- Kategori
- Basın Yayın / Medya
Bedava gazete aslında bedava değil...
Son zamanlarda sabah yürürken bir gazete büfesinin birkaç metre ötesine bırakılmış bir gazete kolisinden insanların para vermeden gazete aldıklarını görüyordum. Aynı gazeteyi birçoğu henüz açılmamış dükkanların kapısında gördüğümde bunların bedava bırakıldığını bilmiyordum. Şimdi de apartmanların kapısında, posta kutularında aynı gazeteyi görüyorum.
Bir gazete neden bedava dağıtılır? Yeni çıkmış bir gazetenin ilk gün bedava dağıtılması bir reklamdır, tanıtım kampanyasıdır. Bu durumu açıklamak kolaydır. Fuarlarda gazetelerin bedava dağıtılması da o fuar çerçevesinde anlaşılır bir durumdur. Ancak bir gazetenin aylarca bedava dağıtılmasını reklam, tanıtım gibi kavramlarla açıklayamıyorum.
Bedava dağıtılan basılı kağıtlar gazete sayılır mı? Posta kutumda bir hipermarketin bedava bırakılmış bültenini gördüğümde bunun ne anlama geldiğini biliyorum. Aynı bülteni haftada veya ayda bir kapımda gördüğümde yeni ürünleri, yeni fiyatları bildirmek için bıraktıklarından başka bir olasılık aklıma gelmiyor. Onlar gazete değil, reklam bültenleri.
Kapıma bırakılan veya sokakta bedava dağıtılan gazetelerin gazete olduğunu biliyorum ama aslında bedava olmadıklarına inanıyorum. Hiç kimse aylarca bu kadar geniş kapsamlı bedava gazete dağıtımını hayrına yapmaz, altında mutlaka birşeyler aramamız gerekir.
Bu duruma iş dünyası açısından bakarsak, bedava gazete dağıtmanın rekabet yasaları açısından durumu sorgulanmalıdır. Benim bir gazetem olsa, bedava gazete dağıtımını Rekabet Kurulu’nun incelemesini isterdim.
Kapıma bırakılan bedava gazeteye elimi bile sürmüyorum, posta kutuma bırakılmışsa yalnızca oradan alıp atana kadar elimde tutuyorum. Kimse okuyacağım gazete için beni yönlendiremez.