- Kategori
- Gelenekler
Bayram geleneklerimizden
Net'ten
Anadolu’nun her yerinde olduğu gibi; Köyümüzde de * Bayram gelenekleri vardır. Son 25 yılda unutulmaya yüz tutmuş, 30 yaşın altındakilerin de günümüzde bilmedikleri bir bayram geleneğimizi sizlerle paylaşmaya çalışacağım.
Bu geleneğimiz köyümüzün gençlerinin (10-16 yaş grubu) Arife günü akşamı bayram harçlıklarını temin etmeye çalıştıkları, bunun içinde emek harcadıkları, mevsimine göre doğayla ve köyün köpekleriyle mücadele ettikleri, yörede adına “Godu godu dolanmak” dedikleri bir gelenektir.
Gençlerin ertesi günkü bayram harçlıklarını edinmeleri için ev ev dolaşarak; Köy halkının arpa, buğday, un, yumurta, tereyağı ve nakit para alarak, köydeki tüm evleri dolaştıktan sonra topladıkları şeyleri köyün bakkalına götürerek karşılığında nakit para veya çerez gibi yiyecek maddeleri alarak, kazançlarını oturup hakça paylaştıktan sonra; Bayram harçlıklarını çıkarmanın gururu ve yorgunluğu ile evlerine giderrek ertesi günkü bayram için son hazırlıklarını yapmaya çalışırlar.
Köy halkının gelenek gereği evlerine gelen bu gençlere bayram harçlığı vermeden önce onlardan “Yunus Emre”nin;
Şol cennetin ırmakları
Akar Allah deyu deyu
Çıkmış İslam bülbülleri
Öter Allah deyu deyu
Deyişini hep bir ağızdan ve gür sesle okumalarını isterler.
Gençlerin yorulmasını istemeyenler hemen verecekleri neyse biran evvel vererek ve gençlerle bayramlaşarak, hatta tanıyamadıkları genç varsa onunla da tanışarak gençleri mutlu ederek gitmelerini sağlarlar.
Yine gelenek gereği kimi ev sakinleri de gençlerin söylediği bir dörtlükle tatmin olmadıklarını ve seslerinin de duyulmadığını söyleyerek onları yormaya çalışırlar. Bu böylece devam eder, akşamın ilerleyen bir vaktinde biran gelir ki; 3-5 gurup bir mahallede karşılaşırlar. Komşu ev sahipleri de sanki sözleşmişler gibi onlardan Yunus Emre’nin bu şiirinin 2. hatta 3. ve 4. Dörtlüklerini gür sesle okumalarını isterler. Bu istekleriyle hem onları harçlıklarını kazanırken zorlanmalalarını (yorulmalarını), hemde Yunus Emre’nin şiirinin ne kadarını biliyorlar diye test de ederler. Bu test sırasında birbirine yaklaşan gurupların söyledikleri nefesle adeta köy halkı gençlik korusunu dinlemiş olurlar.
Bu etkinlikten sonra gençler de emekleriyle, bayram harçlığı kazanmanın gururunu yaşarken, büyüdüklerinin de farkına varırlar. İşleri bitip mutlu bir şekilde gece yarısı evlerine dönerken bir yıl sonraki Arife günü yapacakları etkinliğin de planını yapmaya başlarlar.
Yunus Emrenin bu şiirin tamamı aşağıdadır.
Şol cennetin ırmakları
Akar Allah deyu deyu
Çıkmış İslam bülbülleri
Öter Allah deyu deyu
Salınır Tûbâ dalları
Kur’an okur dilleri
Cennet bağının gülleri
Kokar Allah deyu deyu
Aydan arıdır yüzleri
Misk-ü amberdir sözleri
Cenet’te hurî kızları
Gezer Allah deyu deyu
Hakka âşık olan kişi
Akar gözlerinin yaşı
Pûr nur olur içi dışı
Söyler Allah deyu deyu
Ne dilersen Hak’tan dile
Klavuzla gir bu yola
Bülbül âşık olmuş güle
Öter Allah deyu deyu
Kimi yiyip kimi içer
Hep melekler rahmet saçar
İdris nebi hulle biçer
Diker Allah deyu deyu
Altındandır direkleri
Gümüştendir yaprakları
Uzandıkça budakları
Biter Allah deyu deyu
Açıldı gökler kapısı
Rahmetle dolu hepisi
Sekiz Cennet’in kapısı
Açar Allah deyu deyu
Rıdvan-dürür kapı açan
İdris-dürür hulle biçen
Kevser şarabını içen
Kanar Allah deyu deyu
Miskin Yunus var dostuna
Koma bu günü yarına
Yarın Hakk’ın divanına
Varam Allah deyu deyu
*Köyümüzü merak edenlerin MB’ daki “Edebiyat, Dik Duruş ve Büyükdere” başlıklı blog’u okumalarını öneririm.