Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Mayıs '10

 
Kategori
Futbol
 

Bektaşi fıkrası gibi

Bektaşi fıkrası gibi
 

Cağaloğlu’nun matbaanın kaynağı olduğu yıllarda Babıali yokuşunda, yerlerde çok eskikitaplar satarlardı. Çok ucuz olan bu çeşitli kitaplardan ilginç olabilecekleri seçer alırdım ama içlerinde çok fazla Osmanlıca terimler bulunduğundan çoğunu da anlamazdım.

Bunlardan bir tanesi de Bektaşi fıkraları adlı kitaptı. Orada okuduğum bir fıkra hala aklımda.

Bektaşi babası her akşam belli saatte Kapalıçarşı yokuşundan yukarı çıkarken, çevre esnafı kapıya çıkar, onun içkili olduğunu düşünerek, kızdırmaya çalışır, teneke çalarlarmış. Her akşam aynı şey.

-Koca sarhoş, KOCA KELLE…

Bektaşi babasının canına tak etmiş artık. Bezmiş. Bir gün, her zamankinden değişik bir saatte yokuşun başına gelmiş. Olanca gücüyle bağırmış;

Sarhoşlaaaaar…

Ne kadar esnaf varsa işi gücü bırakmış, paldır küldür. Ne oluyor diye kapıya koşmuş…Boş gözlerle kimin bağırdığını anlamaya çalışıyorlarmış. Bektaşi bir sağa bakmış, bir sola;

-Amma da çokmuşsunuz beeeee…

İnternette, facebookta, arkadaşlar arasında, medyada yazarlar arasında, her yerde. Ben Bursa’lıların bu kadar fazla olduğunu bilmiyordum!.. Daha önce onları İstanbul’un diğer 2 takımın taraftarı olduğunu biliyordum hep. Oysa diğerleri, onların pek umurlarında değil…

Ahmet Çakar ilk defa doğru bir şey söylemiş, 7-0 bitmesi gereken maç 1-1 bitti yazmış.

Bursaspor’un başarısını alkışlarken, bazı gerçekleri de göz ardı etmemek gerekiyor.

Bursaspor ne kadar başarılıysa, Fenerbahçe de o kadar başarılıydı aslında. 8 maç üst üste kazandı, 8 maç üst üste kazanamadı. Ligin sonuna doğru bulunduğu 4.lükten hamle yapıp, 10 maç üst üste kazandı, avantaj yakaladı. Değerlendiremedi. Kupada final oynadı kazanamadı.

Finalleri başaramadı bir tek. Buna rağmen, ön eleme yapacak olsa da, Şampiyonlar ligini erken garantiledi. Züğürt tesellisi de olsa 3 kulvarda sonuna kadar mücadele etti. Atamadığı veya tek atakta yediği tek gol kaderini değiştirdi.

Buna karşılık Beşiktaş her alanda çabuk pes etti. Galatasaray keza. Ligin sonunu angarya şeklinde geçirdiler. Trabzon zaten yoktu. Şimdi bu takımlar UEFA da oynayacaklar.

Pazar akşamından beri Türkiye’de akıl tutulması yaşanıyor. Aslında kimsenin Bursa’nın şampiyonluğu falan umurunda değil. Gerçek Bursa’lı, hak ettikleri ve kazandıkları şampiyonluk sevincini, zaten kendi şehrinde yaşıyor.

Beşiktaş ve Galatasaray’ın geçirdiği çok kötü sezon, taraftarının umurunda değil gibi gözükse de çok iyi biliyorlar ki, Fenerbahçe eğer şampiyon olsaydı, kazandığı maddi-manevi destekle, gerçekten de en 2 sene daha bu işi garantileyecek, yapılacak çok iyi 2-3 transferle de makas, kolay kapanmayacak şekilde açılacaktı. Fenerbahçe’li olmayanın asıl sevinci bundandır ve Bursa’ya bunun için minnettardır.

Fenerbahçe karışmıştır. Yönetimin istifası söz konusudur. Rakiplerine bayram yaptıracak bir fırsat çıkmıştır ortaya.

Bursa’ya bayıldıklarından değildir alkışları.. O yüzden kolkola yaptıkları sevinç gösterileri gerçek Bursa’lıyı bile sollamıştır.

Bektaşi fıkrasındaki gibi aynen.

-‘’Bursa’lı var mı’’ Diye çıkın bağırın yarın sokakta, göreceksiniz..

‘’Amma da çokmuşsunuz’’ deyip, şaşıracaksınız.

 
Toplam blog
: 465
: 918
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

İstanbul doğumluyum.. İstanbul'un  tramvaylı döneminden bu şehirde yaşıyorum. Gençlik yıllarında ..