Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

ismail hakkı özsarı

http://blog.milliyet.com.tr/ihozsari

26 Şubat '16

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Beden+Ruh=İnsan

Beden+Ruh=İnsan
 

alıntıdır


İnsan denen varlığın yüzde ellisi beden, yüzde ellisi de ruhtur.

Ruh bedene şekil verir. Bu iki kavram birbirinden ayrı tutulamaz.

Beden sağlığı bozulunca ruh sağlığı da bozulur. Ruh sağlığı bozulunca da beden sağlığı bozulur.

Ruh soyut (gözle görülemeyen, elle tutulamayan) bir varlık olduğundan, sağlığı pek önemsenmez. Hele de bizim toplumumuzda ruh sağlığı kaile alınmaz. Dahası, ruhu hastalananlara başka gözle bakılır.

İnsanımızın hastalık kavramı; ağrı ile, acı ile özdeşleşmiştir. Bir yerleri ağrıyorsa veya acıyorsa hastadır. Bu nedenledir ki önemli hastalıklarda erken tanıda hep geç kalınır.

Ruhun sağlığının bozulduğunu fark edebilmek için, bu konuda bilgili ve donanımlı olmak gerekir.

Ne yazık ki tıp adamları da ruh sağlığına pek önem vermiyor. Eğer önemseseydiler 6 yıllık tıp fakültesinde beden 5,5 yıl, ruh ise sadece yarım yıl okutulur muydu?

Oysa ki psikosomatik rahatsızlıklar diye bir hastalık grubu vardır. Pisko=ruh, Soma=vücut psikosomatik rahatsızlık; sebebi ruhsal, belirtisi bedensel olan rahatsızlıklardır.

Örneğin; gastrit, mide ülseri, spastik kolon, taşikardi, bazı cilt rahatsızlıkları(sedef, kurdeşen), fibromiyalji ….vb.

İnsanın gastrit veya ülserini tedavi etmek istiyorsanız, hastayı beden ve ruh olarak iki ayrı bölümde ele almanız gerekir. Ruhu göz ardı ederseniz başarılı olamazsınız. Uğraşınız, sivrisinekleri tek tek tutup öldürmeye benzer. Yapmanız gereken bataklığı kurutmaktır.

Bizim toplumumuzda ruhsal kökenli (psikosomatik) rahatsızlıkların görülme sıklığı oldukça fazladır. Çünkü bizim kültürümüzde insanlar duygularını açık açık ortaya koyamaz. “Elalem ne der” baskısı çok büyüktür. Yine bizde “kol kırılır, yer içinde kalır.”  “ Kan kusulur, kızıl şerbeti içtim denilir.”

Kişi giderek çevresinden gelen olumsuz uyarılara bedeniyle cevap verir. Yüzü kızarır. Dili damağı kurur. Midesi asit dolar. Bağırsakları kasılır. Bu belirtiler zamanla kronikleşir. Sonunda hastalık haline gelir.

İnsanımız bu süreçte bir ruh hekimiyle görüşmeyi ya akıl edemez. Ya da elalem ne der diye düşünür.

Doğrusu hem beden hastalıkları uzmanına hem de ruh hastalıkları uzmanına başvurmaktır.

Geçen gün bir TV programında izledim. Bilgisine güvendiğim bir Prof. Doktor aynen şöyle diyordu. ‘’Her gün biriyle kavga ederek stres içinde yaşamanın zararı günde içilen iki paket sigaradan daha fazladır.,,

Atalarımız ne demiş: “DUVARI NEM, YİĞİDİ GAM YIKAR.”

 
Toplam blog
: 291
: 1113
Kayıt tarihi
: 12.07.12
 
 

Emekli öğretmenim. Kitap okumayı ve düşüncelerimi paylaşmayı çok severim. Tarih özel ilgi alanımd..