Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Mart '08

 
Kategori
Öykü
 

Bekleyiş

Akasya Ağacının Gölgesinde
Dağın eteklerinde annesiyle dolaşırken başını kaldırıp yan yana duran kar gibi bembeyaz açmış akasya ağaçlarına bakar… Gelin gibi süslenmiş ağacın görüntüsünden önceki yaşamında hiçbir şeyi hatırlamaz. Tek hatırladığı akasya çiçeklerini hayranlıkla izledikten sonra; Onlarla boyunu eşleştirdiği annesinin, güvelâ renkli gözlerinden yanaklarına doğru sessizce kesilmeden süzülen gözyaşlarıydı. Yerlere kadar uzanan eteğinden çekiştirerek bir şeyler söylemeye çalışmış ama bir türlü kelimeleri yan yana getirememişti. Yere çökerek oturan annesinin yüzünü, iki minicik eliyle tutup gözyaşlarını siler… Boğazı düğümlenerek "ağlama anne " deyivermişti."Tamam oğlum, ağlamayacağım… Söz…"

Cebinden ince sağlam ipi çıkararak oğlunun sallanan dişine takıp birden çekiverir. Yanında bulunan içi tuzlu su ile dolu küçük şişe ile oğluna, yutmadan ağzını çalkalayarak tükürmesini söyler. Birkaç kez aynı işlemi tekrarlatır. Gövdeleri adeta birleşmiş olan akasya ağaçlarının dibine elindeki tahta parçasıyla iki karışlık bir çukur açıp içine oğlunun dişini koyup birlikte gömerler. Annesinin ilk gözağrısı… Dağ yolundan geçerken oğlunu omuzlarına alıp yükler… Bazen birkaç adım koşuyor bazen duraksıyordu… Oğlan katıla katıla gülüyordu… Çocuğun hoşuna gitmişti. Bir ara indirip ağzına bakmıştı…"Haydi yine gül gedik dişlim…"Deyince oğlan hem gülüyor hem de " bir daha söyle!"Diyordu annesine… Küçük dağ evlerine yaklaştıklarında; Evin önünde tahta bir kerevitte yan yana oturan yaşlı büyükbabasıyla, büyükannesinin kucaklarına atlar… Her ikisi de bir ağızdan " yavaş ol oğlum " diye heyecanla uyarırlar…

"Çok şımartıyorsunuz…"

"Çocuk, şımaracak elbette…"Diye savunur büyükannesi…

"Yine tepeye mi gittiniz?"

"Evet."

"Nişanlıyken o akasyaları biz dikmiştik… İkimizin de mezarı oraya yapılacak büyük oğluma vasiyet etmiştik…"

"Allah gecinden versin, düşürmesin…"

"Amin " diye cevap verirler.

"Hadi oğlum, içeri girelim…"Deyip elini uzatır. Çocuk omuzlarını kaldırarak sıkı sıkı sarılır büyükbabasına.

"Dedeciğim, babamı çok özledim, gelsin artık!... "

Çocuğu bağrına sıkıca bastırarak;

“Bir gün şu karşıki tepenin ardındaki yoldan, içi oyuncaklarla dolu otomobille çıkıp gelecek...”

 
Toplam blog
: 77
: 505
Kayıt tarihi
: 03.07.07
 
 

Yaşamsal boyutta etkilendiğim; kimi zaman bir kısım, kimi zaman bütün insanların orijininde birle..