Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Aralık '11

 
Kategori
Sosyoloji
 

Bedelli askerlik, kadına şiddeti önler mi?

Bedelli askerlik, kadına şiddeti önler mi?
 

Kadına Şiddet


Asker Hakları Grubu'nun çarpıcı tespiti;

Kışlada şiddetin acısı sonra kadından çıkıyor. Askerde maruz kalınan uzun süreli aşağılanma, sivilde kadına şiddetin başlıca nedenlerinden birisi.

Manşet, 12 Aralık 2011 tarihli Sabah Gazetesi'nden.

Biz çok kısa bir süre öncesine kadar halk arasında yapılan 'güvenilirlik' anketlerinde, 'Ordu'suna %90'lar düzeyinde güvenen bir halk iken, sonra acaba ne oldu da, evde başı ağrıyanın bile bunun sorumlusu olarak askeriyeyi ve komutanları gördüğü bir toplum haline geldik ya da  kim bizi bu hale getirdi?

Yakında demek ki kız istemelerde aşağıdaki diyaloglarla karşılaşırsak şaşırmayacağız:

Efendim Allahın emri, Peygamberin kavliyle kızınızı, oğlumuza istiyoruz.

Eeee hayırlısıysa niye olmasın? Oğlumuz ne iş yapıyordu?

Vallahi, işte daha yeni askerden geldi, acemide Isparta Dağ Komando idi sonra da Güneydoğu'da görev yaptı, Allahtan kazasız belasız bitirdi de, şimdi de hayırlısıysa, dayısının dükkanında işe ....

Aman efendim neler diyorsunuz? Mümkünatı yok bu iş olmaz. Mazallah askerlikte kötü muamele falan görmüştür de sonra acısını biricik kızımızdan çıkartır, biz alışık değiliz böyle şeylere. Benim iki oğlum da bedelli yaptı, bankadan havaleyi yaptık hooop vatan görevi tamamlandı. Şimdi evli, mutlu, çocuklu hayatlarına devam ediyorlar, kendi çocuklarım diye söylemiyorum Allah sizi inandırsın, şiddet neyin de bilmezler. Yok muydu birikmişiniz falan, ya da banka kredisi demi ayarlayamadınız? Vallahi yakmışınız çocuğunuzu, kararmış geleceği. Kimse askerlik yapana artık kolay kolay kız falan vermez, şimdiden söyleyeyim hazırlıklı olun da sonradan şoke olup fazla üzülmeyin. Eeee ben de artık sizi kapıya kadar geçireyim bari...

İsimlerinin başında, gayet etkili unvanlara da sahip koca koca adamların, ''Sosyolojik analiz yaptık, ahan da bunlar da sonuçları'' diye toplumu aydınlattıkları bilimsel verilerin hepsi böyle ise, yandı gülüm keten helva, biz çoktan bitmişiz de demek ki farkında değilmişiz.

Tabiki dayağı savunmak, ne mümkün ne de kimse böyle saçma bir şeyi isteyebilir ancak, askerde yenilmiş tokatın, sivilde eşe misliyle katlanarak döndüğünü söyleyebilmek için daha gerçekçi istatistiki veri ve incelemelere gerek olduğunu düşünüyorum.

Aynı mantıkla gidersek, o zaman okulda biyoloji öğretmeninden tokat yiyen öğrencinin çocuk yap(a)maması, bedencinin hışmına uğrayanın bir daha eline ayağına top sürmemesi, dinciden sıra dayağından geçen sınıfın da komple ateist olması gerekmez mi? Peki böyle olmadığını bildiğimize göre, neden toplumdaki en ciddi sorunlarımızdan birisi olan 'kadına şiddet'in suçlusu, asker ocağıymış gibi konuşuyoruz o zaman?

''Kocacım, 3 yıldır evliyiz, ben artık çocuk istiyorum'',

''Canım, iyi güzel diyorsun ama bilmem sana anlatmış mıydım, bir gün Biyoloji hocamız Cetvel Salih beni kopyada yakalamıştı da Allah seni inandırsın, öyle bir kafama kafama vurmuştu hala etkisindeyim. O gün bugün, psikolojim bozuldu, biyolojiye uzak düştüm. Çocuk mocuk yapamam ben anlıyor musun? Ya-pa-maaaam.

Şimdi, sırf ordu/asker düşmanlığı yapacağım diyerek; dayağı desteklemek, kadına şiddeti haklı kılabilmek için yapay bahaneler yaratmak ve üstelik de bunu bilimsel temeli olan bir şeymiş gibi göstermek, biraz ayıp olmuyor mu?

Daha aslında yazacak çok şey var ama korkuyorum bu sosyologlar da ileride bir gün çıkıp ''Yahu biz aslında çok güzel projelere imza atıp, dünya çapında ödüller falan da alabilecektik ama adamın biri Milliyet Blog'da bizi acımasızca eleştirince şevkimiz kırıldı, hayata küstük'' falan derler diyerek noktayı koyuyorum.

http://kaanakoba.blogspot.com/2011/12/bedelli-askerlik-kadna-siddeti-onlemek.html

 
Toplam blog
: 344
: 1122
Kayıt tarihi
: 22.07.09
 
 

Okur yazarım. Okur yazarlıktan kastım, okuduklarımı yazmamdır ki, bu yazılarımı genellikle 'kitap..