Bayrak bizim bayrağımız, ya altındaki?

Son günlerde ülkemizin her yerinin, ilgili-ilgisiz, Türkiye bayraklarıyla donatıldığını görüyoruz. Özellikle yabancı şirketler daha bir sarılır oldu bayrağa. Yurdumuzun her türlü kaynağına yerli işbirlikçileriyle birlikte saldırıp, sonra da şirket bahçelerine ya da plazalarının tepelerine konduruveriyorlar Türkiye bayraklarını, utanmadan. Bunu yaparken ne düşünüyorlar acaba? 

Haksızlıklarını, hukuksuzluklarını, saygısızlıklarını bayrağın altına saklayarak gizlemek mi? Egemen sınıfın açgözlü temsilcileri, yoksul halkımızın sırtından sermayelerine sermaye katmaya devam ederken; unutmuyorlar bu kitlenin milliyetçi duygularına dokunmaya. 

Örnek vermek gerekirse:Türkiye'nin en değerli şirketlerinden birisi olan Türk Telekom satıldı bundan birkaç yıl önce. Türkiye'nin altın yumurtlayan tavuğu, birkaç yıllık gelirine denk gelen bir fiyata satıldı yabancılara. Telekom emekçilerinin talepleri yok sayıldı bu süreçte. Sonra yine bayraklar girdi devreye. Bu yok pahasına satışın uygunsuzluğunu gizlemek için. Kocaman kocaman bayraklar asıldı Telekom işyerlerine. Oysa o bize ait değildi. Bayrak bizim bayrağımız evet ama altındaki yapıda en ufak biz hakkımız bile yok. Daha doğrusu var da yok!Çalışan biziz, üreten biziz ama bayrak aldatmacasıyla bu büyük değerlere sahip olanlar başka. Biz avuç asalak takımının oyuncağı haline geldi bunlar. 

Ne yazık ki bu gibi örnekleri neredeyse her yerde görüyoruz. Halkımızın değer verdiği her şey-bayrak da dahil-kirli ellerin el atmasıyla o değerini ve önemini yitirmeye başlamıyor mu? Elimizde kalan son dayanağımızı "insanlığımızı" yitirmeden, insanlık bayrağını-insanlığın tüm renklerini katarak-yeniden dünyaya egemen kılmanın zamanı geldi ve geçiyor bile...