Bayan yanı!!!

http://melis-in.blogspot.com/2012/01/muhalif-dogdum-bayan-yan.html

Bu bloga yazmaya ilk başladığımda yazılarımdan biri her kavramın içinin boşaltılmasıyla ile ilgiliydi.
Ve geldiğimiz noktada bunun örneğini her an görüyoruz. O yazımda kadın hakları dedikçe şiddetin, tecavüzün arttığından bahsetmiş ve bizi korumak adına erkeklerden, iş hayatından veya toplumdan uzaklaştırma gibi radikal çözümler bulmazlar umarım diye bir korkumu dile getirmiştim. İşte bu haber bunun en büyük göstergesi oldu.
Toplumdaki sapıkların "şehirlerarası otobüs"lerde olduğu ancak uçak veya şehir içi otobüslerde bulunmadığı!!! varsayımından bahsetmek bile istemiyorum.
Tamam, kişisel tercih olarak bir erkek yanında oturmak istememeyi de anlayabilirim. Sonuçta pek çok kadın böyle alanlarda durumu fırsata çevirmeye çalışan pek çok sapık ve sapkının; bir kadının bazen bir çocuğun bedeni üzerinde istediği gibi ellerini gezdirebileceği küstahlığından nasibini almış, her gün gazetelerde buna benzer pek çok haberi okuyarak o yaratılan korku kültürüyle pek çok şeyden vazgeçmek zorunda kalmıştır. Bunlar neler mi?: Geceleri istediği saatte dışarı çıkamamak, evine dönerken her an tetikte olmak, kadınlığını hissedebileceği kıyafetleri veya bir topuklu ayakkabıyı bile giyememek, her erkeğin kendi kafasında oluşturduğu ve bu sayede hatanın kadına yüklenebileceği yanlış kadın imajı!!!na dahil olmamak, kendini korumak adına kadınların da giderek erkekleştiği bir toplumda yaşamak.
EEE öyle ya bir kadın mini etek giyiyorsa, gece geç saatte dışarıdaysa o tecavüzü de hak eder, sarkıntılık yapılmasını da, laf atılmasını da. Bunları yapıyorsa mutlaka aranıyordur da bunu o bile bilmezken karşısındaki erkek hemen anlamaktadır.
İşte böyle bir toplumda ilginç bir şekilde tehlikenin kaynağı, kadınların düşmanları erkekler gösterilirken bir anda onların kurtarıcısı da bir erkektir. Bu haberde de olduğu gibi kadın kendine gelecek tehlikeyi bile göremeyecek acizliktedir ve onun için tehlike de onu kurtaracak da yine bir erkektir.
Kendisini namus bekçisi sananlarla birlikte kadının yaşamdaki her alanına müdahalenin aynı paralellikte arttığı günümüzde, daha 3 adım önce bir kadına laf atıp eğlenen serserilerin, diğer tarafta başka bir kadına laf atana saldırması da pek tesadüf değildir sanırım. Bu erkekler kendi varlıklarını şiddet, eziyet etmek, birilerine müdahale etmek ile göstermektedirler. O yüzden kendinin laf atamadığı, bir kadını rahatsız edemediği ortamda onu var edecek yine başka bir müdahale, başka bir şiddet türüdür.
Bu nedenle kadın haklarının, eşitliğin, kadınca ve insanca yaşama hakkımızın, güvenliğimizin erkeklerin tekelinde veya lütfunda olmadığı bir toplum için Kadınlar daha yüksek sesle haklarımıza sahip çıkalım... Erkekleri kendi alanımıza çektikçe pek çok baskının da dolaylı olarak yine bize döndüğünün farkına varalım.