Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Eylül '13

 
Kategori
Siyaset
 

Bayrak hassasiyeti ve bir savcı...

Bayrak hassasiyeti ve bir savcı...
 

İnternetten gündelik haberleri okurken, bazen ilginç haberlere de rastlıyoruz. İlginç olan yanı, haberin verilişindeki tezatlar...
 
Dikkatimi çeken haber şu...
 
İzmir Bergama’daki 30 Ağustos törenlerine katılan, ilçeye yeni atanan Cumhuriyet Savcısı Hasan Yüksel’in bayrak geçişi sırasında ayağa kalmaması olay olmuş...
 
Tabi ki konu "Bayrak" olunca mesele olacaktır. Ancak mesele etmeden önce de kişi hakkında bilgi edinmek gerekir.
 
Savcı, ilçeye "Başsavcı Vekili" sıfatıyla gelmiş. Geleli henüz şunun şurasında 10 gün olmuş.
 
Bunlar ayağa kalmamasına mazeret mi?
 
Elbette değil,..
 
Benim edindiğim, savcının "Deneyimsiz" olması ve böylesi bir törene ilk ez katılıyor olması. Bayrak geçerken ayağa kalkılıp kalkılmayacağını, protokol gereklerini bilmiyor olabilir... Fotoğraftan anlaşıldığı kadarıyla çok genç bir savcı...
 
Ben, olayın bu boyutta olabileceğini düşünüyor, düşünmek istiyorum. Yargının siyasallaştığı, iktidar milletvekillerinin, yerel yöneticilerinin bayramlarımıza katılmamayı adet haline getirdikleri bir günlerde...
 
Yargının artık iyice siyasallaştığını gözlerimizle gördüğümüz bu günlerde...
 
İktidarın ve onun başının, bütün kamu görevlerine "Benim" dediği bir ortamda, savcının talihsizliği diyelim istiyorum...
 
Aslında, fotoğrafa bakarken bir başka, kimsenin üzerinde durmadığı bir şey dikkatimi çekti...
 
Bayrağa ve bayrama saygı...
 
Daha doğrusu saygısızlığın hangi boyutlara vardığı. Fotoğrafta buna hiç dikkat eden yok...
 
Geçmiş yıllardaki törenlerde böyle mi olurdu? Törene katılanların, özellikle bayrak taşıyanların kıyafetleri...
 
Bakın fotoğrafa, bayarak taşıyanların kıyafetleri, bayram kıyafeti değil, soak kıyafeti. Bu da ne yazık ki bu iktidarın "Serbest Kıyafet" adı altında gündeme soktuğu, bayrama, topluma ve bayrağa saygısızlığın bir örneği...
 
Günün ve yerin önemine ve geleneklerimize göre giyinmek artık görebildiğimiz şeyler değil. Ne yazık ki toplum da bu konuda değişime uğradı. Artık hiç kimse giyimine dikkat eder olmamaya başladı.
 
Bir şeyi "Mesele" etmek için, o şeyin baştan sonra doğru olması gerekmez mi?
 
Eh... Bayrağı taşıyanın, bayrağa ve bayrama saygı göstermemesinin yanında, savcının aya kalkmamasını mesele etmenin bir anlamı kalmıyor.
Bergama'nın çiçeği burnunda "Acemi" savcısını tandırdan koyup küleğinden çekerken, arka planı daha önemsemek gerekir diye düşünüyorum.
 
Neticede savcıya soruşturma açılır, "Affedersiniz, protokol kurallarını tam bilmediğimden kaynaklandı" der iş kapanır.
 
Ya arka plandakiler!...
 
Ülkede tüm yerleşik kuralları altüst edenler, onları n'apacağız acaba, var mı bilen?...
 
Ha... Sandık geliyor demeyin, sandığın içinden ne çıkacağı önemli değil, beynimizdeki düşünceler önemli burada.
 
04 EYLÜL 2013
İBRAHİM PEKBAY
 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..