleri yerlerde hep buraların hasretiyle yaşamlarını sürdürdüler.
İşimle alakalı olarak gittiğim Amerika da bir ermeni kadınla tanıştım; yıllarca İstanbul da yaşamışlar, tam bir İstanbul hanımefendisiydi.
Yaşlı bir annesi vardı; hem de çok yaşlı ve çok sevimli bir anneydi. 

Bana İstanbul u sordu; hemen heyecanla bildiği yerleri tek tek anlattı, eski İstanbul dan bahsetti.
Sultanahmet’i, Kumkapı’yı, Yenikapı’yı, Beyoğlu'nu, İstiklal caddesini, bir masal gibi dinledim saatlerce.
Kumkapı' da iki katlı bir binada otururlarmış, çok sevdiği Türk komşuları:
Naciye, Mualla, Fikriye, Emine, Halide ile olan güzel komşuluk ilişkilerinden bahsetti.
Ve onlardan hiç kırılmadığını belirtti gülümseyerek…
İki katlı evinin girişinde ve cam önünde çiçekleri varmış: Sardunya, menekşe, karanfil, akşam sefası ve renk renk ortancalar onlara sevgiyle bakar saatinde sularmış.
Çiçekler sevgiyle büyüdükleri için dal dal, yaprak yaprak fışkırırlarmış.
Bazı günler tüm komşuları birlik olup kapılarının önlerini süpürürlermiş. Herkes kendi kapısın önünü süpürdüğünden bütün mahalle temiz kalır, temiz görünürmüş.
O zamanlar birlik varmış; dostluk varmış, en önemlisi insanlık varmış…
Mahallenin hemen hemen bütün kadınları akşam üstü kocalarının işten eve gelmelerini beklerken; kapı önlerinde buram buram kokan çaylarını yudumlar günün yorgunluğunu atarlarmış. Hepsi evlerinde haldır haldır çalışan; çoluk çocuk bakan, yemek, temizlik yapan ama mutlu insanlarmış.
Bayan Anet derin bir iç çekti: Oğlum, ince belli cam bardakta çay içmeyi Türk filiz çayının o buram buram doğal kokusunu çok özledim. Gözlerinden yanaklarına birkaç damla yaş döküldü, ağlamaklı gözleri birden parladı ve sesi gürleşti…
Kadınlardan, yani kadınlarımızdan bahsetti.
Bayan Anet’ e göre kadınlar: Evin dışında çalıştıklarında; sosyal yaşama katılabilir,
özgürlüklerini elde edebilir ve hayata daha güvenle bakabilirler...,
Eğitim ve iş sayesinde zincirlerinden kurtulabilirler, işte ancak o zaman özgür bireyler olarak yaşam kavgasının içinde bulunabilirler...
Ayakları yere sağlam basan her insan gibi para kazanıp ailesinin geçimine katkıda bulunabilirler.
Para kazanma işini, ailenin geçimini sadece erkeklerin sağlaması gerektiğini düşünen kadınları, çalışmayı reddeden kadınları eleştirdi… Okumanın ve çalışmanın ayıbı olmaz oğlum dedi...
 

Evlilik hayatında kadının, kocasının kölesi olmadığını, kadın-erkek eşitliğinin bu kurumdaki önemini dile getirdi.. Kadınlar kendi haklarını savunduklarında; fikirlerini ifade ettiklerinde, düşündüklerinde ve ancak ürettiği kadar özgürleşebileceğini anlattı... 

Böylesine çağdaş düşünen insanlar; bizim insanlarımızdı, onlar bizden birileriydi.. 

Toplumun gelişebilmesi ve kenetlenmesi için onların buralarda olmaları gerekirdi, iç içe yaşamalıydık…
Buralardan kopup giden bu güzel insanlar mozaiğin önemli birer parçalarıydı; şimdi mozaik parçalandı, daha da parçalamak istiyorlar. 

Dünyanın en güzel insanlarının yaşadığı; dünyanın en güzel ülkesine, barış, kardeşlik, özgürlük ve sonucunda huzur gelmesini umut ediyorum. 

Umut varsa bir gün gerçekleşmesi mümkündür.
 

 
Toplam blog
: 42
: 475
Kayıt tarihi
: 01.12.08
 
 

1967 yılında İstanbul’da dünyaya geldim.Okudum... Büyüdüm... Evlendim... İki çocuğum var. Ve 44 yaşı..